İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Marmara yerleşkesinde dün görülen davada Müştekilerden Deniz Kuvvetleri emekli subay Kadir Sağdıç, ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Lale Platin, ÇYDD vekili Av. Ayşe İdil Yazıcı, Av. Özge Demir ve Av. Volkan Yalçınkaya hazır bulundu. Mustafa Kılıçarslan ve Süleyman Demir’in savunma yaptığı kamuya açık davayı ÇYDD Silivri ve Üsküdar şubeleri ve gönülleri de takip etti.
Önceki gün başlayan savunması sonrası soru cevap kısmındaki soruları yanıtlayan Mustafa Kılıçarslan, ‘Kimsenin kendisine zorla imza ve paraf attırmadığını, kendisinin de kimseye bu konuda baskı yapmadığını’ belirtirken, ‘Emniyete girişin haricinde Terörle Mücadele’ye (TEM) alımda, TEM Daire Başkanlığı güvenlik soruşturması yapmaktadır. TEM atamasından sonra düzenli olarak güvenlik soruşturması yapıldığını bilmiyorum. Bilgim yoktur’ dedi. Yaptıkları hiçbir dinlemenin usule aykırı olmadığını iddia eden Kılıçarslan, ‘Dinleme kayıtları Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) tutulmaktadır. Biz oradan almaktayız. Kayıtları istihbarat üzerinden TİB’e göndermekteyiz. Sistem telefon kayıtlarını on gün sonra otomatik silmektedir’ ifadelerini kullandı.
Kılıçarslan ayrıca kendisine sorulan bir soruya ‘Basına sızdırılan bilgilerden haberim yok. Ofisimden sızdırılmadı. Basında yer almasından sonra önlem için kimse bizimle irtibata geçmedi. Ofisimden sızdırma olmadı’ yanıtını verdi.
O dönem İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapan Süleyman Demir ise savunmasında şunları söyledi: ‘Bilirkişi listesinde yer almam, yemin etmedim. HTS kayıtları gelmekte ve program ile sadece çıktılarını almaktayım. Program lisanslıdır. Herkes tarafından temin edilebilir. Protokolde selam nöbetindeydim, TEM’e atandım.’
Ayrıca ‘İstanbul’da kira vermemek için lojmanda kaldım’ diyen Demir, "FETO ile ilgim yoktur, beraat kararı aldım" dedi.
‘ÇELİŞKİLER ORTAYA ÇIKIYOR’
Duruşma sonrası Cumhuriyet’e konuşan ÇYDD Vekili Avukat Özge Demir, sanıkların savunmalarının hala tamamlanamadığına dikkat çekerken, "Yıllar süren kumpasın sorgu süreci de uzun sürüyor. Ancak sorular soruldukça sanıkların ifadelerindeki çelişkiler ortaya çıkıyor" dedi.
Avukat Demir, söz konusu sanıkların kumpas davalarda iletişimi tespit edilen, bilirkişi raporlarını hazırlayan, aramalarda görev alan kişiler olduğunun altını çizerken, "Tek beklentimiz bunca yıl sonra adil bir kararla adaletin yerini bulması" ifadelerini kullandı.
Son duruşma bugün görülecek.