Kahramanmaraş merkezli iki deprem felaketi on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, yüz binlerce binanın da hasar görmesine yol açtı. 10 ili etkileyen afette yıkım boyutu molozların Erciyes Dağı yüksekliğine erişmesi ile gözler önüne serildi. Enkaz kaldırma çalışmalarının başladığı bölgelerde kaldırılan molozların nereye götürüleceği, insan ve çevre sağlığına etkileri ve ekonomiye kazandırılmaları gündeme geldi. Yaklaşık 100 milyon tonu bulacağı tahmin edilen devasa moloz yığınlarının bölgede nasıl değerlendirilebileceğini uzman isimler posta.com.tr’ye anlattı.22 Şubat 2023 , Çarşamba 07:04 | Son Güncellenme: 22.02.2023 07:04
Kahramanmaraş merkezli iki deprem faciasında 10 ilde on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Milyonlarca kişinin doğrudan etkilendiği afetlerde 61 bin 722 binada yer alan 263 bin 800 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi. Hatay'da 15 bin 248, Kahramanmaraş'ta 12 bin 980 ve Gaziantep'te 12 bin 964 binanın acil yıkılması gerektiği bildirildi. Büyük bir alanda etkili olan depremler sonrasında yıkılan binaların molozların Erciyes Dağı kadar büyük olduğu ifade edilmişti.
Yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmalarını sona ermesi ile birlikte enkaz kaldırma çalışmaları başladı. Yaklaşık 100 milyon tonu bulması öngörülen moloz yığının insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği maddeler barındırması endişeye neden olurken çıkarılan ürünlerin ayrıştırılıp ekonomiye kazandırılması gündeme geldi.
Tarım arazilerinden uzak yerlere götürülmesi gerekiyor
Çevre Mühendisi Sedat Durel, yıkılan binalarda sadece inşaat molozu ve demir olmadığına dikkat çekerek, “Binaların içeriğinde sadece moloz yok ve içerikte maddelerin bir kısmında tehlikeli olabilecek maddeler de bulunuyor. Eski binalar için bir öngörü olacaksa asbest, içerideki florasanlar, ilaç atıkları, vefat eden evcil hayvanlar olabilir. Bu yüzden hassasiyet ile yaklaşılması gerekilen bir durum. Normal şartlarda inşaat atıklarının afet öncesinde belirlenen depolama alanlarına maddelerin götürülmesi gerekiyor. Moloz ve yıkıntıların doğrudan doğruya su havzaları ve tarım arazilerinden uzak yerlere götürülmesi gerekiyor. Taşınması sırasında ise asbest gibi tozlar gibi zararlı maddelerden korunmak için çeşitli ıslatma teknikleri kullanılabilir. Tozların havaya karışmasının engellenmesi gerekiyor. Bu süreçte bölgedeki insanların toz maskeleri takmaları gerekiyor. Geçici depolama alanına alındıktan sonra soruşturma işleminden geçmesi gerekiyor” dedi.