Türkiye'nin gündemine oturan olayda ATV motorunu emniyet şeridinde kontrol eden gruba çarpan ve 1 kişinin ölümüne neden olan 17 yaşındaki sürücü Timur Cihantimur ve annesi ünlü yazar Eylem Tok, ABD'de kazadan 106 gün sonra yakalanmıştı. Cihantimur ile Tok’un Türkiye’ye iadesiyle ilgili davaların görülmesine Massachusetts eyaletindeki Boston Bölge Mahkemesi’nde devam ediliyor. 4 aydır ABD’de tutuklu olarak yargılanan Cihantimur, Boston’da yapılacak karar duruşmasında son kez Yargıç Donald Cabell’in karşısına çıkacak.
VOA Türkçe'den Can Kamiloğlu'nun aktardığına göre, 9 Ekim’de yapılan karar duruşmasında hakim karşısına çıkan Tok'un Türkiye’ye iade davasında kararın açıklanması için hakimin savunma ve iddia makamlarının istediği yazılı dilekçeleri için verilen bir haftalık süre ise 16 Ekim Çarşamba günü sona erecek. Yargıç Cabell’ın tarafların yazılı savunma ve iddialarını inceledikten sonra Tok’un iadesiyle ilgili kararını kısa bir süre içinde açıklaması bekleniyor.
Ne olmuştu?
Timur Cihantimur, yaşanan kazanın hemen ardından annesi Eylem Tok ile Mısır üzerinden ABD’ye kaçtı. Türkiye, ABD’den iki ülke arasındaki suçluların iadesi anlaşmasına göre ikisinin de iadesini istedi. Cihantmur ve annesi 14 Haziran’da Boston’da yakalandı. İlk duruşmalarında hakim karşısına çıkan anne Tok ve oğlu Cihantimur’un, Türkiye’ye iade dava dosyalarının ayrılmasına karar verildi.
20 Haziran’da yapılan duruşmada ABD vatandaşı olan Cihantimur’un avukatları müvekkillerinin Türkiye’ye iade edilmek istemediğini, işlediği suçun bir kaza olduğu savundu.
Avukatları, Cihantimur’un gözetim altında tutulduğu yerde ABD’de bilinen cezaevi şartlarını yaşamak zorunda kaldığını belirterek, "Sanığın hiçbir sabıkası yok. Türkiye’de büyümüş olsa da bir Amerikan vatandaşı. Şu an içinde bulunduğu şartlarda sivil hakları elinden alınmış ve psikolojisi bozulmuş bir halde. Alması gereken reçeteli ilaçlarına bile ulaşamıyor. İlaçlarını alamadığı için bazı semptomlarıyla karşı karşıya. Elimizde kaçma veya tehlike riski olmadığına dair açık ve ikna edici kanıtlar var" dedi.
Yargıç Cabell, Cihantimur'un tutukluluğunun devamına karar verdi.
Cihantimur’un avukatları Martin G. Weinberg ve Victoria Kelleher, mahkemeye müvekkillerinin kefaletle serbest kalması için Türkiye’de babasına ait 2 milyon dolar değerindeki bir gayrimenkulü teminat olarak göstermeye hazır olduklarını belirtti. Cihantimur’un tutulduğu ceza yerleşkesindeki olumsuz şartlar nedeniyle kefalet karşılığında şartlı tahliye edilerek tutuksuz yargılanması talep edildi. Avukatları, gizlilik kaydıyla yaptıkları kefalet başvurusunda, bir ABD vatandaşı olan müvekkillerinin eğitim hayatına bu ülkede devam etmek istediğini vurguladı.
Başvuruda Cihantimur’un şartlı tahliye edilmesi halinde, Boston kentinde oturan teyzesi ve eniştesiyle birlikte kalabileceği ve elektronik kelepçeyle gözetim altında tutulabileceği belirtildi. Savcılık, şartlı tahliye başvurusuna itiraz etti. Türkiye’den ABD’ye kaçan Cihantimur’un şartlı tahliyesi halinde ‘’ciddi kaçma riski’’ olduğunu iddia etti.
Kefalet başvurusunu inceleyen hakim, Cihantimur’un mahkemeye sunduğu kefaletle tutuksuz yargılanma başvurusu reddetti. Hakim Cabell, gerekçeli kararında Cihantimur’un kaçma riski olduğunu belirterek, tutuklu yargılanmasına hükmetti.
Başka eyalete nakdedildi
Cihantimur’un avukatları müvekkillerinin bu kez gözetim altında tutulduğu Connecticut eyaletindeki Manson Gençlik Enstitüsü’nde şartların olumsuz olduğunu belirttirek, başka bir yerleşkeye naklini talep eden bir başvuruda bulundu. Avukatlar, yetişkin hapishanesi olarak ifade edilen bu ceza yerleşkesindeki uygunsuz hapis koşullarının müvekkillerinin adil yargılanma sürecine aykırı olduğunu, bir çocuk için zulme dönüşen gözetimin ABD anayasasına göre hak ihlali olduğunu savundu.
Hakim, avukatlarının yaptığı başka bir ceza yerleşkesine nakliyle ilgili başvuruyu kabul ederek Cihantimur’un başka bir ceza yerleşkesine nakline karar verdi. Cihantimur New Jersey eyaletinin Newark kentine nakledildi.