Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası güvenlik endişesinin artmasıyla birlikte yeni ve güvenli konutlara talep arttı. İnsanlar zemini daha sağlam il ve ilçelere yönelerek bu bölgelerde satılık veya kiralık ev arayışı içine girdi.
Talebin artmasıyla birlikte özellikle deprem bölgesine yakın illerde fahiş kira artışları yaşandığı kamuoyunda en çok konuşulan konuların başında gelmeye başladı. Sadece deprem bölgesi ve yakın çevresi değil Türkiye genelinde bu durumu 'fırsat' olarak gören bazı emlakçı ve ev sahipleri hem kiralık evleri hem de satılık evlerin fiyatlarını fahiş denilecek seviyelere yükseltti. ‘Deprem fırsatçıları’ yüzünü İstanbul’da da göstermeye başladı.
"10 BİN LİRALIK DAİRELER 20 BİN LİRAYA YAKLAŞMIŞ DURUMDA"
Emlakçılar özellikle eski evlerden ve deprem riski olan bölgelerden insanların taşınmaya başladığını ve deprem sonrasında özellikle yeni binalarda fiyatların yükseldiğini söyledi.
Küçükçekmece bölgesinde emlakçılık yapan Cesim Demirçin, "Şu an özellikle eski evler rağbet görmüyor, yeni daireler rağbet görüyor. Örneğin dün iki kişi dairelerini boşalttılar, yeni yapılan Başakşehir tarafına gittiler. Bize de 'Binamız 99 depremi öncesinde yapıldığı için, içimiz rahat değil' dediler, tabi saygıyla karşıladık. Burası Küçükçekmece deprem bölgesi, fay hattına yakın, rağbet iyice azaldı. Küçükçekmece bölgesinden kaçarak, kaçarak diyorum çünkü Kayaşehir, Bahçeşehir, Başakşehir gibi noktalara zemininden olsa gerek, gidiyorlar. Buralarda dahi eski evler ve 10 bin liradan aşağı kira yok. Bahsettiğim Kayaşehir gibi bölgelerde ise kiralar 15-20 bin liraya ulaşıyor 3+1 bir ev için. Bize göre ortalama yüzde 50 artış var. 10 bin liralık daireler 20 bin liraya yaklaşmış durumda" dedi.
"YENİ BİNALARDA FİYATLAR İNANILMAZ YÜKSELDİ"
Florya ve Yeşilköy bölgesinde emlakçılık yapan Kaya İnancı ise "Bu bölgede eski binalarda oturan insanları deprem sonrasında tedirginlik sardı. Buradaki etkiyi, bir an evvel satılık ya da kiralık, bulundukları evlerden çıkıp daha yeni binalara yönelmelerinden anlıyoruz. Bu da yeni binalarda fiyatların yükselişine sebep oldu. Normalde de Bakırköy ve Florya bölgesi kiraların yüksek olduğu bir bölgeydi. Tabi, 1999 Depremi öncesinde de biliyorduk ama son yapılan açıklamalar sonrası da ortada, buranın deprem açısından riskli olduğunu biliyoruz. Fiyat yükselmeleri depremden önce başlamıştı zaten. Son altı ayda 4-5 katı bulmuştu. Deprem bölgesine yakın şehirlerdeki kadar bir artış yok ama en az yüzde 10 fark edecektir" şeklinde konuştu.
EMLAKÇILARDAN FAHİŞ KİRA KARARI: ARACILIK ETMEYECEĞİZ
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, “İstanbul şu an deprem dolayısıyla yoğun bir göç almıyor. Fiyat yükselişi psikolojik olarak diğer illerdeki o yükselişler gibi İstanbul'da da dedikodu başladı. Birkaç münferit olay dışında gözle görülür bir değişim yok. Biz de zaten buna müsaade etmek istemiyoruz. 30 ilden oda başkanları olarak 'Fahiş fiyata aracı olmayacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Aşa, İstanbul’da henüz bir yoğunluk yaşanmadığını, yoğunluğun 6 ay sonra başlayacağını sözlerine eklemişti.
'DEPREM FIRSATÇILARINA' 90 BİN LİRAYA KADAR CEZA UYGULANABİLİYOR
Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası bölgeden çevre illere göç artarken bu durumu 'fırsat' olarak gören bazı emlakçı ve ev sahiplerinin konutları fahiş fiyat artışıyla kiralamaya başlaması ayrımcılık olarak niteleniyor.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, depremzedelerin karşılaştığı temel eşitsizlik ve ayrımcılık konuları ile yüksek kira talebine karşı TİHEK'in uygulayabileceği idari yaptırımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özellikle deprem bölgesine yakın illerde fahiş kira artışları yaşandığına işaret eden Kılıç, "Depremzedelerin yüksek kiralarla karşılaşması, sosyal haklar kapsamında barınma hakkının ihlalini gündeme getiriyor” dedi. TİHEK'in, ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine inceleme, araştırma, karara bağlama ve sonuçlarını takip etme görevi olduğunu aktaran Kılıç, "Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi kuruma başvuru yapabilir. Kuruma başvuru, illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilmektedir." diye konuştu.
TİHEK'in bu konularda idari yaptırım uygulama yetkisinin bulunduğunu söyleyen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrımcılık yasağı ihlali iddiaları hakkındaki başvurular ve resen incelemeler doğrultusunda ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmesi halinde ihlal kararı ile birlikte ilgililer hakkında idari yaptırım kararı verilebilir. 2023 itibarıyla yeniden değerleme sonucunda verilebilecek idari para cezasının alt sınırı 5 bin 958 lira, üst sınırı ise 89 bin 571 lira."