Schweppes; zencefil, misket limonu, greyfurt gibi niş lezzetleri bir araya getirdiği içecekleri ile birçoğumuzun sevdiği ve sektörde adını altın harflerle kazımayı başarmış bir marka. Aynı zamanda ürün isimlendirmeleri ve farklı dönemlerde yayınladığı son derece iyi reklamlarıyla da kendisine başarılı bir hikâye yarattı. Ancak bugün severek tükettiğimiz tonik, tarihin bir döneminde çok da iyi olmayan gelişmelere ön ayak oldu.
Bugün keyifle içtiğiniz toniğin, sıtma hastalığıyla bir bağı olduğunu muhtemelen daha önce duymadınız. Peki Covid-19 pandemisi patladığında evine şişelerce Schweppes alanlara denk gelmiş miydiniz?
"Bunlarla Schweppes’in ne alakası var?" diyorsanız size markanın sıtma tedavisinden ve sömürgecilik faaliyetlerine uzanan ilginç bir hikâyesi olduğunu söyleyebiliriz. Yanlış duymadınız; tonik, tarihin en acımasız faaliyetlerinden biri olan sömürgecilikle bir şekilde ilişkili.
Soda ve toniği keşfeden Jacob Schweppe'in başarısı, dolaylı olarak milyonlarca insan için asırlar boyu süren acı ve yıkıma neden olacaktı.
Schweppes, aslında tonikten önce sodayı keşfetmesiyle biliniyor. 1783 yılında İsviçre’de yaşayan İngiliz asıllı kimyager Johann Jacob Schweppe, o zamanlar yaygın bir tedavi ürünü olarak kullanılan karbonatlı suyun nasıl elde edileceğini keşfetti ve 1792'de İngiltere'de ilk gazlı içecek olan sodayı üretti. Sodanın popülerleşmesiyle birlikte Schweppes geniş bir ürün yelpazesi sunmaya başladı ve bugün dünya çapında tanınan bir marka haline geldi.
Tonik ise İngiliz sömürgecilik faaliyetleri ve sıtma hastalığının baş göstermesi ile birlikte ortaya çıktı. O dönemlerde Hindistan topraklarında sıtma oldukça yaygındı ve hastalık nedeniyle sömürgeci devletlerin bu topraklara asker göndermesi askerler için oldukça riskliydi. İşte tam da bu noktada Jacob Schweppe, tonik adını verdiği içeceği geliştirdi.
Sıtma tedavisini mümkün kılan kinin, bu özelliğine rağmen sevilmeyecek kadar acıydı; Schweppes, bu sorunun çözümünü buldu.
Kinin ismi size tanıdık geliyor mu? Hatırlarsanız Covid-19 döneminde ışık hızıyla yayılan yanlış bilgilerden biri de içerdiği kinin nedeniyle Schweppes’in Covid-19’a karşı koruyucu ve iyileştirici özelliği olduğuydu. Marketlere akın edip şişelerce Schweppes alanlar olmuştu. Covid-19 için pek o şekilde geçerli olmayan bu durum, 17. yüzyıldaki sıtma hastalığı için en etkili çözümdü.
Sıtma, yaygın olduğu dönemde tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktı. Ancak 17. yüzyılda Peru yerlileri tarafından kullanılan kinin adlı bir bitkinin sıtmayı tedavi edebildiği keşfedildi.
Kinin; sıtmayı yalnızca tedavi etmiyor, aynı zamanda hastalığa karşı koruyucu bir etki de gösteriyordu. Ancak tadı o kadar acıydı ki kimse kinin tüketmek istemiyordu.
İşte bu noktada, bir diğer önemli keşif devreye girdi: tonik suyu.
Kimyager Jacob Schweppe, 18. yüzyılın sonlarında karbonasyon işlemiyle suya karbondioksit ekleyerek yani gazlı hale getirerek bir içecek üretti. Bu içeceğe de "tonik suyu" adını verdi. Tonik, sıtma tedavisinde kullanılan kinin bileşenini de içeriyordu. Ancak kinin tadına benzer şekilde, toniğin tadı da oldukça acıydı.
Askerler kininin tatlılaştırılmış bir versiyonunu sevmeseler de toniği severek tüketmeye başladılar. Toniğin karbonlu hali ona farklı bir lezzet katıyordu.
Tonik suyunun yaygınlaşması ve bununla birlikte sömürgeci ülkelerin Hindistan'a daha fazla asker gönderebilmesi, asırlarca izleri silinmeyecek sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanmasına neden oldu.
Tonik suyunun popülerleşmesiyle sıtmaya karşı korunmak bir anda kolay hale geldi. İngiliz Doğu Hindistan Şirketi, tonik üretiminde kullanılan kinin hammaddesi için üreticileri teşvik etmeye başladı. Schweppes, tonik üretiminde lider olurken; Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan'daki sömürgecilik faaliyetlerini hızlandırabildi. Bu faaliyetler Hindistan'da İngiliz nüfuzunun artmasına ve ülkenin sömürgeleştirilmesine yol açtı.
Hastalığa tedavi bulunması elbette iyi bir gelişmeydi, ancak bu durum pek iyi sonuçlara yol açmadı.
Bildiğimiz gibi sömürgecilik faaliyetleri genellikle sömürge ülkelerdeki kaynakları ve insanları kontrol altında tutarak sömürgecilerin ekonomik, siyasi ve sosyal amaçlarını gerçekleştirmelerini sağlar.
Bu faaliyetler genellikle sömürge ülkelerdeki halkın yoksullaşmasına, kaynakların ve gelirin sömürgeciler tarafından kontrol altına alınmasına, yerel kültürlerin baskı altına alınmasına ve sömürge ülkelerin bağımsızlığına yönelik mücadelelerin bastırılmasına yol açar.
Hindistan için de durum böyle oldu. Sömürgeci devletler ülkenin doğal kaynakları ve insan kaynağı üzerinden zenginleşirken ülkeye asırlarca aşamayacağı bir yoksulluk ve geri kalmışlığı miras bıraktılar.
Bu politikalar, yerel halkın yoksullaşmasına ve İngiliz sömürgecilerin zenginleşmesine yol açtı. Schweppes toniğin ise böylesi büyük kötülükleri hızlandıran ve sömürgeciliği meşrulaştıran bir faktör olarak karşımıza çıkması oldukça ironik.
Kaynaklar: Matador Network, Live History India