Işık’ın ailesi ihmal iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunurken, özel hastane yetkilileri, kanında yüksek miktarda enfeksiyon olan hastanın duran kalbinin yeniden çalıştırılıp entübe edildiğini söyleyerek, suçlamaları reddetti.
Mustafakemalpaşa ilçesinde ablası Gökçe Üneşi ile birlikte yaşayan 1 çocuk annesi sedef hastası Fatma Işık, 30 Eylül’de halsizlik ve baş dönmesi şikayetiyle, Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi'ne gitti. Doktorlar, Işık'ın tahlil sonuçlarında, kanında enfeksiyon ve böbrek yetmezliği başlangıcı olduğunu tespit etti.
Tedavisinin Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde yapılması gerektiği söylenen Işık, yazılan reçeteyi alarak hastaneden ayrıldı. Ablasının evinde dinlenen Işık, 14 Ekim’de yüksek ateş şikayetiyle yeniden hastaneye başvurdu.
Durumunun ağır olduğu tespit edilerek, Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen ve burada 6 gün tedavi gören Işık, yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı için, 20 Ekim’de özel bir hastaneye sevk edildi.
Burada yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Fatma Işık’ın duran kalbi müdahaleyle yeniden çalıştırıldı. Entübe edilen Işık, 2 gün sonra 22 Ekim’de hayatını kaybetti.
Işık’ın ailesi ihmal iddiasıyla özel hastane hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Fatma Işık’ın cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından memleketi Yozgat’a gönderilerek toprağa verildi.
15 YAŞINDA EVLENMİŞ, 12 YAŞINDA KIZI VAR
15 yaşında evlenen ve 12 yaşında bir kızı olan kardeşinin, 20 yıldır sedef hastası olduğunu, ancak başka bir rahatsızlığı bulunmadığını iddia eden Gökçe Üneşi, “Kardeşim Fatma Işık, rahatsızlandı. 2 hafta boyunca benim evimde kaldı. Kendisinin halsizlik ve yorgunluğu vardı. Daha sonra bir anda tansiyonu düştü. Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi'ne götürdük. Kanında enfeksiyon olduğu için, bol bol da su içiyordu. Hastane yetersiz olduğu için, kardeşimi Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk ettiler. Hastanenin kırmızı alanında 6 gün boyunca kaldık. Bursa'nın hiçbir yerinde boş yoğun bakım ünitesi yoktu. Bize, özel bir hastanenin yoğun bakımında yer olduğunu söylediler. Oraya giderken kardeşimin bilinci açıktı. Güle oynaya, konuşarak gittiği hastaneden cenazesini aldık” diye konuştu.
HASTANE YÖNETİCİLERİ SUÇLAMALARI REDDETTİ
DHA muhabirinin telefonla ulaştığı özel hastane yöneticileri ise suçlamaları reddederek, hastanın kendilerine geldiği zaman da kan değerleri kötü olduğunu, Işık’ın duran kalbini çalıştırıp entübe ettiklerini, sonrasında da tekrar rahatsızlanınca yaşamını yitirdiğini ifade etti.