Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükeşi, Türk futboluyla ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.
Kolay işi herkes yapar, önemli olan zor işi başarmak
Türkiye’nin çok önemli kurumlarında yöneticilik yaptınız, şimdi de TFF’nin başındasınız. Hangisini yönetmek daha zor?
7 yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde başkan vekilliği, 10 yıl da başkanlık yaptım. Türkiye’nin ihracatını 32 milyar dolardan aldık ve 170 milyar dolarda iken başkanlığı bıraktım. Ayrıca 15 yıl Türk Hava Yolları’nda, 17 yıl Türk Eximbank’ta görev yaptım. Bunları yönetmenin ayrı zorlukları vardı. TFF’yi yönetmenin ayrı zorluğu var. Çünkü bir tarafta herkes aynı amaç için çaba gösteriyor. Ama futbolda farklı farklı kulüpler var. Bu kulüplerin hepsi de şampiyon olmak istiyor. Kolay işi herkes yapabilir. Önemli olan zor işi başarabilmek. Ben de ilk günden beri şunun altını çiziyorum; biz TFF olarak futbolun bir tarafıysak, diğer tarafı da kulüpler, medya, hakemler, taraftarlar... Birlikte hareket etmemiz gerekiyor, birlikte çalışmamız gerekiyor. İnşallah biz de birlikte başaracağız.
Kirli ifadesini gündeme getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum
Hep ‘Türkiye’de futbol kirli’ diye yorum yapılır, kulaklara fısıldanır. Türkiye’de futbol kirli miydi? Yoksa hâlâ kirli mi?
2 yıl Gaziantep FK Başkanlığı yaptım, şimdi Futbol Federasyonu Başkanı’yım. Ben herhangi bir şekilde futbolun kirliliği ile ilgili bir olaya tanık olmadım. Aslında konu kirli olup olmaması değil. Kulüplerimizin, başkanlarımızın, teknik direktörlerimizin yaptığı bazı konuşmalar olumsuz algılara sebep oluyor. Benim de o yüzden yapmaya çalışacağım işlerin başında Fair Play geliyor. Biz futbolun tüm paydaşları olarak ne kadar birbirimize saygı, sevgi gösterirsek, futbolun marka değeri o kadar artar. Onun için bu kirli ifadesini gündeme getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Tüm kurullarda insan insiyatifinin en aza indirildiği bir sisteme geçeceğiz
Kulüpler hep TFF ve kurullarının onların önünü kestiğine inanıyor. Açıkçası kurullara güvenmiyorlar. Nasıl aşılacak bu sorun?
Bu konuda önemli kararlar aldık. Hakemlikte, temsilcilikte, gözlemcilikte bir nevi yapay zeka diyebileceğimiz bilgisayarla atama sistemine geçiyoruz. Hakem ve gözlemcilerimizi psikoteknik değerlendirmelere tabi tutacak olmamız, saha hakemi ile VAR’ın ayrılması ve maçlardaki gözlemci sayısının 2’ye çıkması en köklü değişiklikler. Temsilciler de benzer psikoteknik testlerden geçecek. Böylece tüm kurulların hiçbir şekilde ön yargılı olamayacağı ve insan inisiyatifinin en aza indirildiği bir sisteme geçeceğiz.
Ali Koç yaptığımız çalışmalardan memnun
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sizin TFF’de başkanlığınıza karşı çıkan bir isimdi. Başkan seçildikten sonra birkaç kez bir araya geldiniz. İlişkileriniz limoni mi?
Ben TFF Başkanı olduktan sonra, Ali Koç da Kulüp Birliği Vakfı Başkanı oldu. Ali Koç Bey, Kulüpler Birliği Vakfı’ndaki başkanlarla birlikte bize hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Daha sonra da bir iki ortamda daha beraber olduk. Ve yaptığımız çalışmalardan son derece memnun. Gelecek adına da ümitli olduğunu belirtti, bu basına da yansıdı. İlişkimiz saygı, sevgi içerisinde ve seviyeli bir şekilde devam ediyor. Ortak amacımız Türk futbolunun marka değerini artırabilmek için en üst seviyede iş birliği yapmak. Bu konuda çalışmalarımıza önümüzdeki günlerde de kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
VAR odamızı başkanlara ve teknik adamlara açacağız
Yabancı hakeme bakış açınızı detaylı anlatabilir misiniz?
Erasmus türü, UEFA üyesi ülkelerle hakem değişimi planlıyoruz. Elit hakemlerimizin başka bir ülkede, karşılıklılık ilkesiyle, onların hakemlerinin de bizde maç yönetmesi konusunda kararımızı aldık. Burada konu, yabancı hakem getirmek değil tam tersi, yabancı hakem buraya gelirken bizim hakemimizi de yurt dışına göndermek. Hakemlerimizin gelişimine bunun çok büyük katkısı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca da, hakemlerimizin gelişimini artırabilmek için İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Kürsüsü ile anlaşarak, daha önce de benim THY tecrübemde faydasını gördüğüm sistemi TFF’ye uyarlayıp hakem ve gözlemcilerin performanslarını artıracağız.
Teknoloji ve bilim önde
VAR incelemesi sonuçları için özellikle sosyal medyada ‘çizgiyle istedikleri gibi oynuyorlar’ dedikoduları var. Buna yönelik bir uygulamanız olacak mı?
Ben her platformda şeffaflıktan bahsediyorum, VAR odamızı maç günleri dışında başta kulüp başkanlarımız, teknik direktörler, spor yazarları gibi kişilere açmayı düşünüyoruz. Ve onlara demo yapıp, ‘Bahsedildiği gibi çizgiyle oynanabilir mi oynanamaz mı?’ kendi gözleriyle görmelerini sağlayıp şeffaf bir şekilde onlara ispat edeceğiz. Aldığımız kararlardan bir tanesi de bayramdan sonra hakem performanslarının geneliyle ilgili. Bize David Elleray’nin tavsiye ettiği, bir Üniversite ile protokol imzalayıp hakem performanslarını grafikler halinde açıklamayı planlıyoruz.
Bizim asıl işimiz Türk futbolunun geleceğini şekillendirmek
Sürekli değişen yabancı kuralında 5 veya 10 yılı kapsayan bir plan veya yol haritanız olacak mı? Her yıl değişmesine alıştık çünkü!
Biz yabancı kuralıyla ilgili bir değişim yapmadık; daha önce açıklanmış olan kuralın bir yıl uygulanmaması kararını aldık. Bunun yanında, kısa, orta ve uzun vadede hedefler belirleyip, bununla ilgili bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Ben TİM Başkanı iken, Harvard Üniversitesi ile anlaşarak, Türkiye’nin ‘2023, 500 milyar Dolar İhracat Stratejisi’ni hazırladım. Bu çalışma 1.5 yılda bitti. Her sektör için ayrı ayrı hedefler belirlendi. Bu hedeflere ulaşmak için de yol haritası çizildi. O yüzden bizim yapmamız gereken şey de sadece yabancı kuralı değil Türk futbolunun geleceğini şekillendirecek, 5 ve 10 yıllık hedefler koyarak; TFF, Bakanlıklar, kulüpleri, amatörler, altyapı, hakemlik müessesi, hepsinin tek tek tartışılacağı ve tüm paydaşların katılacağı onlarca toplantı yapıp, yol haritasını belirlemek.
Mal beyanı istemek, güvensizlik anlamına gelmemeli
Hakemlerden mal beyanı talep edeceksiniz. Bu uygulama hakemlere karşı bir güvensizlik diye yorumlanabilir mi?
Hayır, öyle yorumlanamaz. Bütün kamu kurumlarında çalışanlar veya vakıf, sivil toplum örgütlerinde görev alanlar, düzenli şekilde mal beyanı verirler. Ben de Eximbank’ta, TİM’de görev aldığım sürelerde, düzenli olarak mal beyanı verdim. Bundan dolayı da bu bana karşı bir güvensizlik diye düşünmedim. Bu bir kural ve bir kural herkes için geçerlidir. Burada tam tersi, amacımız hakemlerimizi korumaya almak. Ben zaten hakemlerimize güveniyorum.
Sizden önceki TFF yönetimi 13 hakem ile ilgili bir karar almıştı. Sizin o karara bakışınız nedir? O hakemler sizin döneminiz de görev yapacak mı?
Geçmiş Merkez Hakem Kurulu bir karar vererek uygulamaya koymuş. Sonrasında Tahkim Kurulu başvuruları değerlendirerek hükme bağlamış. Tahkim Kurulu’nun sonuçlandırdığı bir konu bizim için kapanmıştır. Yeni Merkez Hakem Kurulumuz çizdiğimiz vizyon çerçevesinde hakemlerimizi değerlendirecektir. Adaylık sürecimin başından beri söylediğim üzere biz hakem atamalarında bilgisayar destekli sistemler kullanarak insanların inisiyatifini azaltacağız ve süreci hem MHK, hem hakemlerimiz, hem kulüplerimiz hem de tüm kamuoyu için şeffaf hale getireceğiz.
Fenerbahçe 5 yıldızlı formayla çıkarsa talimatlar uygulanır
Fenerbahçe camiası 28 şampiyonluğa kilitlenmiş durumda. ‘Bu konu önceliğimiz değil’ dediniz ama gelecek sezon Fenerbahçe 5 yıldızlı formayla sahaya çıkarsa tavrınız ne olur?
Sizin de söylemiş olduğunuz gibi, bu konu önceliğimiz değil. TFF olarak birçok konuda yenilikler yapıyoruz. Bu yeniliklerin de Süper Lig’in başlama tarihi olan 5 Ağustos’a yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Federasyondan bazen gece saat 00.00’da, bazen 01.00’de çıkıyorum. Türk futbolunun gelişimi adına radikal kararlar alıyoruz. Bizim amacımız Türk futbolunu hak ettiği yere getirebilmek. Eğer Fenerbahçe 5 yıldızlı forma ile sahaya çıkarsa, burada benim herhangi bir şahsi bir tavrım olamaz. TFF’nin talimat ve yönetmelikleri neyi gerektiriyorsa onu yaparız.
2010-2011 sezonu Süper Kupası şimdinin konusu değil
2010-11 sezonunun Süper Kupa maçı konusu var. Neden oynanmıyor? Siz oynatacak mısınız? Yanıtınız evet ise ne zaman, hayır ise neden?
Bir önceki soruda da belirttiğim gibi şu anda bu konuda herhangi bir fikrim yok. Bilgi sahibi olmadığım konularda fikir söyleyemem. Biz önce burada belirttiğiniz konularla değil, tüm futbol ailesinin federasyonuyuz. Bu kadar büyük camianın binlerce konusu var. Hakeminden gözlemcisine, futbolcusundan hocasına ve taraftarına milyonlardan bahsediyoruz. O yüzden bu konularda amacımız polemik yaratmak değil. Bu şu anda acil bir konu değil. Zamanı gelince onun da kararını alırız.
Şu anda sadece Türk Milli Takımı'nı tutuyorum
Hangi takımı tutuyorsunuz? Tutuyorsanız, kulüp üyeliğiniz var mı?
Ben daha önce Galatasaray taraftarıydım, üyeliğim de var. Ama son iki yıl Gaziantep Futbol Kulübü’nün başkanlığını yaptım, oraya üye oldum. Gaziantep’in başarısı için bütün emeğimi ve birikimimi kullandım. Aslında bunu şunun için söylüyorum; siz hangi kurumun başındaysanız, o kurumun gelişmesi için varınızı yoğunuzu ortaya koyarsınız. Ben de Gaziantep’in Galatasaray’ı yendiği maçta büyük zevk aldım. Şimdi de TFF’nin başındayım. Şu andaki tuttuğum takım Türk Milli Takımı. Bundan sonra da Milli Takım için varımı yoğumu ortaya koyacağım.
Günde 8 saat uyurdum, şimdi 5 saate düştü
TFF Başkanı olduktan sonra hayatımda çok önemli değişiklikler oldu. Tüm mesaimi TFF’ye harcıyorum. Neredeyse günde 16 saat çalışıyoruz. Daha önce 8 saat uyurdum, 5 saate düştü.
Kadının olduğu yerde saygı ve sevgi olur
TFF kurullarına kadın üye atamakla vermek istediğiniz mesaj nedir?
Kadının olduğu yerde, elinin değdiği yerde, sevgi, saygı ve barış olur. Ve bu bakış açısının toplumda yayılmasını arzu ediyoruz.
Peki konserler?
Kadınlarımızın, çocuklarımızın ve gençlerimizin daha çok statlara gelmesini ve maçların bir festival havası içerisinde geçmesini istiyoruz.
Futbolcular Ronaldo'yu örnek almalı
Messi mi, Ronaldo mu? Ve neden?
Ronaldo... Çünkü Ronaldo, sadece sahada iyi futbol oynayarak değil gençler için toplumda rol model olması açısından da son derece önemli bir vasfa sahip. Burada özellikle Filistin konusuna vermiş olduğu önem ve açıklamaları da benim için son derece değerli. Bizim Türk futbolcularımızın da sadece futbollarıyla değil, futbol dışındaki davranışları, hayata bakış açıları ve verdiği mesajlarla Türk gençlerine örnek olması gereklidir.
Mehmet Büyükekşiye göre gelmiş geçmiş en iyi 11
"Şenol Güneş · Recep Çetin · Diego Lugano · Bülent Korkmaz · İbrahim Üzülmez · Okan Buruk · Emre Belözoğlu · Oğuz Çetin · İbrahima Yattara · Sergen Yalçın · Gheorghe Hagi"(Fanatik)
www.idrak34.com