AA muhabirine açıklamada bulunan Eresin, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılmasının turizm sektörü açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Bayram tatilinin erken açıklanmasının da çok yerinde bir karar olduğunu dile getiren Eresin, "Bu durum, daha kolay ve zamanında planlama yapabilmeyi sağlayacaktır. Yerli tatilci açısından henüz sezon başlamadı. Bayram döneminde de henüz sezon başlangıcı olduğunu söyleyemeyiz. Ancak tatilin uzaması kıyı bölgelerdeki dolulukların artmasına önemli katkı sağlayacak. Kıyılarda yüzde 100 doluluk olmasa da turizmcileri memnun edecek doluluk oranlarına ulaşılacaktır diye umuyoruz." ifadesini kullandı.
"'Memleket turizmi' trafiğinin yoğunlaşmasını bekliyoruz"
Türk vatandaşlarının bayram tatillerinde genellikle şehir ve kültür turlarını tercih etmediğini belirten Eresin, "Bu nedenle şehir otellerinde yerli tatilci açısından her zaman olduğu gibi bu bayram döneminin de sakin geçmesini bekliyoruz. İstanbul başta olmak üzere şehir otellerinde ağırlıklı Körfez ve Orta Doğu'dan misafirlerimizi ağırlayacağız gibi gözüküyor. Yaz tatil dönemine denk gelmeyen bayram dönemleri ağırlıklı memleket ziyaretlerinin yapıldığı bir dönem. Bu bayramda da 'memleket turizmi' trafiğinin yoğunlaşmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Eresin, kıyı bölgelerde yerli turist açısından turizm hareketinin hızlanacağını dile getirerek, "İklimi dolayısıyla Antalya'da bayram canlılığı hissedilecektir. Ayrıca Anadolu şehirlerine yönelik 2-3 günlük kısa kültür turizmi turlarında artış öngörüyoruz. İstanbul'u çevreleyen yakın turizm destinasyonlarında da yoğunluk ihtimali var." değerlendirmesinde bulundu.
TÜROB olarak sürekli çok fazla sayıda sahte çevrim içi site olduğu uyarısında bulunduklarını söyleyen Eresin, şunları ifade etti:
"Bir seyahat acentesi veya bir tur operatörü aracılığıyla tatil planlanıyorsa öncelikle bu şirketlerin güvenilir olmalarına acente veya tur operatörünün Türkiye Seyahat Acentaları Birliği üyesi olmasına dikkat edilmeli. Aracı kullanmadan online siteler üzerinden bir tatil planlaması yapılıyorsa, bu sitelerin gerçek ve güvenilir olduklarının kontrolü mutlaka yapılmalı. Online siteler üzerinden rezervasyon yapılması sonrası otelden de rezervasyonlarının teyit edilmesini tavsiye ediyoruz. Dolandırıcılar, otellerin ve seyahat şirketlerinin internet sitelerinin birebir kopyası siteler açabiliyorlar. İlk bakışta sahte bir site olduğunu anlayabilmek zor olabiliyor ama sitenin adından mutlaka kendilerini ele verecek yanlış bir kullanım da oluyor."
Eresin, dolandırıcıların arama motorları ve sosyal medya reklamları üzerinden de vatandaşların kendilerine yönelmesini sağladığına işaret ederek, özellikle arama motorlarında ilk sırada çıkan yerlere daha çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
"Risk sadece çekilen parayla sınırlı kalmıyor"
Eresin, "Sahte sitelerden yapılan işlemden sonra kredi kartından sitede belirtilen tutar çekiliyor ve ardından satın alma işlemi yapan kişiye orijinal otelin logosunun yer aldığı rezervasyon dosyası ve onayı da gönderiliyor. Burada risk sadece çekilen parayla sınırlı kalmıyor. Dolandırıcılar hem kartları kopyalıyor hem de farklı harcamalar yaparak vatandaşların kredi kartını boşaltıyor." diye konuştu.
Vatandaşlara özellikle çok düşük fiyat verilen tesisler konusunda dikkatli olmalarını tavsiye ettiklerini belirten Eresin, şunları kaydetti:
"Abartılı derecede indirimli fiyatlara şüpheyle bakılmalı ve otellerin gerçek kendi web sitelerinden rezervasyon yapılmalı. Bizim önerdiğimiz bu yöntem konaklama tesisine direkt rezervasyon yaptırmak. Birçok otel en uygun fiyatlarını kendi web sitesinde veriyor. Dolayısıyla misafirlerin istedikleri ve seçtikleri otel belliyse, direkt otellerin web sayfalarından bizzat rezervasyon yaptırabilirler. Ayrıca otellerin daha esnek iptal şartları sunduğuna da dikkat çekmek isteriz. Aracı satış kanalının kontrolü daha zor olmakla birlikte bir otelin kendi web sayfasının doğruluğunu kontrol edebilmek çok daha kolay olacaktır."