Kıyafet satın almak için mağazaya gireriz, çok şık bir gömlek veya havalı desenleri olan bir tişört görürüz ve hemen denemek için kabinlere koşarız. Kıyafeti giydik, bedeni de üzerimize oldu ama beğenmedik. Ürünü ya kabinde bırakırız ya da tekrar yerine koyup başka kıyafetler bakmaya devam ederiz.
Kimisi mağazada denenmiş bir kıyafeti satın aldıktan sonra eve gider gitmez onu yıkar ve sonra giyer, kimisi için de bu durum pek önemli değildir. Belki de gün boyunca üzerimizde taşıyacağımız kıyafetin temiz olmasını ve güzel kokmasını isteriz.
Ancak sadece denenmiş kıyafetleri yıkamak onları temizlemiyor. Satın alıp giymek istediğimiz kıyafetlerin, depodan veya ambalajından yeni çıkarılmış olmasına rağmen mutlaka yıkanması gerekiyor. Sebebi ne olabilir?
Kıyafetlerin üretim sürecinde cilde zarar verebilen birçok zararlı kimyasal kullanılıyor.
Görsel: Bir tekstil fabrikasında üretim esnasında kullanılan kimyasalları taşıyan bir kimyager.Yeni kıyafetlerin dışarıdan temiz görünmeleri, onların cildimize zarar vermeyeceği anlamına gelmiyor. Dünyaca ünlü erkek giyim şirketi Old But Lee'nin kurucusu Lee W. Johnson, hazır giyim sektöründeki üretim ve dağıtım fabrikalarının büyük bir çoğunluğunun, ticari araçların ve trafiğin yüksek olduğu endüstriyel bölgelerde konumlandırıldığını söylüyor.
Bu fabrikaların bulunduğu bölgelerde, hava kalitesinin insan sağlığını olumsuz düzeyde etkileyecek kadar zararlı olduğunu ve havadaki zararlı maddelerin bu kıyafetlere sindiğini ekliyor.
Fabrikaların hava sirkülasyonu yeterli düzeyde olsa bile üretim sürecinde kullanılan kimyasallar, insan sağlığı için oldukça tehlikeli olabilir. Bu kimyasallardan bazıları ise şöyle:
Parlak renkli boya pigmentlerinde kullanılan kurşun maddesiGiysilerin kırışmasını önlemek için sıklıkla kullanılan kanserojen 'Formaldehit' maddesiFlorokarbon bazlı bir su itici olarak bilinen 'PFC' kimyasalıCilt tarafından kolayca emilebilen ve sentetik bir boya olan 'Azo Dispers' boyaPeki bu zararlı maddeler cildimizi nasıl etkiliyor?
Görsel: Ciltte kimyasal bir maddeden dolayı oluşan kabarcıklar.Alerjik kontakt dermatit hastalarını tedavi eden bir uzman, bu hastalıkta cildin zararlı bir maddeye doğrudan temas etmesinden dolayı ciltte kızarıklık, kaşıntı ve dökülmelerin görüldüğünü söylüyor. Terlemenin ve dar kıyafetler giymenin ciltte sürtünme oluşturduğunu, bu sürtünmeden dolayı kıyafetlerde bulunan zararlı maddelerin ciltte tahribata yol açtığını söylüyor. Yani bedenimizi saran kıyafetler, cildimize doğrudan temas ediyor ve kimyasallar da tenimize zarar veriyor.
Bir klinik dermatoloji profesörü ise, cildin tahriş olmasını aslında bir tür egzamaya bağlıyor. National Library of Medicine'ndeki araştırmaya göre, ciltte oluşan tahriş vakalarının 'sinin alerjik, %80'inin ise tahriş edici bir maddeden oluşuyor. Bahsedilen araştırmanın bulunduğu makaleye buradan ulaşabilirsiniz.
Bir tekstil bilimcinin analizlerine göre giysiler genellikle ağartılma işleminden geçiyor, leke tutmayan ve su geçirmeyen maddeler ile kaplanıyor. Kıyafetler bu işlemlerden dolayı pek az hava geçiriyor ve bir noktadan sonra cildin dengesi bozuluyor. Özellikle koyu renkli giysilerde cilde zarar verebilecek etken maddeler daha da yoğun bulunuyor.
Giydiğimiz yeni kıyafetlerden dolayı cildimize birçok kimyasalın bulaştığına değindik. Bu durumda ne yapmak gerekiyor?
Görsel: Kıyafetlerde yıkama talimatlarının bulunduğu bir etiket.Kıyafetleri giymeden önce, hem renklerini korumak hem de kimyasallardan arındırmak için ters yüz ederek hafif soğuk suda yıkamak gerekiyor. Yıkama süresinin ise en az 25 dakika olması, kirlerden arınmış kıyafetler anlamına geliyor. Eğer kıyafetler hassas ve makinede yıkanmayacak türde ise biraz deterjanla elde yıkamak en sağlıklı yöntemlerden biri olarak görülüyor. Geleneksel kıyafet yıkama yöntemleri bir noktada daha sağlıklı gibi duruyor, değil mi?
Sonuç olarak her ne kadar temiz gözükseler de kıyafetleri giymeden önce mutlaka yıkamak gerekiyor. Zararlı kimyasallar cilde tahribata yol açabilir, biz de bunu pek tabii olarak hiç istemeyiz.
Kaynaklar: Huffpost, National Library of Medicine