Tüm Emekliler Sendikası Ankara Şubesi üyeleri, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam eden 2023 bütçesini bugün Ulus Meydanı’nda protesto etti.
Sendika üyeleri, “Her şeye zam, emekliye ne zaman”, “Savaşa değil, emekliye bütçe”, “İşte emek, işte sendika”, “Bayram harçlığı değil, yılda dört kez ikramiye istiyoruz”, “Sadakayı Nebati’ye verelim, bereketini o görsün” yazılı dövizleri taşırken “Sermayeye değil emekliye bütçe”, “Karanlığa teslim olmayacağız” sloganları attı.
"ALIN TERİMİZİN, GAYRETİMİZİN, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI BİZ YARATACAĞIZ"
Tüm Emekliler Sendikası Genel Sekreteri İshak Kocabıyık, şunları söyledi:
“Yakın bir zamanda kurulduk, 10 gün önce kurulduk. Ancak sahip olduğumuz mücadele geleneği, sahip olduğumuz mücadele birikimi 20’li, 30’lu yıllara dayanıyor. ‘Bu bütçede emeklilere yer yok’ dedik. Geçen sene de yoktu, ondan önce de yoktu ama sanmasınlar ki bu böyle gidecek. Hakkımız neyse, alın terimizin, gayretimizin, emeğimizin karşılığını biz yaratacağız. Sermayeye giden bütçeyi değil; emekliye, emekçiye giden bütçeyi biz yaratacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”
"SARAYIN VE AKP'NİN 2023 BÜTÇESİ..."
Tüm Emekliler Sendikası Ankara Şubesi adına sendika üyesi Ömer Tunç şu açıklamayı yaptı:
“2023 Bütçesi TBMM'de görüşülüyor. AKP iktidarının yine emekçileri, emeklileri değil sermayeyi, yandaşları tercih eden bir bütçe sunduğunu görüyoruz. Bu bütçede emekliler yok. Bu bütçede emekçiler yok. Bu bütçede halk yok. Bu bütçede yandaş var. Bu bütçede sermaye tercihleri var. Bu bütçede savaş yatırımları var.
Kasım ayı verilerine göre Yoksulluk sınırının 25 bin 365 TL, açlık sınırının 7 bin 786 TL olduğu ülkemizde bugün en düşük emekli maaşı 3 bin 500 TL. Yani açlık sınırının yarısından bile az. Yani ölüm sınırı artık. Ve iki milyondan fazla emekli bu maaşı almakta. Aynı zamanda açlık sınırının çok altında maaş alan yaklaşık 8 milyon emekli var. Bu durum, emeklilerin açlık ve sefalet içinde yaşadığının açık göstergesidir. Pahalılık ve enflasyona baktığımız zaman durum daha da vahimdir. Sarayın ve AKP'nin 2023 bütçesi bu krizi derinleştiren, bizleri daha da zor günlerin beklendiğini ortaya koyan bir tercihten oluşmaktadır.
"ÇOCUKLARIMIZDAN, TORUNLARIMIZDAN UTANIR OLDUK"
Ekonominin çok iyi gittiğini, enflasyonun belini kırdıklarını söyleyen yetkili ve sorumlulara çarşıya, pazara bir çıkmasını öneriyoruz. Çizdiğiniz pembe tablo, halkın karanlık tablosudur. TÜİK'in bize göre gerçeklikten uzak verilerine göre bile yüzde 85 olan enflasyon, emekli ve emekçileri temel gıda maddelerini alamaz duruma getirmiştir. Bizim hesaplarımız, TÜİK hesapları ile örtüşmüyor. Gerçek enflasyonun yüzde 200'lerde seyrettiği açıktır. Bizim hesabımız ortada. TÜİK’in hesabını da kimler yapıyorsa alışverişe birlikte çıkalım. Kimlerin gerçeği söylediği, kimlerin gerçeği gizlediği ortaya çıksın. Bugün en düşük emekli maaşı ile kaç ekmek alınabiliyor? Evine kırmızı eti bırakın tavuk eti bile götürebilen emekli var mı? Çocuklarımızdan, torunlarımızdan utanır olduk. Bizim için bu yük taşınamaz hale gelmiştir. Artık yeter! Biz, emeğimizi verdiğimiz ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz."HAK ETTİĞİMİZ EMEKLİ MAAŞLARIMIZI İSTİYORUZ"
Bizler, çalışırken maaşlarımızdan kesilen primlerimiz sonucunda hak ettiğimiz emekli maaşlarımızı istiyoruz. Ödediğimiz bedelin gerçek karşılığını istiyoruz. Hiç kimsenin bize lütufta bulunuyormuş gibi ahkam kesmesini istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz.
Bugün, taleplerimiz için alanlardayız. Bu soğukta, bu yaşta burada olmak bizim tercihimiz değildir. İktidar ve saray, bizleri sadece açlığa mahkum etmiyor, aynı zamanda örgütlenmemizi de engellemeye, bizleri tamamen sessiz bırakmaya, biat ettirmeye zorluyor. Bunu yaparken de adalet ve hukuk tanımıyor.
Emekli sendikalarını defalarca kapatarak emeklileri çaresizliğe itmeye çalışıyor. Bütün bunlara mahkum değiliz. Kapattıkları sendikalarımızı daha da güçlü bir şekilde kuruyoruz. Binlerce emekli ile yeniden kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Tüm Emekliler Sendikası olarak işte bugün alanlardayız.