Meral Akşener'in masadan kalkma girişiminin ardından, muhalefetin bir krizle karşı karşıya kaldığını belirten Koç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ilk anda yaptığı müdahale ile CHP'li kurmayların krizi büyütecek açıklamalarda bulunmalarını engellediğini ifade etti. Koç, "Çok nezaketli bir açıklama yaptı. Doğrudan Akşener'i hedef almadı. CHP'li kurmaylar da birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Neticede Akşener masaya döndü. Akşener'in dönüşü hem İYİ Parti açısından sağlıklı oldu hem de Türkiye'nin hayrına oldu. Bölünmüş bir muhalefetle seçime gidilseydi, bu tam da AKP'nin görmek isteyeceği tabloyu yaratmak olurdu" diyerek "tek aday" vurgusu yaptı.
"LİDERLİK VASFI YOK YAKIŞTIRMASINI YERLE BİR ETTİ"
Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan "Liderlik vasfı yok" yakıştırmasının AKP'nin medya organları tarafından yürütülen bir propaganda olduğunun altını çizen Koç, "Kemal kılıçdaroğlu, plansız gelişen bu kriz karşısında son derece soğukkanlı davrandı ve süreci iyi yönetti. Masayı tekrar birleştirmeyi başardı ve liderliğini ispatladı. Deprem öncesinde ve deprem felaketi yaşanırken göstermiş olduğu girişimler, orada halkla kucaklaşması ve parti olarak belediyeleriyle tüm imkanlarını seferber etmesi, yine iktidara yönelik tutunduğu sağlam eleştirel dil ile bir doğal liderlik pozisyonuna oturmuştu" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DE SEÇMEN DAVRANIŞI...
Koç, AKP İktidarının devlet aygıtlarını, iletişim araçlarını, yargıyı, sermayeyi ve kolluk güçlerini tahakküm altında tuttuğunu söyledi. İktidara karşı konumlanan kitlelerin ortak lideri olmanın zorluğuna vurgu yapan Koç, "Bizde lidere ilişkin temel beklenti heyecanı yükseltebilmesidir. Kemal Kılıçdaroğlu son birkaç yıllık süreçte, eleştiriye açık girişimlerde de bulunmuştur. Öte yandan son yirmi yılın öğrettiği bir lider ezberi var, aslında tek bir lider tipi yok. Ancak Türk toplumu dürtüsel ve duygusal hareket edebiliyor, çabuk heyecanlanabiliyor ve soğukkanlılığı az. Bu yüzden soğukkanlı ve sakin liderleri bir nevi 'beceriksiz' görme hali var. Kemal Kılıçdaroğlu eğer seçilirse bu ezberi de yıkmış olacak" dedi.
SORUN ÇOK ZAMAN AZ
Seçimlere iki ay kadar kısa bir süre olduğunu bunun yanına deprem gibi bir yıkımla karşı karşıya kalındığını dile getiren Koç, "Ekonomi gibi derin bir sorunumuz vardı. Şimdi çok daha derin ve yakıcı bir deprem gündemi var. On binlerce insanımızı kaybettik. Arama-kurtarma süreci bitti evet ama bunun tedavi ve bakım süreci de var, psikososyal açıdan, fizyolojik açıdan... Uzun yıllar devletin halkla el ele bu yaraları sarması gerekecek. Bu bakımdan muhalefetin ivedilikle bölgeye dönmesi gerekiyor. İnsanların umuda ihtiyacı var. İktidar da umut pazarlıyor, bahsedilen sürelerde o sayıda sağlıklı konut yapılıp teslim edilmesi olanaklı değil. Muhalefetin gerçek çözümler ile bu umut kalpazanlığını bozması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
SEÇMEN KARARINI ZATEN VERDİ
Seçmen davranışının iki aylık süreçte çok şaşırtıcı değişimlere uğramayacağını öngören Koç, "Seçmen kararını verdi. Bu saatten sonra iktidar sadece oylarını arttırmaya çalışacak. Muhalefetin, ilk bir ay, altı ay veyahut bir yılda neler yapacağını kalem kalem seçmene anlatması gerekiyor. Halka ulaşıp 'bakın bir ilk ay sizin bu sıkıntınızı gidermiş olacağız diğer ay ise şu sıkıntınızı' şeklinde kendini anlatmalı. Zaten muhalefet adayını açıklar açıklamaz Türkiye'nin Uluslararası Risk Primi düştü, yani Türkiye daha güvenilir bir ekonomik portre vaat etmeye başladı" yorumunu yaptı.