Günümüzde insanların ister istemez içine düştüğü sayısız yanılgı bulunuyor. Bunların hem ilişki hem kariyer hem de gündelik hayatta kendini gösterdiğini biliyoruz. Elbette objektif olup varlıklarını kabul etmeden önce onları ortadan kaldırmak kolay olmuyor. “Acaba bende de bunlardan var mı?” diye merak ettiyseniz bu linke tıklayıp yanılgılar hakkında ufak çaplı bir kontrol yapabilirsiniz.
Şimdi bunlara ek olarak yine haberiniz olmadan üzerinizde taşıyor olabileceğiniz psikolojik bir yanılgıya bakacağız. Daha önce güzelliğin insanları yanılgıya düşürüp düşürmediğine değinmiştik. Şimdiyse yüzdeki simetrinin kişilerde ne gibi durumlar ortaya çıkardığına bakacağız.
Önce kendiniz karar verin, bu yüzlerden hangisi ilk bakışta gözünüze daha hoş(?) göründü?
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Bu yüzlerden simetrik olanın gözünüze hoş gelmesi, kendinizi kötü hissettirmesin. Zira benzer yanılgıların çoğu bilinçsiz şekilde gerçekleşiyor. Hatta çoğu zaman simetrinin varlığını bile fark etmiyoruz; bu gibi durumlarda sadece bilincimizde birtakım yargılar dolaşıyor.
Simetri neden gözümüze hoş geliyor?
Basit olan faktörle başlamak gerekirse, insanlığın simetriyi genel olarak ‘iyi olmakla’ bağdaştırmasını gösterebiliriz. Hatta sadece biz değil, bu alanda araştırmalarını gerçekleştirmiş birçok profesör, bu faktörü mutlaka belirtiyor.
Bu durum, tarihin eski dönemlerinde de böyleydi. Hâlâ kelebeklerin birbirinin yansıması gibi görünen kanatları, birbirini aynaymış gibi takip eden dansçılar ve daha nice şeye baktığımızda içimiz hoş olur. Bunlar simetrik olmadığında ise gözümüze o kadar da güzel görünmez.
Bunun günümüzde, psikoloji alanında ‘algısal ön yargı’ (perceptual bias) şeklinde bir ismi de var:
Bu aslında daha genel bir terim olmasına karşın simetri hakkındaki ön yargıları da içinde barındırdığından konumuza bağlayabiliriz.
Kendisini ise alışılagelmiş yargıların, kişilerin düşüncelerini saptırması şeklinde açıklayabiliriz. “X özelliği kötüye işaret” taslağından harekete geçebilirsiniz. Kırmızı yanaklar, büyük kulaklar, küçük eller… sonu gelmez.
Bir diğer önemli etken ise evrimsel sürecin getirilerinden ve tıbbi bilgilerimizden kaynaklı.
Dediğimiz gibi insanlık olarak simetrik şeyleri, sağlık da dahil olmak üzere her açıdan iyiyle bağdaştırmaya yatkınız. Bu, eski dönemlerde (hatta günümüzde bile) eş arayışlarında bir artı puan olarak karşımıza çıkıyor. Bunun, yani “simetri eşittir iyi” düşüncesinin eş arayışlarında kendini göstermesinde, simetrik olmayan yüzlerin sağlıksız olarak görülmesinin de rolü var. Ne de olsa vücudumuzun eşsiz bir düzeni ve gelişimi var.
O yüzden herhangi bir sorun olmadığı takdirde bu eşsiz gelişim de devam edebilir. Bu da simetri sorunu varsa, vücudun gelişiminde de sorun olduğu izlenimini uyandırır.
Kendine olabilecek en iyi eşi arayan kişiler için (ki doğal olarak hepimiz buna dahiliz), simetrik yüz hatlarına sahip olmayan kişiler 1-0 geride başlıyor. Hatta konu sadece eş seçimi değil…
John Koetsier .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Burada durup “ben bunu asla yapmam” demenize gerek yok. Çünkü bunlar bilinçli yaptığınız şeyler değiller. Zira bilincinize yerleşen bilgiler doğrultusunda kişiler hakkında ister istemez önden bilgileriniz oluşuyor.
Simetrik olmayan yüz hatları, diğer birçok uyarandan sadece bir tanesi. Bu sebeple ben asla yapmam düşüncesini kenara koyup her daim objektif olmaya gayret gösterin.
Arkadaşlıklarda bile bu durum gözlemlenebiliyor.
Simetrik yüzü olmayan arkadaşlarım olmamalı gibi bir düşünceden bahsetmiyoruz. Arkadaşlarınızın fiziksel özellikleri, iyisiyle kötüsüyle aklınızda yer edinir ve onların neden yakınınızda olduğunu düşündüğünüzde aklınıza, fiziksel açıdan kusurlarının önüne geçen en az 1 özellik gelir. Ya da bunun tam tersi olur.
Belki çok yakışıklı veya güzeller, belki çok paraları var, belki de hiçbir yerde bulamayacağınız arkadaşlığı ve güveni size sağlıyorlar.
Bir de sunacak bir şeyi olmamasına rağmen göz önünde olan kişileri düşünün.
Günümüzde şirketlerin birini alıp güçlü hâle getirmesi oldukça kolay. Bunu sırf maddi amaçlarla sıfırdan ortaya çıkarılan ve şirket desteğiyle anında üne kavuşan şarkıcılarda, çoğu influencer’da ve diğer pek çok kişide görebiliriz. Aklınıza gelen onca ismi kenara koyduysanız “Bunun simetriyle alakası ne?” sorusunu cevaplayalım.
Bu kişiler ünlü oldukları için ünlü olmaya devam ettikçe (paranın parayı çekmesi gibi) hem diğer şirketlerden hem de insanlardan gelen ilgi de üzerlerine doğruluyor. Dediğimiz gibi eş veya dost arayışında olabildiğince mükemmeliyetçilik ön planda olur. Aynı durum konu simetriye gelince de kendini gösterir ve aynı şekilde ilginin ortaya çıktığı görülür.
Okulun en güçlüsüyle arkadaş olmayı istemek, zengin karı/koca bulmak, simetrik yüz hatlarına sahip biriyle birlikte olmak… Hepsi bahsettiğimiz yere çıkan istekler.
Ama fark edeceğiniz üzere kimse durduk yere güç veya para istemez. Bunlar toplumun içindeki yarışta kişilere avantajlar sağladığı için sürekli kovalanır ve asla sabit durmazlar.
Daha önce kilolu kadınların çekici görüldüğü dönemlerden günümüzdeki ince bel kriterine kadar olan yolculuğa bakınca bunu daha net görebilirsiniz.
Tüm içeriği özet olarak toplayalım:
TIME .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Simetrik yüzler zekâ ve sağlıkla bağdaştırılsa da bilim insanları bunun üzerine çalışmalar gerçekleştirdi ve simetriyle zekâ ve sağlık arasında bir bağ bulamadı.
Öte yandan fazlaca asimetrik olan yüzlerde genetik bozuklukların olması aslında oldukça muhtemel. Fakat burada hızlıca ön yargıya başvuran beynimiz fazla tepki veriyor gibi görünüyor. Her asimetrik yüzü olanın genetik sorunları olacak diye bir şey yok. Bu sadece burnunu çeken birinin direkt korona hastası olduğunu düşünmek gibi bir şey.
Kabaca bu yanılgıyı beynimizin keyfine(?) yorabiliriz. Zira kendisine belli başlı uyaranlar verildiğinde, daha rahat çözümleyebildiğine daha hızlı tepki veriyor. Bu da simetrik objeleri bir adım öne çıkarıyor. Elbette bunun fazlası da yorucu olabiliyor.
Bu konuyu daha iyi oturtmak isterseniz alttaki içeriğimize de göz atmayı unutmayın: