Serinin diğer filmlerinde gördüğümüz karakterlerden uzak, Tokyo sokaklarında drift kültürünü temel alan yapım, drift yarışlarını ana tema olarak işleyen nadir filmlerden de biri.
Peki, Tokyo Drift’i bu kadar özel kılan ve yıllar geçmesine rağmen hâlâ konuşulmasını sağlayan detaylar neler?
Drift Kralı'nın gizli rolü
Filmin gerçek drift kültürüne saygı duyan bir yapım olması en dikkat çekici özelliklerinden biri. Bunu da drift dünyasının efsane ismi Keiichi Tsuchiya’yı görerek anlıyoruz.
Namı diğer Drift King (Drift Kralı) Tsuchiya, Japonya’da drift kültürünün yayılmasında büyük rol oynayan bir isim. Tsuchiya, filmde kısa bir sahnede yer alıyor.
Ayrıca Tsuchiya, filmin drift sahnelerinin danışmanı olarak da görev yaptı. Yönetmen Justin Lin, onun bilgi ve tecrübelerini kullanarak sahnelerin daha gerçekçi olmasını sağladı.
Tokyo’da çekim yapmak imkânsızdı, yasa dışı yollara başvuruldu.
Film, Tokyo’nun en ikonik bölgelerinde çekilen sahneleriyle de hafızalarda. Ancak Japon hükûmeti, kalabalık bölgelerde film çekimlerine genellikle izin vermiyor ve bu yüzden de filmin en meşhur sahnelerinden biri Shibuya kavşağındaki yarış sahnesi yasa dışı çekildi.
Yönetmen Justin Lin, çekim için gerekli izinleri alamayınca “gerilla tarzı” çekim yapmaya karar verdi. Küçük bir ekip, birkaç kamera ve yüksek hızda giden arabalar… Polisler gelmeden sahneyi çekmek için plan yapıldı. Hatta ekip, polis geldiğinde tutuklanacak bir “sahte yönetmen” bile ayarlamıştı! Neyse ki çekimler tamamlandı ve efsane sahne filme dahil oldu.
Filmde Vin Diesel’i sadece kısa bir sahnede görüyoruz. Peki, neden?
Aslında Vin Diesel, Tokyo Drift’e başta sıcak bakmıyordu ama Universal, seriyi yeniden canlandırmak için onun desteğine ihtiyaç duyuyordu. Bunun üzerine Diesel, filmde sadece birkaç dakikalık sahne karşılığında Universal’dan “Riddick” karakterinin haklarını almayı başardı.
Han’ın ölmesi gerekirken geri dönmesi.
Sung Kang tarafından canlandırılan Han karakteri, Tokyo Drift’te hayatını kaybediyordu fakat karakter o kadar popüler oldu ki serinin devam filmlerinde tekrar yer alması için senaryoda değişiklik yapıldı.
Tokyo Drift’in aslında seride ileri bir tarihte geçtiği açıklanarak Han’ın geçmişine yönelik sahneler eklendi. Değişiklik, serinin kronolojik sırasını karmaşık hâle getirse de Han karakterinin seriye dönüşü hayranları sevindirdi.
Gerçek drift pilotları filmde rol aldı.
Filmin en büyük artılarından biri aslında yarış sahnelerinin gerçek drift pilotları tarafından gerçekleştirilmesi. Özellikle Rhys Millen ve Samuel Hubinette gibi profesyonel drift yarışçıları, sahnelerin gerçekçiliğini artırmak için filmin prodüksiyon ekibine dahil edildi.
Büyük bir kısmında bilgisayar efekti kullanılmaması, gerçek yarışçıların var olması filmin bu kadar efsaneleşmesinde önemli sebeplerden biri.
Drift kültürünü küresel hâle getirdi.
Tokyo Drift’ten önce drift, ağırlıklı olarak Japonya’da popülerdi. Filmden sonra ise küresel çapta tanındı ve drift yarışlarına olan ilgi de arttı. Hatta film sonrasında Amerika ve Avrupa'da drift yarış organizasyonları düzenlenmeye başlandı.
Filmde kullanılan ikonik arabaları saymadan olmaz.
Han’ın kullandığı turuncu-siyah modifiye canavar, Veilside Mazda RX-7; Sean’ın ilk yarıştığı ve büyük bir kazayla kaybettiği efsane araç, Nissan Silvia S15 otomobil meraklıları için büyük olaydı.
Bir de Ford Mustang Fastback 1967 var. Ayrıca film için 250’den fazla arabanın imha edildiğinden de altını çizelim.
Sonuç: Tokyo Drift neden efsane oldu?
Gerçek drift pilotlarıyla çekilen sahici yarış sahneleriDrift kültürünü küresel hâle getirmesiİkonik arabaları ve modifiye sahneleriTokyo’nun atmosferiyle birleşen sinematografiDrift King Keiichi Tsuchiya’nın danışmanlık ve kamera önü desteğiTokyo Drift, sadece bir yarış filmi olmanın ötesine geçerek sinema tarihine kazınan kült yapımlardan biri oldu. 2006’da vizyona girmesine rağmen hâlâ otomobil tutkunları tarafından izlenmeye devam ediyor.
Ve itiraf edelim, bu filmi izledikten sonra hepimiz drift yapmayı hayal ettik!
Kaynaklar: From The Intercom, Medium, Screen Rant, Art of GearsBunları da inceleyebilirsiniz: