Birçok hukuksuz uygulamaları nedeniyle gündemden düşmeyen AKP eski milletvekili ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar, bu kez bir öğretim görevlisinin işine son verdi. Göreve geldiği 2018’den bu yana Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Çağdaş Cengiz’i çok sayıda uzmanlık alanın dışındaki görevlendirmeler ile adeta sürgüne yolladı. Üniversite içinde idari işlerde görevlendirilen ve Türkiye'de doçent ünvanlı tek akademik personel olarak kayıtlara geçen Doç. Dr. Cengiz açtığı mobbing davasını kazanmasına rağmen hukuksuz bir şekilde fakültesinde gönderilmedi.
Hakkında soru önergesi verilerek Meclis gündemine gelen Cengiz’in iş akdi de Prof. Dr. Hotar’ın imzasıyla feshedildi. DEÜ yönetimi gerekçe olarak da “Birimlerden gönderilen 'hizmetine ihtiyaç yoktur yazıları', dilekçeleri ve üniversiteye açtığı davalar”ı gösterdi.
“HESABINI ADLİYELERDE VERECEKLER”
Eğitim-Sen’in iş yeri temsilcisi olan Cengiz, “İş akdimizi feshettiler, fakat kaçırdıkları bir şey var. Bütün bu hukuk dışı süreci avukatlarımız, sendikalar, hekimler, hakimler ve hatta savcılık çoktan not etmişti. Bugün bizi akademiden uzaklaştırma kararı alanlar en fazla iki ay sonra o makamları terk etmiş ve arkalarında da bir enkaz bırakmış olacaklar. Hukuka aykırı işlerin hesabını adliyelerde verecekler. Aynı kurumda, aynı işyerinde varlığına katlanmak zorunda kaldığımız kullanışlı, liyakatsiz aparatlar da aynı şekilde” diye konuştu.
“İŞ AKDİME SON VERENLER TIP FAKÜLTESİNDE MANAV DÜKKANI AÇANLARDIR”
İş akdinin feshedilmesini de mahkemeye taşımaya hazırlanan Doç. Dr. Cengiz, “Bugün iş akdimizi feshedenler: Tıp fakültesinde manav dükkanı açanlardır. Güzel sanatlar fakültesini, varlığıyla onur duyduğumuz İbrahim Yükselsin ve Semih Çelenk hocaları gayrimeşru yollarla yıldırabileceklerini zannedenlerdir. Bilgin Çelik ve Aksel Çelik hocalara saldıran, iftira atanlardır. Rahmetli Oktay Gökdemir ve Bülent Çukurova hocaların ‘örgütlü kötülük’ diye tarif ettiği şahıslardır. Sayıştay raporlarındaki yolsuzlardır. Adrese teslim ilanlar ile halkın çocuklarını işsiz bırakanlardır. O ilanlar ile atanıp, haram maaş alanlardır. Vatandaş en ufak bir hata yapsa cezalandıran, fakat görevlendirme yetkisini hukuka aykırı kullandığı yargı kararıyla ispatlanan rektör Nükhet Hotar hakkında zorunlu yasal işlemleri başlatmayanlardır. YÖK'ü, yok hükmünde kılan bu ucube sistemdir” diyerek adaletsizliğe isyan etti.
“BİZLER DÖNECEĞİZ, ONLAR OLMAYACAK”
Yaklaşan seçimleri işaret eden öğretim görevlisi, “Göreceksiniz yaklaşık iki ay kadar sonra, İzmir’in bilim emekçileri, gerçek akademisyenleri, öğrenciler, Mustafa Kemal Atatürk'ün emperyalizmi ülkeden süpürdüğü şehrin merkezinde, bir açıklama yapacaklar. İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül’dür, 9 Eylül’ün kurtuluşu da işte o gün olacak, hep birlikte göreceğiz. Bizler döneceğiz, barış akademisyenleri dönecek, fakat onlar o makamlarda olmayacak. Yükseköğretim bunların elinde hezimete uğramıştır. Hezimetin olduğu yerde, istifa da bir hizmettir. İstifa diye bir kurum olduğunu, sorumlulara son kez hatırlatmak isteriz. Biz rüzgarın bilimden ve emekten yana döndüğü bir ülke için elimizi taşın altına koyduk ve çekmeye de niyetimiz yok. Bu enkazı kaldıracağız” ifadelerini kullandı. Cengiz, kendisine destek veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir Barosu, Eğtim Sen, Eğitim İş ve gazetecilere de teşekkür etti.