Bilimsel araştırmalar, sıkılmanın pek çok konuda önemli avantajlar sunduğunu gösteriyor.
O hâlde, sıkılmanın neden aslında iyi bir şey olduğunu ve doğru kullanıldığında nasıl yarar sağlayabileceğine bakalım.
Sıkılmanın faydalarına dair en ilginç verilerden biri, yaratıcılığı artırma potansiyeli.
2013’te Central Lancashire Üniversitesinde yapılan bir araştırma, sıkılmanın insanların daha yaratıcı düşünmesini sağladığını ortaya koydu.
Araştırmada, katılımcılardan telefon rehberindeki isimleri kopyalamak gibi sıkıcı bir görev yapmaları isteniyor. Sonrasında ise yaratıcılık gerektiren bir görevi çözmeleri isteniyor.
İlginç bir şekilde, sıkıcı görevi yapan katılımcılar, daha yaratıcı çözümler üretmeyi başarıyor. Bunun sebebi ise sıkılmanın zihni serbest bırakması ve beyin bağlantılarını daha esnek hâle getirmesi olarak açıklanıyor.
Birçok araştırma aslında insanların sıkıldıkları anlarda beyinlerinin problem çözmeye veya yeni fikirler üretmeye başladığı tespit ediliyor.
Yani sıkıldığımız zaman, beynimiz aslında verimli şekilde çalışmaya devam ediyor ve yeni düşünceler, projeler veya çözümler üretmeye başlıyor.
Sıkılmanın bir diğer faydası da zihnin dinlenmesine olanak sağlaması.
Modern yaşamda sürekli meşgul olmak, beynimizi sürekli bir stres ve dikkat yoğunluğuna maruz bırakıyor. Ancak zaman zaman boş kalmak ve sıkılmak, beynin bu yoğunluktan kurtulmasına yardımcı oluyor.
Beyin boşta kaldığında, gündelik hayatın karmaşasından uzaklaşıyor ve daha derin düşünce süreçlerine dalabiliyor.
Bu derin düşünme anları ise aslında sorunları farklı açılardan ele alma, yaratıcı çözümler bulma veya hayal gücümüzü geliştirme açısından büyük önem taşıyor.
Hayal kurmanın, yeni fikirler üretmenin ve problem çözmenin en verimli olduğu anlar genellikle sıkıcı anlar oluyor. Ünlü sanatçılar ve bilim insanları, büyük buluşlarını genellikle sıkıcı anlarında yaptıklarını söylerler. Demek ki sıkılmak, yeniliklerin habercisi olabilir.
Sıkılmayı nasıl doğru kullanabiliriz?
Tabii ki sıkılmak faydalı olabilir ama bu durumu nasıl yönettiğimiz de önemli. Sıkıldığınız anlarda sürekli sosyal medyaya yönelmek veya dikkatinizi başka bir şeyle dağıtmak, sıkılmanın olumlu etkilerini köreltir.
Bunun yerine, sıkıcı anlarınızı yaratıcı bir şekilde değerlendirmeyi deneyebilirsiniz. Örneğin, yürüyüş yapmak, zihni dinlendirmenin ve yeni fikirler bulmanın en etkili yollarından biri.
Yine benzer şekilde, sessiz bir ortamda düşünmek veya hayal kurmak da yaratıcılığınızı artırabilir.
Bu anlarda aklınıza gelen fikirleri not almak, sıkılmanın getirdiği potansiyel fırsatları kaçırmamanızı sağlar. Belki de en sıkıcı anınız, hayatınızın en büyük projesinin başlangıcı olabilir!
Kaynaklar: The Guardian, Harvard Business Review, Hope Wellness, Forbes, Science DailyDikkatinizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: