Sinan Ateş cinayeti davası devam ederken ortaya çıkan bazı gelişmeler davanın seyirini değiştirecek türden.
Ortaya atılan iddiaların yanlış çıkması şaibeleri de beraberinde getirdi. Yazar Fuat Uğur, "Sinan Ateş davasının soruşturma ekibindeki savcılarla ilgili MHP’ye iletilen mahrem bilgiler" başlıklı tv100'deki yazısında iddianamenin tartışılan yönlerini sıraladı:
Doğukan Cep'in ifadesi iddianamede yok
"Örneğin bu savcıların sanık Eray Özyağcı’ya “Cinayet emrinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından verildiğini söyle seni koruruz” dediği, Sinan Ateş’in yanındaki Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik’in ifadeleriyle, Sinan Ateş ile aralarında alacak verecek davası olduğu için bacaklarından vurdurmak istediğini söyleyen azmettirici Doğukan Çep’in ifadelerinin iddianamede yer almadığı, MHP ile ilişkilendirilen Avukat Serdar Öktem’in önceki gün açıklanan HTS kayıtlarından anlaşıldığı üzere Bolu’da değil İstanbul’da olduğunun ortaya çıktığı…
"Ben eski MİT'çi değilim"
Sanıklardan Çağlar Zorlu’nun mahkemedeki ifadesi ise soruşturmayı yürüten savcı ekibinin yol açtığı vahametin bir göstergesi gibiydi. Öncelikle ESKİ MİT’çi olarak kodlanan Çağlar Zorlu MİT’çi filan değildi ve söylediği de şuydu:
“Ben Savcı Durdu Özer ile Durmuş Ali Kaya’nın şablon oluşturulması için buraya eklendim. Ben eski MİT’çi değilim.”
Falsolar ve fiyaskolar böyle devam edip gidiyor.
Tetikçi Eray Özyağcı’nın Sinan Ateş’e sıktığı mermilerin dışında da olay mahallinde onlarca mermi bulunması, bunların farklı silahlardan çıkması, Sinan Ateş’in iki koruması(akrabası) Selman Bozkurt ile Ahmet Keçik’in hem kendi silahlarını hem de Sinan Ateş’in silahını alıp da kaçırması, 12 saat sonra silahları emniyete teslim etmesi gibi hususlar ayrıca dikkate değer.
"İşte o araba" skandalı
Bu iddianameye dayalı olarak ekranlarda konuşan “bavulcu gazeteci” lerin günlerce üzerinde ter ter tepinerek “İŞTE O ARABA” diye lanse ettikleri Ülkü Ocakları’na kayıtlı araçlarda sanık Eray Özyağcı’nın bulunmadığının anlaşılması da ayrı bir skandal olarak kayıtlara geçti."
İlk hazırlanan iddianameyi oluşturan savcılar Durdu Özer, Ayhan Ay ile Durmuş Ali Kaya hakkında MHP'ye iletilen bilgileri Uğur, yazısına taşıdı:
ÜÇ SAVCIYLA İLGİLİ MHP GENEL MERKEZİ’NE İLETİLEN BİLGİLERDün kaynaklarımdan çok önemli bilgiler edindim.
MHP bu dava ile ilgili hazırladığı dosyayı sürekli güncelliyor. Ama bana iletilen detaylar son derece ilginçti çünkü ilk iddianameyi hazırlayan ve daha sonra görevden alınan Başsavcı Vekili Durdu Özer, Ayhan Ay, Durmuş Ali Kaya ve tuhaf ama şu anda Mansur Yavaş’ın hukuk danışmanlığını yapan eski Sincan Ağır Ceza Hâkimi Osman Kaçmaz ile alakalıydı.
MHP’ye ulaşan bir takım bilgiler vardı ve şöyle denmekteydi:
BİLGİ NOTU-SİNAN ATEŞ DOSYASI…Soruşturmada görevli şahıslardan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer’in FETÖ/PDY’nin mahrem tabir edilen yapılanmasında mahrem imam mensuplarınca kullanılan gizli iletişim vasıtalarından ankesörlü/ kontörlü hatlarla 13/1/2013, 4/2/2013, 14/10/2015 ve 21/10/2015 olmak üzere toplamda (4) kez ardışık olarak irtibatının bulunduğu, Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Kaya’nın 2018 yılında hakimlik savcılık staj eğitimine başladığı, 2020 yılında savcılık mesleğine atanmasının yapıldığı, daha önce emniyet mensubu polis memuru olarak görev yaptığı, Polislik yaptığı döneme ilişkin FETÖ/PDY sözde Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmasına ilişkin GARSON farklı isimli yapılanmanın üst düzey mahrem imanından ele geçirilen örgütsel arşive göre 2011 ve 2012 yıllarına dair örgütsel tabirle DİL MENSUBU (O zamanki cemaat mensubu polisler tarafından ilgilenilen şahısları ifade eden tanım) şeklinde kodlamasının yapıldığı, Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay‘ın FETÖ/PDY iltisakına ilişkin bu konuda yürütülen çalışmalar kapsamında sarı listede adının geçtiği, başarısız 17/25 Aralık darbe girişimi sonrası HSK tarafından yayımlanan 2014 yaz kararnamesinde bu sebeple görevli olduğu Ankara Batı Başsavcı Vekilliği görevinden alınarak (hizmet gereği) Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na atandığı, ayrıca adı geçenin eşi öğretmen olan şahıs ile geçmişte Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan ve terör örgütü iltisak nedeniyle ihraç edilen Birol Erdem’in eşiyle birlikte FETÖ’den kapatılan aynı eğitim kurumunda çalışmış ve yakın arkadaş oldukları yönünde bilgiler edinilmiş olup adı geçen şahıslardan Durdu Özer’in ankesörlü aranma kayıtlarına ilişkin tablo ekte sunulmuştur.
Ankesörle aramaya ilişkin MHP’ye sunulan belgenin kaydı ise diğer isimler, telefon numaraları, arayanın kimlik ve numaraları gizlenerek aşağıdaki gibi.