Düzenli spor yapmak, bütüncül sağlık için çok önemli. Spor yaparak fazla kilolardan kurtulma, kan basıncında düşme, kalp ritminde düzelme, nefesin açılması, şeker hastalığı riskinin azalması, vücut direncinin artması ve belki de en önemlisi kalp krizi riskinin azalması sağlanabilir.
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ömer Akyürek, spor yaparken faydadan çok zarar görmemek için uyulması gereken bazı koşullar hakkında bilgiler verdi.
"ISINMA HAREKETLERİ YAPILMALIDIR"
Isınma, şiddet, sporun süresi ve sıklığından bahseden Akyürek, “Spor veya egzersiz yapmadan önce vücudu hareketin oluşturacağı strese hazırlamak için ısınma hareketleri yapılmalıdır. Bu süreçte kaslar ve eklemler yüklenmeye hazır hale getirilir. Şiddet, spor veya egzersizin insan vücuduna bindirdiği yükü ifade eder. Nabızda bu yük ile beraber doğru orantılı olarak artar. Sağlık seviyesini devam ettirmek için %60 şiddetinde spor yapmak gerekir. Sağlık için yapılan spor aerobik olmalıdır. Kişi fazla yüklenirse vücut ihtiyacı olan enerjiyi giderek artan oranda anaerobik kaynaklardan temin eder. Bu da erken yorulma ve geç toparlanma demektir. Anaerobik eşiğin geçildiğinin en pratik göstergesi yanda bulunan kişi ile sohbet edemeyecek kadar nefesin sıkışmasıdır. Bu durumda tempo düşürmek en doğrusu. Spor veya egzersizde süre hedef nabız şiddetine ulaştıktan sonra 20-30 dakika olmalıdır. 2 antrenman arasında 72 saat ve daha fazla geçtiği zaman bir önceki antrenmanın tüm fizyolojik etkileri sıfırlanmaktadır. Bu nedenle antrenmanlar en az haftada 3 gün ideali ise 6 gün olarak yapılmalı ve vücut 1 gün dinlendirilmelidir” dedi.
"EGZERSİZİN YERİ TARTIŞILMAZDIR"
Akyürek sporun olumlu etkilerini aktararak, “Hareketsiz yaşam, yanlış beslenme ve stres nedeni ile ortaya çıkan sağlık sorunları, bireylerin düzenli egzersiz yapmaları ve bunu bir yaşam biçimi olarak benimsemeleri ile çözümlenebilir. Bu konuda sağlıklı yaşam için egzersizin yeri artık tartışılmazdır. Spor, kalp hastalığı riskini azaltır. Stresi azaltır. Vücut yağ oranını azaltır. Kemik, liğament ve tendonların güçlenmesini sağlar. Kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Kanda bulunan kötü huylu kolesterolün azalmasını sağlarken iyi huylu kolesterol düzeyinin artmasını sağlar. Büyüme hormonu üretimini artırır. Vücut kompozisyonunun korunmasını ve iyileşmesini sağlar. Depresyon ve kaygıyı azaltır. Kemik mineral yoğunluğunun korunmasında bu nedenle de osteoporozun önlenmesinde önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivitenin özellikle kolon ve meme kanserinde koruyucu etkileri vardır” diye konuştu.