Starbucks’ın Türkiye'de bu kadar popüler olması bazıları için âdeta bir millî meseleye dönüşmüş durumda. İnsanlar her buldukları fırsatta bir bardak kahveye Starbucks’taki yüksek fiyatlar veren kişilere hınçlarını döküyorlar.
Hatta Türk kahvesi-Starbucks kahvesi karşılaştırmaları yapanlar bile var. Ama tüm bu tepkilere rağmen Starbucks şubelerindeki kuyruklar asla bitmiyor. Gerçekten de bir bardak Starbucks kahvesini bu kadar özel ve popüler yapan şey ne?
X'te (eski adıyla Twitter) şu malum gönderiyi mutlaka görmüşsünüzdür:
Bu gönderi o kadar çok kullanıcı tarafından kendi gönderisiymiş gibi paylaşıldı ki, bazı kullanıcılar bunu ciddi ciddi paylaşanlarla dalga geçmek amacıyla daha fazla paylaşır oldu ve olay garip bir döngüye girdi.
Peki biraz da bu gönderide yer verilmeyenlere bakalım:
Aslında o gönderide sıralamanın sadece Türkiye’nin altındaki kısmını görüyoruz. Oysa Türkiye’den çok daha fazla sayıda Starbucks şubesi olan ülkeler var.
Nereye gidersek gidelim, hem sevilen hem nefret edilen o yeşil logo:
Sonuç olarak Starbucks sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde her köşe başında birilerinin elinde görebileceğimiz dev bir uluslararası marka.
Bazılarımızın hayatlarında birçok yiyecek-içecek markasından farklı bir şekilde yer ediyor, hatta kendisinden çok daha kaliteli kahve satan kahvecilerden çok daha fazla tercih ediliyor.
Peki, Starbucks başka kahvecilerin yapamadığı ne yaptı?
Bireysel bir deneyim olarak kendi adıma konuşayım, iyi kahveden pek anlamam; hatta genelde de-caf, yani kafeini çok azaltılmış kahve içerim. Ama dışarı çıktığımda bir kitap okuyacak, belirsiz bi süre bilgisayarımda vakit geçirecek zamanım varsa ve etrafta Starbucks varsa ilk tercihim Starbucks olur.