Teknolojinin yıllar içinde epey geliştiğini varsayarsak, telefon görüşmelerindeki bu tarz aksaklıklar kulağa hiç de mantıklı gelmiyor öyle değil mi?
Gelin, bu aksaklıkların sebeplerine bakalım.
Öncelikle sabit hatlarla başlayalım.
Sabit hatların ses kalitesinin uzun yıllardır aynı kaldığını söyleyebiliriz. Bu ses kalitesinin gelişmeyip aynı kalmasının sebebi ise daha gelişmiş alt yapılar olmamasıdır. Ayrıca modern sistemler genellikle kablosuz telekomünikasyona dayanır.
Bu nedenle sabit hatlar, eskisi kadar yaygın değildir. Ancak cep telefonunda bir telefon görüşmesi sırasında sesimiz, dijital bilgiye dönüştürülür ve uzun mesafeler boyunca karşıdaki alıcının cep telefonuna iletilir.
Cep telefonunun, her iki ucunda da bu analogdan dijitale dönüşümü sağlayan G.711 isimli bir standart vardır.
Bu dijital bilgi, sonrasında gövde devreleri üzerinden taşınır. Gövde ise birden fazla kullanıcıya ağ erişimi sağlamak için aynı anda birçok sinyali taşıyacak şekilde tasarlanmış iletişim hattıdır.
Ayrıca gövde devreleri birçok ülkede, 300 ila 3400 Hertz seslere izin veren, nispeten eski bir mimari üzerine inşa edilmiştir. Ancak bizlerin duyabildiği ses aralığı 16 ila 16000 Hertzdir. Yine çevremizden de aynı aralıktaki sesleri işitebiliriz.
Fakat sorun şu ki gövde devreleri, bizim işitebildiğimiz ses aralıklarını karşılamaya yetmez. Yani telefonun ucunda 16-300 Hertz arasındaki sesleri duyamayabiliriz. Aynı şekilde 3400 Hertz üzeri seslerde kopukluklar yaşanabilir.
Özetle akıllı telefonlarda veya sabit hatlarda arama teknolojisi ne kadar gelişirse gelişsin, aramada mükemmel ses kalitesine ulaşmak için gövde devrelerinin geliştirilmesi gerekir.
Kaynaklar: Scientific American, Science ABCİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: