Rolex, onlarca yıllık bir süreçte marka imajını özenle inşa ederek modern toplumun en cazip statü sembollerinden biri hâline gelmiştir.
Ancak bu prestijli markanın, futbol takımlarına sponsor olmamasının nedeni tam olarak ne? Emin olun ardında stratejik sebepler yatıyor.
Futbol, geniş kitlelere hitap eden ve herkesin erişebileceği bir spor dalıdır.
Rolex'in futbolculara karşı mesafeli duruşu, futbolun eskiden pek de prestijli bir spor olmamasından kaynaklanıyordu. Geçmişte futbolcuların yaşam standartları oldukça mütevazıydı ve Rolex’in lüks imajıyla örtüşmüyordu.
Ancak günümüzde durum değişti. En yüksek maaşlı sporcuların başında futbolcular geliyor ve futbol artık sadece işçi sınıfına hitap etmiyor.
Rolex prestijli ve ulaşılması zor bir marka imajını korumak istemektedir. Bu bağlamda Rolex’in kitlelere hitap eden futbol gibi bir sporla özdeşleşmek istememesi şaşırtıcı değil.
Yine de Rolex’in, Cristiano Ronaldo’nun 2019’da Dubai’de bir konferansta taktığı 485.350 USD değerindeki Rolex GMT Master Ice ile herhangi bir zarar görmediği açık.
Rolex’in futbol ve diğer takım sporlarından kaçınmasının bir diğer önemli nedeni, bu sporların takım oyunları olmasıdır.
Tenis, golf ve Formula 1 gibi bireysel sporlar, sporcunun başarısını ön plana çıkarır ve ödül törenlerinde Rolex saatlerinin göz önünde olmasını sağlar. Roger Federer’in 20 Grand Slam zaferinin ardından yeni bir Rolex takması gibi.
Bireysel sporlar, Rolex ürünlerinin ödül törenlerinde sergilenmesi için mükemmel fırsatlar sunar. Bu sporlar ve izleyici kitlesi, Rolex’in marka stratejisini destekler ve markanın prestijli imajını pekiştirir.
Kaynaklar: WatchFinder, Boss Huntingİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: