Trump, Powell’ın faiz artırımlarını kendi büyüme planlarına zarar verdiğini öne sürerek, FED’in faiz politikalarında daha fazla söz sahibi olmayı savunuyor.
Trump, Powell’ı 2018’de FED Başkanı olarak atadı. Ancak göreve gelmesinden kısa süre sonra Powell’ın faiz oranlarını artırma kararı alması, Trump ile arasında gerginlik yarattı. Trump, bu kararların ABD ekonomisinin büyümesini yavaşlattığını ve kendi yönetim hedeflerine zarar verdiğini belirtiyor.Trump'ın ilk başkanlık dönemi, ekonominin büyüdüğü bir dönemde başlamıştı ve o süreçte FED birkaç kez faiz artırımına gitti. Ancak, 2019’da ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının etkisiyle faizler indirildi.
Trump'ın maaşı belli oldu! Asıl parayı ise emlaktan kazanacak
TRUMP SOSYAL MEDYADAN ELEŞTİRMİŞTİ
Trump, 2019 yılında sosyal medya platformu X (Twitter) üzerinden Powell’a yönelik eleştirilerini açıkça dile getirmişti. Hatta “Daha büyük düşmanımız kim, Jay Powell mı yoksa Başkan Xi mi?” diyerek Powell’ın ABD ekonomisi üzerindeki etkisini sorgulamıştı. Trump’ın bu açıklaması, FED’in bağımsız yapısını tartışmaya açarken Powell üzerindeki baskıyı artırdı.
2020 yılında pandeminin başlamasıyla birlikte FED, ekonomiyi desteklemek için faizleri neredeyse sıfıra indirdi. Ancak, Trump’ın görevden ayrılmasının ardından FED, hızla artan enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını tekrar artırmaya başladı ve oranlar %5’in üzerine çıktı.
Trump, 2023 yılı itibarıyla Powell’a yönelik eleştirilerini yeniden gündeme getirdi. Fox Business’a yaptığı bir açıklamada, Powell’ın faiz politikalarının diğer adaylara avantaj sağladığını iddia etti. Ayrıca, seçim dönemine yakın faiz indirimi yapılmaması gerektiğini de vurguladı.
TRUMP POWELL İLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEK Mİ?
Trump, Powell’ın görev süresi 2026’da sona ermeden onu görevden almayı düşünmediğini belirtse de, başkanın FED kararlarında etkili olması gerektiğini savunuyor. Trump, “Başkanın en azından bir söz hakkı olmalı. Çok başarılı bir iş insanıyım ve içgüdülerim FED’deki bazı insanlardan daha iyi,” ifadeleriyle, merkez bankasının kararlarında kendisinin de söz sahibi olmasını istiyor. Ancak FED yetkilileri, Trump’ın bu açıklamaları hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor.
FED’in bağımsız yapısı, ekonomik kararların siyasi baskılardan uzak alınmasını sağlıyor. Enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yüksek tutmak gibi adımlar, ekonomik dengeyi sağlamak adına kritik bir öneme sahip. Ancak Trump’ın faiz politikalarına müdahale isteği, FED’in bağımsız yapısının korunması konusunda tartışmalara yol açtı.
ABD ekonomisinde istikrar sağlanması için faiz oranları yüksek tutulmaya devam ediyor. Bu durum, kredi maliyetlerini artırarak tüketimi azaltıyor ve enflasyonun hızla yükselmesini engelliyor. FED’in bağımsızlığı sayesinde bu kararların siyasi etkilerden uzak, ekonomik gerekliliklere göre alındığına güveniliyor.