Sezgisel yeme, her türden yiyecekle barışık olma misyonuna sahiptir. Bilindiği üzere birçok diyet yöntemi, bazı besinlerin tamamen kısıtlanması yönündedir.
Sezgisel beslenme biçimi, besinlere zararlı, zararsız, iyi veya kötü gibi anlamlar yüklememek gerektiğini söylüyor. Bunun nedeni ise bu beslenme anlayışının, vücudun ihtiyacı olan şeyi bildiği için kişilerin vücutlarını dinleyerek hareket etmesi gerektiğine dair bir inanca sahip olması. Bu beslenme tipine göre; vücut, ihtiyacı olanı isteyeceği için böylelikle kilo kontrolü de sağlanmış oluyor.
Sezgisel yeme anlayışına göre vücudunuz neye ihtiyaç duyuyorsa onu yemelisiniz.
Bu beslenme anlayışı, bir insanın, canı ne istiyorsa onu yemesini söyleyen bir anlayışa dayanmıyor. Uzmanlar, sezgisel beslenerek ile vücudunuzu daha iyi anlayabileceğinizi söylüyor.
Bu da vücudunuzun size aç olduğunuzda ‘’açım’’ veya tok olduğunuzda ‘’tokum’’ sinyallerini göndermesiyle ilgili bir durum. Uzmanlar, her insanda açlık ve tokluk sinyalinin doğal bir yeti olarak bulunduğunu ifade ediyor.
Sezgisel beslenmedeki asıl önemli detay, bu beslenme biçimini benimseyenlerin artık kilo ile ilgili endişe duymamaya başlaması.
Önceden insanlar daha ince görünmek için diyet yaparken, sezgisel yemeyi benimseyenler görüntü endişesini tamamen geride bırakmakta. Zayıf veya şişman olmak, sezgisel beslenen birisi için önemli olmuyor; aksine kişi tamamen fiziksel ve zihinsel sağlığı için en iyi besinleri tüketmeye odaklanıyor.
www.idrak34.com