İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi'nde görülen ön inceleme duruşmasında, davalı Canan Karatay ve tarafların avukatları hazır bulundu.
İddialara karşı söz hakkı verilen Karatay, hastayı 2016 yılında gördüğünü ve 3-4 sene takip ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Muayene sırasında ve devamında hasta çok iyi oldu. Hasta daha sonra geldi bana teşekkür etti. 2020 yılından sonra 4 yıl ben hastayı hiç görmedim. 4 yıldır görmediğim bir hasta yüzünden suçlanıyorum. Hasta şeker hastası olduğu için tansiyonu yüksektir. Vücudu tuzsuz olduğu için de tansiyonu yüksekti. Alkol ve sigara kullanıyordu. Hastaya diyabet beslenme listesi verildi ve Karatay diyeti uygulaması önerildi.
Hastaya 2016 yılına kadar şeker hastası olduğu söylenmemiş ancak 2005'teki kayıtlarında ürik asit yüksekliği vardı. Benim önerilerim ve tedavilerim sonucu ürik asit düşmeye başlamıştır. Kalbinde çarpıntı vardı, benim önerilerim ve tedavilerim sayesinde değerleri düzeldi. Bir çok risk faktörleri de benim tedavi ve önerilerim sayesinde düzelmiştir. Televizyondaki haberlerde gördüğüm kadarıyla, ölüm sebebinin kanamadan olduğunu öğrendim."
Davalı hastanenin avukatı da organizasyon hastası olmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istedi.
Davacı avukatı ise Karatay'ın bahsettiği yöntemlerin bilimsel yöntemlerden uzak olduğunu öne sürerek, müvekkilinin alkolik olmadığını söyledi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Maddi ve manevi tazminat talebi
Öte yandan, dava dilekçesinde, davacı İbrahim Ethem C.Ü'nün kalbe giden damarlarının tıkalı olduğu için doktorların by-pass olmasını önermesi üzerine 2016 yılında Prof. Dr. Canan Karatay'a muayene olduğu belirtildi.
Dilekçede, Karatay'ın muayene sonucu İbrahim Ethem C.Ü'ye şeker hastası olduğunu söylediği, sorunun yaşam biçiminde olduğunu ve kullandığı tüm ilaçları bırakması gerektiğini belirterek hastaya yüksek tansiyon için hafif dozda bir ilaç ve bol tuz önerdiği anlatıldı.
Karatay tarafından İbrahim Ethem C.Ü'ye ek olarak bazı vitamin iğneleri ve hapları, iyot takviyesi verildiği kaydedilen dilekçede, hastanın kalp-damar probleminin ise cerrahi bir müdahaleyi gerektirmediğini belirttiği öne sürüldü.
Daha sonra Ülker'e böbrek yetmezliği tanısı konulduğu ve böbrek nakli olduğu belirtilen dilekçede, Karatay tarafından 4 yıl süreyle uygulanan yanlış tedavi nedeniyle ağır düzeyde engellilik hali oluştuğu ve hastanın çalışma gücünü kaybettiği iddia edildi.
Canan Karatay ile tedavinin uygulandığı özel hastanenin ayrı ayrı 20'şer milyon lira manevi tazminat ödemesi istenen dilekçede, maddi tazminatın ise bilirkişi incelemesinin ardından belirlenmesi talep edildi.
Suç duyurusu da yapıldı
Hasta İbrahim Ethem C.Ü'nün avukatınca, tazminat davası dışında hastane ve Karatay hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda da bulunuldu. Hastanın daha sonra 8 Kasım 2024'te hayatını kaybettiği öğrenildi.