Konya'da görev yapan kadın savcı Ş.A.'nın hayatı, iddiaya göre kendisine sosyal medya üzerinden ulaşmaya çalışan, Antalya'da görevli 'meslektaşı' A.K. yüzünden kabusa döndü.
Sahte hesaptan ısrarlı bir şekilde Ş.A.'ya mesajlar atan A.K., karşılık alamayınca kadının görev yaptığı şehre gitti.
DAİRESİNİ ÖĞRENDİ
İktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinde yer alan habere göre, A.K., Ş.A.'nın komşusu M.D.'ye kendini polis olarak tanıttı ve belge imzalatacağını söyleyerek kadın savcının dairesini öğrenip zile bastı.
"SANA ÇOK ULAŞMAYA ÇALIŞTIM"
Ş.A.'nın kapıyı açmasıyla içeri dalan A.K. "Seni istiyorum, sen çok güzelsin" dedi. Ş.A. "Ben seni görmedim bile ne istiyorsun" yanıtını verdi.
Evinden çıkmasını istemesi üzerine A.K, "Hayır konuşacağız, seni istiyorum. Sonuçta ben de savcıyım. Sana çok ulaşmaya çalıştım. Hafta sonları Konya'ya gidiyorsun. O yüzden hafta sonu gelmedim" ifadesini kullandı.
EVİNE GİRDİ, KOLUNDAN TUTUP SÜRÜKLEDİ
A.K., daha sonra reddedilince Ş.A.'nın kolundan tutup sürükledi. Ş.A., yaşananların ardından A.K.'den şikayetçi oldu. Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada Ş.A. ile aynı apartmanda yaşayan M.D., A.K.'yi teşhis etti.
Soruşturma dosyası A.K'nin Antalya'da görevli olması nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
'KURAN'A EL BASTIRDI' İDDİASI
İfadesinde A.K.'nin gözünün döndüğünü söyleyen Ş.A., şu ifadeleri kullandı:
"Sol kolumu çok fazla bir şekilde bastırarak sıkıyordu. Gücümün yetemeyeceğini anladım, kolumu çekiştirsem de kurtulamıyordum. Öpmeye çalıştı ben itekledim. 'İstemiyorum bırak' diye bağırdım ve üstümden itekleyerek ayağa kalkmaya çalıştım fakat kendisi hemen kolumdan yakaladı ve 'nasıl yani beni istemiyor musun, benimle oynadın mı? O zaman benimle neden konuştun?' dedi.Ben de heceleyerek söylediklerini tekrar ettim, Kuran'a el basarak defalarca bu şekilde yemin ettirdi. Daha sonra kolumu bıraktı, 'ben, zaten karımı seviyorum' dedi. Ben 'git lütfen kimseye anlatmayacağım' dedim. Odadan çıkarak antreye yöneldi ve kapının iç kısmında kapı önünde bulunan ayakkabısını ucundan giydi ve bana dönerek 'hakkını helal et' dedi. Ben de 'helal olsun' dedim ve kapıyı kapatıp gitti."