Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:
* Milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Allah'tan acil şifalar niyaz ediyorum. Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de "asrın felaketi" diye nitelenen 7.7 ve 7.6'lık depremlerle sonrasında gelen ve büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400'ün üzerinde sarsıntılar yaşadık.
* İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum olmadığını ülkemizdeki ve dünyadaki bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen şudur, altyapısı ile, konutları ile, okulları ile güvenli yerler inşa etmek. Depremin ardından ise en hızlı ve etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yıkımları telafi etmektir. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ilerleme kaydetmiştir.
"BİRKAÇ SAAT SONRA BAKANLAR ÇALIŞMALARA BAŞLADI"
* 6 Şubat'ta 11 ilimizi birden vuran, bilhassa Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman'ı adeta yerle yeksan eden deprem fırsatı milletimize hepsinden büyük bir acıyı yaşattı. Deprem 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Bir yandan depremin yıktığı altyapı ve karmaşanın getirdiği zorluklar, diğer yandan hava şartları bizi zorladı. Buna rağmen birkaç saat sonra Bakanlarımızı deprem şehirlerinde çalışmaları koordineye başladı.
"ELLERİNİ AVUŞTURARAK BEKLEDİLER"
* Yıkık, acil yıkılacak 253 bin 988 bina var. Bölgede 271 bin kamu personeli görevlendirildi. Felaketin haberini alır almaz şartları sonuna kadar zorlayarak yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olduk. OHAL, Afet Bölgesi ve Mücbir Sebep ilanlarını hemen yaparak hukuki altyapıyı kurduk. Kimi eksiklikler yaşanmıştır ama herkes şahittir ki olabilecek en hızlı şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk.
* Birilerinin devletin ve hükümetin de yıkıntılar altında kalmasını, ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. İlk andaki eksikler hızla tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, yardımlardan geçici barınma alanlarına, altyapıdan kalıcı konutlara tüm acil işler yoluna girince bunlar da eski kimliklerine büründüler. Bütün bu sirk cambazları, felaket tellalları bölgeye bugüne kadar acaba kaç kere gittiler. Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye iki kez gittik.
AKŞENER'İ HEDEF ALDI
* Sorulması gereken hesapları da adli, idari, siyasi olarak sormak boynumuzun borcu. Yavru muhalefet yargıya bizim yön verdiğimizi söylüyor... Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir, sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt. Şunu iyi bilin ki bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacak. Asla bu tür kuru sıkı atanlara prim vermeyecektir. Oluşturulan her algıyı, rahatsız oluyorlar ama söylüyorum, not ediyoruz. Şimdi tek gündemimiz depremdir.
AKŞENER NE DEMİŞTİ? İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin bugünkü grup toplantısında Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin üzerinden 61 gün geçtiğini belirterek Erdoğan'a seslenmişti. Akşener, "Sayın Erdoğan söylesene; yargının işini yapmasına neden engel oluyorsun? Söylesene kimden, kimlerden korkuyorsun! Söylesene dorumluluktan kaçarak, olanları örtbas edebileceğini mi sanıyorsun?" demişti.
* Bütün bu işleri bitireceğiz, bir yılımız var, bir yıl içinde bunları inşa edeceğiz, ihya edeceğiz ve benim vatandaşım köy evine yerleşecek, yanında ahırı olacak. Buralarda işini gücünü inşallah yürütecek. Mart ayının ilk günleri itibarıyla 21 bin 244 konutun inşası için kazmayı vurmuş oluyoruz.
* Hatay’da 145 bin 650 konut ve 15 bin 224 köy evi, Kahramanmaraş’ta 83 bin konut ve 18 bin 681 köy evi, Malatya’da 62 bin konut ve 16 bin 714 köy evi, Adıyaman’da 43 bin 400 konut ve 11 bin 400 köy evi, Gaziantep’te 30 bin 150 konut ve 8 bin 162 köy evi, Osmaniye’de 11bin 600 konut ve bin 598 köy evi, Diyarbakır’da 6 bin konut ve 634 köy evi, Elazığ’da 4 bin 500 konut ve 588 köy evi, Şanlıurfa’da 3 bin konut ve 700 köy evi, Adana’da bin 800konut ve 293 konut, Kilis’te bin 250 konut ve bin 681 köy evi yapacağız.
* İnsanımızın bize olan inanç ve güvenini asla boşa çıkarmadık. Şimdi de aziz milletimizin desteğiyle 6 Şubat depremlerinin izlerini kısa sürede inşallah sileceğiz. Önce yerleşim yeri için alanlarda mikro bölgeleme çalışmaları yapıyoruz.
* Talepleri üzerine 811 bin vatandaşımızı kara, hava, demiryolu ile ya da kendi araçlarının yol masraflarını karşılayarak başka şehirlere tahliye ettik. Afet bölgesinde, buralarda kalanlardan, valiliklerimize ve kaymakamlıklarımıza başvuran 1.6 milyona yakın vatandaşımıza barınma imkanı sağladık.
DEPREM BÖLGESİ İÇİN YENİ DESTEKLER
* Yıkık, ağır hasarlı ya da yıkılacak binaların 6 Şubat tarihi itibarıyla geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi için 'Afet Yeniden İmar Fonu' kuruyoruz. Sarmalık kıyılmış tütün üretiminde yüzde 55'lik ÖTV'yi yarıya indiriyoruz. Önümüzdeki günlerde ihtiyaca göre bu destekleri, tedbirleri daha da çoğaltarak depremzedelerin yaralarını sarmaya kararlıyız.
"TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ"
* Türkiye için bir ulusal risk kalkanı modeli oluşturmayı planlıyoruz. Ön toplantısını cuma günü yapacağımız Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışması toplantının koordinasyonunu Murat Kurum Bey yönetecektir. Şüphesiz bu sürecin en önemli konu başlığını riskli mesken stokunun hızla dönüştürülmesi teşkil edecektir.
YİNE TEHDİT ETTİ
* Afet riski bakımından ülkemizin 20 yıl öncesiyle bugünkü fotoğrafı arasındaki fark herkes için gayet açıktır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, tarımdan sanayiye kadar ülkemize yaptığımız tüm hizmetler bugünler için bir hazırlıktır. Türkiye'de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz anlayışla 2009'da AFAD'ı kuran biziz.
* AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, ileride hesabını sormak üzere kayıtlarımıza aldığımızı da ifade etmek istiyorum.
* Bizim son 20 yılda sadece kentsel dönüşüm projeleriyle güvenli konut seferberliği başlı başına devrimdir. İstanbul'da 93 bin konutun dönüşümü sürüyor. Ancak bu gayretiizin her adımında yaşadığımız zorlukların siyasi ve hukuki engelleri sizler biliyorsunuz.
'KENTSEL DÖNÜŞÜM' AÇIKLAMASI
* İzlediniz, bay bay Kemal kentsel dönüşüme karşı, yanındaki hanımefendi karşı. Netice bu. Şimdi bu neticenin altından kalkın. Ama Erdoğan kalkıp Çamlıca Camii'nin altında Burhaniye'de vatandaşa diyor ki, yarın Allah göstermesin istemediğimiz durumlar karşı karşıya kalırız, kime hesap soracaksınız? Bana.
* Şimdi buyurun gidin Sütlüce'ye, Çamlıca Camii'nin altına, o binaları görün. Zemin +3, bilemedin zemin +4. Şu anda her yönüyle orada oturan vatandaşlarımız çok memnun. Şimdi önümü çeviriyorlar. Biz yetki aldık, sayın Cumhurbaşkanım bizimkileri de yıkın yapın. Geçen hafta vinçler oraya geldi. Eğer başında önümüzü açsaydılar şimdi oralar tamamıyla bitmiş olacaktı. Ne bu ana muhalefet, ne yavru muhalefetler, bunlar kentsel dönüşüm, değişimden anlamaz. Bunlar depremi görmüyorlar, göremiyorlar. TOKİ'nin başarılı hizmetleri ortada.
* İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bir an önce bitirecek çalışma modelini geliştireceğiz. Bir kentsel dönüşüm süreci ile bu işi süratle bitireceğiz. Kentsel dönüşüm projelerini birkaç yıl içinde neticelendirme sözünü veriyoruz.
AYRINTILAR GELECEK...