İlk gösterimi 7 Haziran'da Centre Pompidou'da gerçekleştirilen Bill Fontana'nın on kanallı ses yerleştirmesi "Sessiz Yankılar: Notre-Dame", Paris'in simgesel yapılarından Notre-Dame Katedrali’nde yer alan dev boyutlardaki on adet çanın sesini yeniden duymayı sağlıyor.
Fontana'nın, çanların Paris'in ortam sesine karşılık veren titreşimleri kaydettiği ve kendine özgü tarzıyla insan kulağının işitebileceği hale getirdiği eser, bu mistik sesleri canlı bir bağlantıyla Paris'ten İstanbul'a taşıyor.
PARİS'TEN SONRA İLK KEZ ARTER'DE
Sergiye ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulunan sanatçı, eşyaların ve yapıların dış seslere titreşimleri üzerine uzun süre düşündüğünü belirterek, şunları aktardı:
"1980'lerde Japonya'da uzunca vakit geçirme şansım oldu. Kyoto'daki bir Budist tapınağında hem Budizm hem de meditasyonla çok yakın deneyimler yaşadım. Bu deneyimlerin en önemlilerinden biri bir Budist rahibin daire şeklindeki bir çanı çalarak sizi meditasyona çağırmasıydı. Bu noktada amaç, sesin varlığını ve bütünlüğünü sürekli takip ederek beyninizdeki düşüncelerden uzaklaşmak ve sesle bir olmak üzerine kuruluydu. Bu deneyim, sonrasında Budist tapınağındaki farklı çanlara ivmeölçerler yerleştirerek ölçülebilir hale getirme şansını getirdi. Notre-Dame yangınından sonra çanların zarar görmemesi ve aynı şekilde gizlice tınılıyor olmaları bana bu eseri yaratma fikri verdi."
Bill Fontana, projeyi ilk tasarladığında Notre-Dame Katedrali'ndeki çanların yanına yaklaştırılmayacağını düşündüğünü kaydederek, "Çanlara ivmeölçerler yerleştirildi ve çok yaygın kullanılmayan bir sistemle dünyanın herhangi bir yerine bu çanların sessiz titreşimlerini iletecek bir sistemi kurmuş durumdayız. Paris dışında bu eserin yerleştirildiği ilk müze Arter oldu. Ancak umuyorum ki bu sistem farklı müzeler ve kültür kurumlarında da yer alma şansı bulacak" dedi.
SESSİZ YANKILAR: NOTRE-DAME SES YERLEŞTİRMESİ HAKKINDA
ABD'li sanatçı, restorasyonu 2024'e kadar devam etmesi planlanan Notre-Dame Katedrali'nin en eski çanı "Emmanuel"in ve diğer dokuz çanın Paris’in ortam seslerine karşılık veren titreşimlerini Fransız yetkililerin verdiği özel izin sayesinde ve çanların her birine yerleştirdiği ivmeölçerler aracılığıyla kaydederek kendine özgü tarzıyla insan kulağının işitebileceği hale getirdi.
Eser, John Cage'in "Müzik süreğendir; kesintiye uğrayan sadece dinleme eylemidir" düşüncesiyle ilişki kurarken, Arter'e de Centre Pompidou'dan sonra projeye ev sahipliği yapan dünya müzelerinin ilki olma ayrıcalığını yaşatıyor.
Arter binasının -3. katında konumlandırılan on hoparlörle ziyaretçilerin keşfine açık bir ses ortamı meydana getiren Sessiz Yankılar: Notre-Dame, 4 Aralık'a kadar deneyimlenebilecek.
IRCAM - Centre Pompidou’nun sanatçıya özel olarak sipariş ettiği "Sessiz Yankılar: Notre-Dame", iki kurumun ortak yapımı olarak Bill Fontana Studio, Stephanie Camu ve Southern - Partners Artist Management tarafından hayata geçirildi.
www.idrak34.com