Teoman'ın son albümü "Ben, Zargana, Deus Ex Machina"nın aynı isimli şarkısının klibi, 1 Eylül'de yayınlandı. Klibi henüz izlemediyseniz birazdan izleyip her karesini dikkatle incelemenizi tavsiye ediyoruz.
Teoman'ın depresif sözlerini içeren şarkının klibinde, bir o kadar depresif görseller göreceksiniz. İşte bu görselleri Midjourney'de Merve Kurtuluş oluşturdu. Kendisi, bize bu klibin oluşturulma sürecini anlattı.
Öncelikle klibi detaylı bir şekilde izleyelim ve şarkının sözleriyle görsellerin uyumuna dikkat edelim:
Yaş kısıtlamasından dolayı klibi YouTube'dan izlemeniz gerekiyor. Şimdilik izlemek istemeyenler ya da izleyemeyenler için aşağıda klipten bazı görsellere yer verdik.
Klibi oluşturan ekip:
Yönetmen: Korhan KurtRetouch: Sait ErolMotion: Mahir Baran YigitAjans: +spark AiArtist: Merve KurtuluşTeoman'ın bu klip hakkındaki yorumu: Sanatın daima evrilen bir yolculuk olduğuna inanıyorum. Bu video, yeni teknolojilerin sanatla buluşmasının ve müziğin ötesinde anlatılara olanak tanıyan yaratıcı bir ifadenin birleşimini temsil ediyor. Midjourney’in yapay zekâ yetenekleri, vizyonumu hayata geçirmeme yardımcı oldu ve sonuç olarak ortaya çıkan eser beni son derece heyecanlandırıyor.
Klipten bazı dikkat çekici kareler şu şekilde:
18+ #blur-img{ filter: blur(100px); -webkit-filter: blur(100px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Klipteki yapay zekâ görsellerini oluşturan Merve Kurtuluş'a yönelttiğimiz sorulara geçelim:
Merve Kurtuluş .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Klibin görsellerini hazırlarken daha önceki Midjourney'li çalışmalarına kıyasla zorlandın mı? Görselleri hazırlarken neler hissettin? Unutamayacağın bir detay oldu mu?
Merve Kurtuluş .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Önceki Midjourney çalışmalarımın birçoğu statik parçalardı ve maksimum 9 parçalı bir koleksiyon dahilinde sunmuştum. Fakat iş bir klip olunca 9’dan çok çok çok(buraya birkaç tane daha çok koyabilirim:)) daha fazla görsel ürettim.
Bu kadar seri şekilde, çok parçalı bir koleksiyon üretmemiştim. Kesinlikle üretim kapasitemi ve Midjourney kaslarımı geliştirdi. Bunun yanında elinizde o kadar çok görsel oluyor ki bunları geniş açıdan baktığınız ve tek bir dili olan esere dönüştürmenin de asıl mevzulardan biri olduğunu anlıyorsunuz. Süreç, prompt anatomisini iyice çözmeme sebep oldu, bu da sürekliliği olan bir iş üretebilme kapasitemi oldukça geliştirdi.
Görselleri üretirken, zaman ve ortaya çıkan iş denkleminin değişeceğini gördüm. Klibi hazırladığımız sürede daha alışılmış görsellikte bir klip de çekebilirdik fakat sanat yönetimi açısından bu kadar farklılaşamazdık. Zaman-Para-Kalite üçgeni farklı yönlere evriliyor gibi duruyor.
Unutamayacağım bir detay değil ama bir farkındalık yaşadım diyebiliriz. 6 ay önceye kadar reklam yazıyordum, şimdi prompt yazarak görsel yapıyorum. Ne olduğu fark etmeksizin, adapte olabildiğim an üretmeye devam edebiliyorum. Bunu fark ettiğim anda hem dünyanın hem dünyamın ne yöne evrilebileceğini daha net gördüm.
Teoman'ın daha önceden yapay zekâ görselleri hakkında bilgisi var mıydı, yoksa bu klip aracılığıyla mı ilk kez öğrendi? Çıkan sonuca tepkisi ne oldu? Kendisi de tavsiyelerde bulundu mu?
Teoman oldukça vizyoner bir sanatçı. Dünyayı takip ediyor. Yönetmenimiz de aynı şekilde teknolojiye hızlı adapte olabilen biri. Onlar kafa kafaya verip “Hadi yapalım!” deyince ekibimizi kurdular, hızlı da hareket edince güzel bir iş çıkmış oldu ortaya.
Klibin genel teması albümün genel temasıyla uygun, Teoman’ı Teoman yapan an’lar aslında. Kendi yönlendirmeleri oldu tabii, sonuçları da oldukça beğendi. Çok güzel geri dönüşler aldık, bu konuda tüm ekip adına çok mutluyum. Dinleyicilerin yorumları da oldukça olumlu geldi.
Yapay zekâ görsellerinin kullanıldığı klipleri sence daha sık görecek miyiz? Müzik klipleri dışında başka hangi alanlarda göreceğimizi düşünüyorsun?
Çok daha sık ve her alanda göreceğiz. Gördüğünüz her şey üretken yapay zekâ çıktısı olacak. En başa markaları tuttururum. Sanat kaygısı taşımadıkları için zaman/para ekseninde büyük fırsat olduğunu daha hızlı fark edeceklerdir. Fakat enteresan bir şekilde markaların hızlı adapte olmadığını ve yakın geleceği öngöremediğini düşünüyorum.
Sosyal medyanın ilk çıktığı dönemlerde de benzerini yaşamıştık. “Tweet ne yahu!” diyen pazarlama müdürleri birkaç yıl sonra “Biz viral bi video istiyoruz.” diyerek sosyal medya ajanslarına sarılmıştı. Bu sefer daha hızlı adapte olacaklarını düşünüyordum fakat beklediğim seviyenin çok altında.
Markalar cephesini bırakırsak, eğlence dünyasında oldukça bol göreceğiz. Sadece ekranlardan oluşan stüdyolar açılıyor. Tüm set bir yapay zekâ çıktısı olacak. Prodüksiyon dünyası çokça kullanacak ve kökünden değişecek. Fiziki set maliyeti ve fikirlerin yapılabilirliği karşılaştırılınca, karşılaştırılamayacak bir durum oluşacak çünkü. Sadece set değil, oyuncu üretmek bile enteresan bir iş kolu olacak.
Gaming dünyası da bambaşka bir boyuta geçecek gibi duruyor. Karakterler, ortamlar, oyun fikirleri… Hayal edemediğimiz dünyaların içinde bulacağız kendimizi. VR teknolojisinin gelişmesiyle yapay zekâ deneyimi de çılgın bi boyut alacak.
Göz bebeğinizden izlediğiniz içeriği yeterince beğenip beğenmediğinizi anlayan ve bir sonraki bölümü size özel üretilen oyunlar, filmler göreceğiz. Kısa bir süre içinde kimse aynı diziyi izlemeyecek belki de. İşte bunlar hep yapay zekâ. Olay “Artık Shutter yerine Midjourney kullanıyoruz.” olmadığı için ucu bucağı yok desem yeridir, sabaha kadar okuşuruz. :)
Hangi sektör olursa olsun, unutmamak lazım ki hızlı adapte olma ve öğrenebilme yeteneği hiç bu kadar önemli olmamıştı. Dördüncü Sanayi Devrimi çok fena geliyor. Şahsım adına pek korkum yok, aksine çok heyecanlıyım.
Dijital görsel sanatçılarının bir kısmı yapay zekâ araçlarına karşı, hatta dava açanlar bile var. Yapay zekâ araçlarının eğitiminde sanatçıların eserlerinin kullanıldığını söylüyorlar, ki aslında durum cidden de böyle. Sen bir AI Artist olarak bu konuda ne düşünüyorsun?