Araştırmacılar, akıllı telefonların birinin nasıl yürüdüğünü analiz ederek ne kadar erken ölebileceğini tespit edebileceğini öne sürdü.
Yeni bir çalışmada, 100 binden fazla katılımcı bir hafta boyunca aktivite takip cihazları taktı ancak araştırmacıların birinin gelecek 5 yıl içinde ölme riskini tahmin etmesi için, günde sadece 6 dakikalık yürüme verisini incelemeleri yeterli oldu.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre kullanıcının demografik bilgileriyle birleştirildiğinde, yürüme hızları telefonla toplanabiliyor ve ölüm oranlarını tahmin etmek için bir algoritmada kullanılabiliyor. Çalışmadaki orta yaşlı ve yaşlı yetişkinlerin yaklaşık yüzde ikisi sonraki yıllarda öldü.
Yazarlar, "Sonuçlarımız, hareket sensörleriyle yapılan pasif ölçümlerin, aktif yürüme hızı ve temposu ölçümlerine benzer isabetlilik oranları elde edebileceğini gösteriyor" dedi.
Ölçeklenebilir yöntemlerimiz, sağlık riskini ulusal çapta taramaya yönelik uygulanabilir bir yol sunuyor.
Araştırmaya katılanlar bileklerine hareket sensörleri takarken, araştırmacılar aynı verilerin ucuz telefonlar kullanılarak toplanabileceğini çünkü "hareket sensörleri içeren en ucuz kapaklı telefonların bile" ivmeölçerlerinin verileri toplamak için yeterince iyi olduğunu belirtti.
Araştırmacılar bunun, insanların yaklaşık yüzde 48'inin akıllı telefona sahip olduğu Sahra Altı Afrika'daki gibi daha yoksul ülkelerde bile yararlı olabileceğini öne sürdü. Birleşik Krallık'ta akıllı telefona sahip olanların oranı yüzde 92 seviyesinde.
Genel olarak, fiziksel aktiviteyi ölçmenin iki ana yolu var: Anket yoluyla kendi kendini raporlama veya sabit bir mesafede yürürken sensörler aracılığıyla pasif olarak veri toplama. Araştırmacılar, ilk yöntemin "çok sayıda insanın rutin olarak gerekli görevleri yerine getirmesini sağlamanın lojistik zorluğu nedeniyle, değerlendirmeyi genel nüfus seviyesine ölçeklendirmenin sorunlu" olduğunu belirtti.
Bununla birlikte, sensöre dayanan araştırma insanların günlük faaliyetlerini değiştirmesini gerektirmediği için büyük bir avantaja sahip.
Araştırma PLOS Digital Health'te yayımlandı.