Halk arasında “Beta” olarak bilinen A Grubu Beta-Hemolitik Streptokoklar (Strep A) İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde artış gösteriyor. 2022 yılının Eylül ayından itibaren İngiltere’de yaşayan 30 çocuk, Strep A hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.
Türkiye’nin de içinde olduğu bazı ülkelerde de çocuk ölümlerine neden olan Strep A, vücutta burun, boğaz ve ciltte yaşayan bakteriler olarak biliniyor. Strep A bakterisinin ani ateş, boğaz ağrısı, boyunda bulunan lenf bezlerinde büyüme ve ağrı; daha ciddi vakalarda ise solunum sıkıntısı, baş ağrısı, halsizlik, kusma ve karın ağrısı gibi belirtileri olduğunu ifade eden Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Genel Hastane Başhekimi ve İç Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. İhsan Ateş, hangi durumlarda hastaneye başvurulması gerektiğini, nasıl tespit edildiğini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
"BESLENMEDE AZALMA OLABİLİR"
Burun Akıntısı, hapşırma ve soğuk algınlığı gibi belirtilerin ön planda olması durumunda Strep A’nın düşük ihtimalle saptanabildiğini belirten Ateş, “Bu daha çok gribal enfeksiyonlara, influenza’ya bağlı bir enfeksiyon durumu olabilir ama hastada ani yükselen bir ateş ve ateşe tedaviyle cevap alınamıyorsa; şiddetli boğaz ağrısı, nefes darlığı, solunum kaslarını kullanması ya da dudakta ve yüzde morarma, çocuklarda sıklıkla nöbet tarzı bulgular olabilir, bilinç değişikliği olabilir. Beslenmede ve emme de azalma olabilir. Yetişkinlerde yine solunumla ilgili problemler ve yüksek ateşe tedaviyle cevap alınamama gibi durumlarda bir sağlık kuruluşuna mutlaka başvurmak gerekir” diye konuştu.
"ORANIN ARTACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ”
Eylül 2022 tarihinden itibaren İngiltere, İrlanda, Fransa, Hollanda ve Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bunun yanı sıra Avustralya ve Yeni Zelanda gibi diğer dünya ülkelerinde de Strep A’nın sıklıkla görülmeye başlandığını dile getiren Ateş, “İngiltere'de ciddi boyutlara ulaşan vakalar oldu, ölümler görülmeye başlandı. Türkiye'de bu oran çok düşük ve çok ciddi anlamda da bu oranın artacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu enfeksiyon kısa süre içerisinde antibiyoterapiye cevap verebilen bir durum. Sadece gecikmiş vakalarda ya da ciddi bağışıklık sistemi zafiyeti olan hastalarda erişkinlerde ise ciddi eşlik eden hastalıkları ve ileri yaş olan vakalarda bu durumla karşılaşabiliyoruz ama bu durumun çok ciddi boyutlara ulaşmayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.