Şüphesiz ki dünya tarihinin en korkunç ve acımasız olayları, binlerce masumun bir an bile düşünülmeden katledildiği savaşlardır. Ancak savaşlar bir kez başladığı zaman herkes birbirini öldürmek zorundadır. Bir tarafın elde ettiği zafere kadar!
Rus keskin nişancı Vasily Zaytsev de dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan II. Dünya Savaşı'na yön veren en önemli isimlerden biriydi. Stalingrad Muharebesi'nde savaşan Vasily Zaitsev, Alman 6. Ordusu'nun Stalingrad'da ele geçirilmesini sağlamıştı. Peki, Naziler için sonun başlangıcını hazırlayan Rus keskin nişancı Vasily Zaytsev aslında kimdi?
Urallar'daki Yelenovsk köyünde doğan Zaytsev’in içinde daha küçük yaşlarından itibaren “avlanma” güdüsü vardı.
Hemen hemen her gün avlanan Zaytsev, küçük kardeşiyle birlikte vahşi doğada hayvanları takip ederek ve tuzağa düşürerek vakit geçirirdi. Kendisi, henüz 12 yaşındayken ilk avını (bir kurt) tek atımlık Berdan tüfeğiyle öldürdü.
Zaitsev’deki bu av tutkusu, onun orduya katılmasındaki en büyük motivasyon oldu.
İlk olarak 1937 yılında Sovyet silahlı kuvvetlerine denizci olarak katıldı ancak daha sonra Nazilerin, Sovyetler Birliği'ni işgal etmesinin ardından Doğu Cephesi'nde savaşmak için gönüllü oldu.
Doğu Cephesi’ndeki başarıları kısa süre sonra fark edildi tabii. Kızıl Ordu, görevinde son derece kararlı ve yetenekli olan Vasily Zaytsev’i General rütbesiyle 62. Ordu'nun 248. Tüfek Tümeni'ne atadı.
Stalingrad’a tarih yazmaya giden Vasily Zaytsev:
22 Eylül 1942'de Volga'yı geçen bir tekneyle Stalingrad'a girdi. Savaş zaten bir aydır devam ediyordu ve şehri âdeta yanan bir enkaza çevirmişti. Zaytsev'in birliği ise Alman 6. Ordusu’na Stalingrad'daki vurucu darbeyi indirecek ekipti.
Vasily Zaytsev’in taktikleri nelerdi?
Stalingrad Savaşı'nın büyük bölümü evden eve, odadan odaya olan çatışmalarla geçerken, Zaytsev'in tarzı bu değildi. Onun tarzı, daha çok belirlediği hedefleri yüksekten etkisiz hâle getirmek üzerine kuruluydu.
Sovyetler Birliği'nin keskin nişancı taktiklerine öncülük eden Zaytsev, Rus-Fin savaşında Simo Häyhä tarafından kullanılan taktikleri de geliştirmişti. Onun için kar, moloz, su boruları ve daha birçok zorlu koşulda saklanmak çocuk oyuncağından farksızdı.
Son derece katı kuralları olan Zaytsev’in, eğittiği bir keskin nişancı kadrosu vardı.
Onları terk edilmiş depolarda hareketsiz oturttuğu ve Alman askerlerini dürbünlerinden salise salise izleyerek nasıl hareket ettiklerini öğretmeye zorladığı iddia ediliyor. Bu sadece bir iddia ancak çok da imkânsız bir durum değil.
Genellikle, her biri bir keskin nişancı ve bir gözcüden oluşan üç ekiple geniş bir alanı tarardı. Bu taktik, "altılı" olarak bilinirdi. Rus ordusu, bugün bile bu taktiği kullanıyor.
Rus keskin nişancı Vasily Zaytsev, 11’i keskin nişancı olan 242 Nazi'yi tek başına öldürdü.
Yüzlerce kan döken ve Stalingrad’da sayısız kahramanlığa imza atan Zaytsev’in, bir Alman nişancıyla tam üç gün süren savaşı da dillere destandır. O anları “Düello üç gün sürdü ama birkaç saniye içinde zaferimizle sonuçlandı” diye anlatan Zaytsev’in hırsı onu başarıya götüren temel unsurlardan biriydi.
Vasily Zaytsev nasıl yaralandı?
Ocak 1943'te bir Alman havan topunun saldırısı sonucu gözünden yaralanan Zaytsev, geçici süreliğine görme yetisini kaybetti. Kornea naklinin öncüsü olan ünlü Rus göz doktoru Vladimir Filatov, görme yetisini tekrar kazandırmayı başardı. Zaytsev, 1945'te savaşa geri döndü.
Daha sonra ise bir havan topu saldırısı sonucu yaralandı ve askerî hastaneye yatırıldı. Stalingrad Savaşı bitene kadar da bir daha görev yapmadı. Savaş bittikten sonra kendisine Sovyetler Birliği Kahramanı ünvanı verildi.
Savaştan sonra emekli olan ve Kiev’e giden Zaytsev, yaptığı onca kahramanlığa rağmen mevcut hükûmet tarafından gözaltına alındı.
Hükûmet, kendisinin casusluk yaptığından şüphelendi ve Zaitsev, 1951-1953 arasında iki yılını gözaltında geçirdi. Zaytsev, serbest kaldıktan sonra Kiev'e döndü ve bir tekstil fabrikasının müdürü olarak çalıştı.
Vasily Zaytsev, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sadece 11 gün önce, 1991 yılında öldü.
Hayatı, Kapıdaki Düşman / Enemy at the Gates (2001) filminde anlatılmıştı.
Kendisini Jude Law canlandırıyor. İzlemeniz önerilir.
Kaynaklar: World War Two, Stalingrad Front, Sonoran Desert Institute