Hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı yönünden hepimizietkileyen bir kararın 5 Nisan’da Resmi Gazete'de yayımlanarakyürürlüğe girdiğini öğrendik.
Orman Kanunu'nun 16. maddesindeyapılan değişiklikle verimli orman alanlarında Tarım ve OrmanBakanlığı’nın uygun görmesi durumunda madencilik faaliyetleriyapılabilecek. İlgili kararda yapılan değişiklik şöyle:“Devletormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilikfaaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme vealtyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Tarımve Orman Bakanlığı’nca izin verilir. Ancak, temditler dahilruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile devletormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen korumaalanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, ormanparkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerinbulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Tarım ve OrmanBakanlığı’nın muvafakatine bağlıdır. Genel bütçekapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibiyapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesiüretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlutesislerinden bedel alınmaz.”“Madencilikfaaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, binaile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine aitormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarımve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanımbedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibihususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir.Madencilikfaaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veyaterk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabiliteedilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmeküzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularakağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücaviralanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il veilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir veyaBakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçekve tüzel kişilere yaptırılabilir.”Yayımlanandeğişikliğin tamamını okuyunca ormansızlaşmanın iklimkrizinin etkilerinin yoğun bir şekilde yaşandığı ülkemizdeiklim krizi kaynaklı olumsuz etkileri düşünmeden edemiyor insan.Bunun örneklerini çeşitli illerde belediyelerin su kısıtlamasınagitmesinden barajların su seviyelerindeki büyük düşüşlere veyatarım üretim hacminde 2023 yılında daha az hasat beklenmesindenbitkilerinden yaşadığı stresten dolayı parfümlerin bile eskisigibi kokmamasına kadar birçok alanda deneyimliyoruz. 2002-2022arasında 6831 sayılı orman kanununda yapılan 34 değişiklikleyaşamlarımızın vazgeçilmezi oksijeni üreten yani nefes almamızısağlayan orman alanları talan edildi. Her ne kadar yeri geldiğindeormanları korumak için bu yasaların yapıldığı dile getirilsede 2B orman arazisi kavramı kritik bir nokta. 2B orman arazisi ormanolma özelliğini kaybetmiş ve orman alanı dışına çıkarılmışalanlara denilmektedir.ORMANLARTALAN EDİLİYORTürkiyeOrmancılar Derneği’nin “Türkiye Ormancılık 2022: Türkiye’deOrmansızlaşma ve Orman Bozulması” raporuna göre; 2020 yılısonu itibarıyla toplam 748 bin hektar orman alanı madenciliktenenerjiye, turizmden ulaştırmaya uzanan geniş bir yelpazedekiuygulamalara tahsis edildi. Orman alanlarının ormancılık dışıuygulamalara tahsisi son yıllarda büyük hız kazandı. Yalnızca2004-2020 yılları arasında yapılan tahsis miktarı 494 bin hektarve tüm zamanlarda yapılan tahsislerin yüzde 66’sına karşılıkgeliyor. Bazen sayıları görünür karşılığını gözümüzdecanlandırmaya zorlanabiliyoruz. 748 bin hektar yaklaşık 1 milyonfutbol sahası büyüklüğünde.ORMANLIKALANLAR ARTIYOR MU?“Ormanlıkalanlar ülkemizde artıyor” sözlerine karşılık ise raporda yeralan şu cümleler üzerinde hep beraber düşünmemiz gereken birveriyi barındırıyor. “Türkiye’de genel olarak orman alanıartışı görülüyor olmasına karşın bu artış topluma şeffafve doğru bir şekilde aktarılmamakta, konunun bazı yönleri önplana çıkarılırken bazı yönleri saklı tutulmakta ve toplumdagerçeklerle uyumlu olmayan bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır.Öncelikle, orman alanı artışı ülkenin tamamında değilgenellikle göç veren, nüfusu azalan bölgelerde yaşanmaktadır.Bu bölgelerde, terk edilmiş tarım toprakları ile meralarınkendiliğinden ormanlaşması orman alanı artışının ananedenidir. Buna karşılık, nüfusun yoğunlaştığı bölgelerdegenellikle ormansızlaşmanın yaşandığı dikkatlerdenkaçırılmaktadır. Örneğin, Marmara bölgesinde yalnızca üçilde orman alanı artışı yaşanırken İstanbul ve Kocaeli gibiillerde ise ormansızlaşmanın çok hızlı şekilde yaşandığıizlenmektedir.”KENTLEREYEŞİL ALANDaha fazlayeşil alana sahip kentsel alanlarda yaşayan bireylerin, yeşilalana daha az erişimi olanlara göre daha düşük stres ve daha iyirefah düzeyine sahip olduğu sonucunu ortaya koyan bazıaraştırmaları okuduktan sonra ve ağaç dostlarımızın kentlerinyüksek sıcaklıkla mücadelede doğal kliması olduğu bilirkenTürkiye’deki kentlerde acilen yeşil alan protokollerinoluşturulması gerekiyor.Evlilik kredisi şartları 2023 150 bin nasıl alınır? Başvuru şartları neler?
2023-04-12 12:52 - Gündem