Haber7-ÖZEL
CIA'nın 'Kapadokya' paylaşımıyla ilgili FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 15 Temmuz hain darbe girişiminin başlatılması mesajını 19 Mart 2016'da Kapadokya üzerinden vermesinin, "Kapadokya" ifadesinin FETÖ içinde "askerler" için kullanıldığı ve Akıncı Üssü’nde yakalanan mahrem imam Kemal Batmaz’ın da CIA tarafından ‘Kapadokya’ ismiyle kodlandığının ortaya çıkmasının ardından, ABD dış istihbarat birimi CIA'in 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda 'Kapadokya' paylaşımı yapmasının tartışmaları devam ediyor.
CIA'nın 'Kapadokya' paylaşımıyla ilgili uzman isimler Haber7'ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin CIA'nın 'Kapadokya' paylaşımına ilişkin Türk halkına uyarılarda bulundu.
CIA'den Kapadokya paylaşımı: FETÖ lideri Gülen'in "darbe" mesajını hatırlattı
"15 TEMMUZ AYNI ZAMANDA BİR İŞGAL GİRİŞİMİ"
Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya, Türkiye'de hemen hemen her 10 yılda bir asker darbelerle Türk demokrasisine ve istikrarına karşı büyük saldırılar gerçekleştirildiğini belirterek 15 Temmuz 2016'daki alçak darbe girişimine dikkat çekti.
15 Temmuz darbe girişiminin diğer darbelerden farklı olarak aynı zamanda bir de işgal girişimi olduğunu söyleyen Kaya şu ifadelere yer verdi;Ne açıdan söylüyoruz? 15 Temmuz'da eğer bu FETÖ darbe girişimi gerçekleşseydi Türkiye işgal altına alınacaktı. Nasıl olacaktı bu? Tıpkı bugün Ortadoğu Yaşanan sürecin Arap Baharı'yla başlayan hatta Birinci Körfez Savaşı, ikinci Körfez Savaşı ve aşama aşama, adım adım ülkelerin ilk önce orduları çökertildi, Orta Doğu'da daha sonra siyasetleri ele geçirildi. Ve kendi istedikleri liderleri başa geçirdiler ve bir şekilde Büyük Ortadoğu aslında kilometre taşları karşımıza çıktı. Bunun son aşaması Türkiye'ydi. 15 Temmuz 2016 Türkiye'ye sıra geldiği ve belki de en büyük hamlenin hani en büyük belki şah damarının kesileceği bir süreçti bu Türkiye'ye karşı. Bunun önüne geçildi. Milli irade ve tabii Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendi ekibiyle beraber, arkadaşla beraber direnişi ve milletin bu anlamlı sokaklara inmesi Darbecileri püskürttü ama her şey bitmedi. Eğer 15 Temmuz gerçekleşseydi Türkiye Güney hududundan yani Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden bugün terör örgütünün güney sınırımızı kurmak istediği o terör garnizon devletçiği bölgesinden kuzeydoğuya ilerleyiş başlayacaktı. İşgal hareketleri Orta Anadolu'ya doğru Karadeniz'e doğru gerçekleştiğinde İstanbul işgal altına alacaktı. Boğazlar işgal edilecekti, Hatay elimizden alınacaktı, Kıbrıs ilimizden alınacaktı ve ne olacaktı? Karşımıza bir harita çıkacaktı. Birinci Dünya Savaşı'nda imzalatılmak istenen Sevr haritası.
"DARBE İLE BAŞARAMAYACAKLARINI ANLADILAR"
Türkiye'yi çökertmek isteyen güçlerin 15 Temmuz'la birlikte darbe genelinde bunu başaramayacak olduklarını anladığını belirten Furkan Kaya, FETÖ'nün ABD'deki müesses nizamla birlikte Türkiye'ye bir psikolojik harp başlatmış olabileceklerini vurguladı. Doç. Dr. Kaya "Şimdi bugüne geldiğimizde yeniden bu FETÖ'nün bazı imajları, bazı resimleri, bazı sembolleri kullanarak aynı şekilde bizi bu sendromun içerisine sokmaya çalışıyorlar. Çünkü kendilerince işte Türkiye'nin dışında bulunan bazı yerlerde hala bu senaryoların, hala bu çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Bunların kalemşörlerinde görüyoruz, onların yayın organlarında görüyoruz. Çok dikkatli olmamız lazım. Çünkü bunun sadece bir tek FETÖ eliyle değil birçok istihbarat eliyle yürütüldüğünü görmemiz lazım ve çok uluslu bir koalisyon var karşımızda. Aynı Birinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi." dedi.
"KAPADOKYA PAYLAŞIMI YENİ BİR SENARYONUN BAŞLANGICI OLABİLİR"
Türkiye'nin psikolojik harbe karşı da her zaman için hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizen Kaya "bunun karşılığını da vermeliyiz." dedi. Kaya, CIA'nın Kapadokya paylaşımının yeni bir senaryonun başlangıcı olabileceğine dikkat çekerek "Bir subliminal bir bilinçaltı, bir satır arası mesajlar gönderilmek isteniyor. Bu noktada Milli İstihbarat Teşkilatımız, devletimizin her kademesi hem yargımız, hem askeri gücümüz ordumuz, siyasi kadromuz ve devlet olarak da bir çatı altına koyarsak devlet bu konuda bence her türlü istihbarat faaliyetini yürütüyor. Böyle bir şeye aman vermeyecek kadar da tedbirliyiz. Ama bizim de millet olarak hiçbir şekilde onların sosyal medya üzerinden görsel ve görsel medya üzerinden yazılı medya üzerinden bu propagandalarına da tabii aman vermemeliyiz, pabuç bırakmamalıyız. Hala onlar bir şekilde milli iradeye karşı yeni darbe senaryoları yapmaya devam ediyor ve edeceklerde. Yani bunu sonlanmasını beklememek lazım. Her zaman bu anlamda Türk devleti ve milleti olarak da tabii ki hazırlıklı olmalıyız." ifadelerini kullandı.
"İNSANLARIN AKILLARINDA SORU İŞARETLERİ OLUŞTU"
CIA'nın 'Kapadokya' paylaşımına ilişkin Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin ise durduk yere böyle bir paylaşım yapılmasının insanların aklında bazı soru işaretleri oluşturduğunu söyledi. CIA ve FETÖ'nün 15 Temmuz ve öncesinde de bu tarz paylaşımlarda bulunduğuna dikkat çeken Bilgin, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu belirterek teyakkuza geçmemek gerektiğini ancak dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.Bilgin paylaşıma ilişkin şu sözleri sarf etti;Bu tarz işaretlerin de her zaman olmasa da bazı zamanlar bir sembole bir atfa dayandığını hatırlarda tutmak lazım. Kapadokya meselesi o yüzden öyle insanın hakikaten ilk gördüğünde böyle anlamaya çalıştığı, şaşkınlıkla karşılaştığı bir paylaşım oldu. Bir anlamı var mı yok mu bu bir tartışma konusu tabii ki. Ama en azından böyle bir tartışmaya mahal vermek bile CIA ve FETÖ'nün geçmişte kaynaklanan bazı paylaşımlarından dolayı evet. Bu da çok sebepsiz ve çok tuhaf karşılanacak bir durum değil.