Böyle bir senaryo mümkün gibi durmasa da insanlık ve dünya üzerindeki etkilerini hayal etmek epey ilgi çekici.
Diyelim ki gerçek oldu; insan biyolojisi, ekosistem, ekonomi ve sosyal düzen bu duruma nasıl tepki verirdi?
İnsan biyolojisine etkileri pek iç açıcı olmazdı.
Biyolojik olarak sirkadiyen yani gece-gündüz döngülerine bağlıyız. Bu ritim, beynimizdeki biyolojik saat tarafından kontrol ediliyor ve güneş ışığına göre çalışıyor.
Eğer tüm dünya aynı anda uyumak zorunda kalsa ritimlerimiz altüst olurdu. New York’ta akşam saatlerinde uykuya dalan birisi, Tokyo’da sabahın ortasında uyumak zorunda kalırdı. Jet-lag etkisine benzer şekilde hormonal dengesizliklere yol açabilirdi. Melatonin üretimi bozulur, bağışıklık sistemi zayıflar ve uzun vadede sağlık sorunları ortaya çıkabilirdi.
Ayrıca uyku, beynin gün boyunca biriken toksinleri temizlediği, hafızayı güçlendirdiği ve vücudu yenilediği bir süreç ama uyku süreleri ya da kalitesi farklı bölgelerde yaşamaktan dolayı karşılanmazsa toplumsal düzeyde yorgunluk ve stres artışı kaçınılmaz.
Ekonomi de kötü engellenebilirdi ancak sosyal sonuçlar açısından fena olmazdı.
Dünya ekonomisi, küresel çapta 7/24 çalışan bir sistem üzerine kurulu ve farklı saat dilimlerinde çalışan insanlar sayesinde üretim, hizmetler kesintisiz devam ediyor.
Eğer herkes aynı anda uyusaydı zincir kırılır; fabrikalar, finans piyasaları, sağlık hizmetleri ve lojistik gibi kritik sektörler aniden dururdu. Bu da küresel ekonominin büyük darbe alması ve üretim süreçlerinin yavaşlaması demek. Hele bir de sağlık personeli, itfaiye ekipleri ve güvenlik güçleri gibi acil durumlar için çalışan kişiler olmayacağı için işler epey karışabilirdi.
Sosyal açıdan bakarsak da bu durum insan ilişkilerini ve toplumsal düzeni yeniden şekillendirebilirdi. Herkesin aynı anda uyuduğu bir dünyada sosyal aktiviteler, etkinlikler ve bireysel hayatlar da aynı düzene bağlanırdı.
İnsanların boş zamanları tamamen eş zamanlı hâle gelirdi ve da toplumsal dayanışmanın kapılarını aralardı. Bireysellik ve mahremiyet ise zarar görebilecek unsurlar arasında olabilirdi.
Ekosisteme etkileri ise en sevindirici yanlarından.
Biz insanların aktiviteleri yüzünden dünya sürekli bir baskı altında. Tüm dünyanın aynı anda uyuduğu bir senaryoda doğa geçici nefes alabilirdi.
Uyuyup tüm elektrikli cihazları kapatmak, enerji tüketimini önemli ölçüde azaltabileceği gibi karbon salınımı kısa süreliğine de olsa düşebilir, küresel ısınma üzerinde küçük de olsa bir etki yaratabilirdi.
Hayvanlara da bir bakalım. Birçok hayvanın gece aktif olması ile insan aktivitelerinin azalması onların davranışlarını olumlu yönde etkileyebilirdi. Trafik sesleri kesiliyor, kuşlar ve diğer gece hayvanları huzurlu bir ortam içinde yaşamaya devam ediyor. Güzel olmaz mıydı?
Kültürel ve psikolojik değişimler nasıl olurdu?
Günümüzde farklı kültürler, günlük hayatlarını ve aktivitelerini kendi saat dilimlerine göre düzenliyor. Çeşitlilik, farklı bakış açıları ve gelenekleri de yaratıyor. Eğer tüm dünya aynı anda uyursa, bu kültürel farklılıklar zamanla azalabilir ve daha tekdüze bir toplum yapısı ortaya çıkabilirdi.
Psikolojik açıdan ise herkesin aynı anda uyuyup aynı anda uyandığı bir dünya, kişiler üzerinde sosyal baskı yaratabilirdi. Uyku süresinde uyamayan ya da farklı biyolojik ihtiyaçları olan bireyler dışlanmış hissedebilirdi. Ama öte yandan da bu durum global bir "biz bilinci" yaratabilir ve toplumsal dayanışmayı artırabilirdi.
Bu hayalimizin gerçek olması mümkün olmasa da sizce başka neler değişirdi?
Kaynaklar: What If Show, Bright SideYa başka türlü olsaydı?