Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Türkiye'de doktorluk yaparak Türk vatandaşı olan Somalili H.A.A, Somali kanunlarına göre evlendiği eşinin ülkesinde ikinci bir kadınla evlenmesi üzerine Türk Medeni Kanunu'na göre boşanmak için başlattığı hukuk mücadelesini kazandı.
Küçükçekmece Aile Mahkemesi'ndeki dava dosyasına göre, Somali vatandaşı H.A.A, 2006 yılında okumak için geldiği Türkiye'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirip doktor oldu.
Somali kanunlarına görev evlendiler
Genç kadın, 2011 yılında öğrenciyken İstanbul'da tanıştığı, kendisi gibi Somali vatandaşı olan H.O.S.M ile 2013 yılında Somali kanunlarına göre evlendi. Çiftin 2014 ve 2016 yıllarında Türkiye'de 2 çocukları dünyaya geldi.
Geçen sürede kocasıyla anlaşmazlık yaşayan H.A.A, Somali'ye taşınan eşinin kendisi ve çocuklarını ihmal ettiğini, son olarak da Somali'de bir başka kadınla evlendiğini, eşinin onayı olmadığı için çocuklarını okula bile kaydedemediğini belirterek, Küçükçekmece Aile Mahkemesine başvurdu.
Mahkeme önce Somali hukukunu istedi
Mahkeme, tarafların Somali vatandaşı olduğundan boşanma davasında, Somali hukukunun uygulanması gerektiğini ancak bu ülke ile Türkiye arasında adli yardımlaşmaya ilişkin bir sözleşme bulunmadığı için Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununa göre, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü aracılığıyla Somali'ye ait mevzuat aslının istenmesine karar verdi.
Somali kanunlarına göre tek taraflı boşayabilir
Davacı H.A.A'nın avukatı Aziz Genç ise mahkemeye sunduğu dilekçede, yabancı olan eşlerin Türkiye'de açtığı boşanma davalarında, çiftin vatandaşı olduğu ülkenin kanunlarına göre karar verildiğini ancak konu ile ilgili yabancı hukukta karşılığı bulunamayan veya içeriği belirlenemeyen durumlarda Türk yasalarının uygulanması gerektiğini savundu.
Avukatın dilekçesinde, Somali Federal Cumhuriyeti hukukuna göre erkeğin kadını sözlü olarak tek taraflı boşayabileceğine vurgu yapıldı.
Türk hukukunun uygulanması talep edildi
Yargıtay kararı ve milletlerarası hukuktan örnekler verilen dilekçede, "Taraflar Somali vatandaşı olmaları sebebi ile açılan davada Somali hukukunun uygulanması gerekmekte ise de Somali'de geçerli olan hukukun uygulanması özellikle kadın hakları, çocukların korunması ve benzeri bir çok konuda kamu düzenimize aykırılıklar oluşturacak olması sebebi ile Türk Medeni Hukukunun uygulanması gerekmektedir." ifadesine yer verildi.
Dilekçede, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununa göre, geçici tedbir taleplerinde de Türk hukukunun uygulanması gerektiği aktarıldı.
Davacı avukatının talebini kabul eden mahkeme, Somali makamlarıyla yazışmaya gerek görmeden Türk Medeni Kanununa göre, öncelikle çocukların velayet haklarını tedbiren davacı anneye verip çocuklar için de tedbir nafakası takdir etti.
Türk vatandaşlığına kabul edildi, Medeni Kanun uygulandı
Dava devam ederken, 16 yıldır Türkiye'de yaşayan H.A.A, Türk vatandaşlığına hak kazandı. Mahkeme, H.A.A'nın artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması nedeniyle de hakkında Türk hukukunun uygulanmasını isteyebileceğini bildirdi.
Bunun üzerine yeniden bir dilekçeyle başvuruda bulunan H.A.A, Türk vatandaşlığına "bekar" olarak kabul edildiğini belirterek davanın "nafaka" ve "velayet" davası olarak sürmesini talep etti.
Dosyayı karara bağlayan mahkeme çocukların velayetini sürekli olarak anneye verirken, Somalili babanın da çocukları için aylık 2 bin 500'er lira iştirak nafakası ödemesine hükmetti.
Çocukların mağdur olmaması için...
Davaya ilişkin açıklama yapan H.A.A'nın avukatı Aziz Genç, "Mahkemenin nasıl bir yol izleyeceği bilinmiyordu. Somali hukukunu mu uygulayacak, Türk hukukunu mu uygulayacak? İkisi de Somali vatandaşı olduğu için Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununa göre Somali hukukunun uygulanması gerekiyordu. Fakat Somali hukuku bilinmediği için mahkeme tarafından Somali makamlarından uygulanacak yasal mevzuatla ilgili bilgi talep edilmişti." dedi.
Somali makamlarıyla yazışmanın dava sürecini çok uzatıp anne ve çocukları mağdur edeceği için mahkemenin bu yazışmalardan vazgeçmesini istediklerini belirten avukat Genç, şunları kaydetti:
"Mahkeme, müvekkilimiz ve çocuklarının mağdur olmaması için talebimizi kabul etti ve Somali makamlarından cevap gelmesini beklemeden çocukların velayetini önce tedbiren müvekkilimize verdi, ayrıca çocuklar lehine nafakaya hükmetti. Dava sonunda ise mahkeme, kalıcı olarak iki çocuğun velayetini müvekkilimiz olan anneye verdi. Çocuklar lehine de aylık toplam 5 bin lira iştirak nafakasına hükmetti."