Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, karbonmonoksit gazının kokusu ve rengi olmadığından kazazedenin çoğu zaman bunun farkına varmadığını kaydederek,” Karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalan kazazedeye her hangi bir şey yedirip içermemek lazım. Genelde aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrıları, görme bozukluğu gibi belirtiler verebilir. Kazazede çoğu zaman bunu anlamıyor, anladığında da iş işten geçmiş olabilir” dedi.
Soba zehirlenmesi haberlerine bu dönemlerde yoğun olarak karşılaştıklarını kaydeden Özlü, "Havaların soğumasıyla birlikte soba zehirlenmeleriyle ilgili haberleri yoğun olarak duymaya başladık. Bunlar gerçekten aile faciaları şeklinde karşımıza çıkıyor. Kışın genelde kırsal kesimlerde daha fazla olmak üzere odun kömür yakılarak soba ile ısınma çok yaygın. Genelde evin bir odasında soba yakılıyor ve aile hep birlikte o odada uyuyorlar. Eğer soba yanık olarak uyuyorlarsa, genelde yatmadan önce soba yakılır veya sonradan kömür ilave edilir. Gece yarısı geri tepme lodos, rüzgar gibi etkenlerle duman odaya geri kaçıyor ve uyuyanlar da bunun farkına varmıyor uykuda maalesef zehirleniyorlar sabah uyanamıyorlar. Genelde ailedeki kişilerin işe gitmemesi ya da kapı çalındığında açmaması, çocukların okula gitmemesiyle olay farkına varılıyor ve kapı açıldığında ya da kırıldığında bir odada çok sayıda kişi aynı anda zehirlenmiş maalesef çoğu zaman ölümle bitiyor yaşayanlarda da kalıcı sakatlıklar olabiliyor. Bu çok sık rastladığımız her sene tekrar eden bir dram. Bazen de şofben zehirlenmeleri şeklinde karşımıza çıkabilir" diye konuştu.
"ÇOK DİKKATLİ OLMAMIZ LAZIM"
Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini belirten Özlü, “Çok dikkatli olmamız lazım. Karbon monoksit gazı iyi yanmama nedeniyle çıkar. Daha çok yakmayla ilgili işlemler ya da bacayla ilgili sorunlardan kaynaklanabilir. Kalitesiz kömür kullanılması, sobaların usulüne uygun olarak yakılmaması, yanıp bitmekte olan sobanın üzerine kömür ilave edilmesi. Gece yatarken sobanın daha uzun dayanması için hava menfezlerinin kapatılması özellikle dumanın çıktığı arka tarafın kapatılması karbon monoksit gazının ortaya çıkması için davetiye gibi oluyor” dedi.
"BACA TEMİZLİĞİ RUTİN OLARAK YAPILMIYOR"
Binaların baca temizliğinin rutin olarak yapılmadığı dolayısıyla soba zehirlenmelerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Özlü, “Maalesef binalarımızın bir çoğunda bacalar teknik olarak uygun değil uygun malzemeden yapılmıyor. Baca bakımlarının temizlenmesi rutin olarak yapılmıyor ve kurum birikiyor. Bacalar iyi çekmiyor bazen ortak bacalar kullanılıyor her dairenin ayrı bir bacası olması lazım bunlar hepsi ölüme davetiye. Özellikle rüzgârlı lodoslu havalarda çok dikkatli olmak lazım. Her yıl çok acılar yaşandı, yaşanıyor” şeklinde konuştu.
"HEMEN AÇIK HAVAYA ÇIKARMAK LAZIM"
Karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalan kazazedelerin hemen açık havaya çıkartılması gerektiğini ifade eden Özlü, “Böyle bir durumda fark edilir edilmez hemen kazazedeyi apartmanın üst katında ise zemin kata indirmek lazım. Açık havaya çıkarmak lazım herhangi bir şey yedirip içermemek 112’yi aramak lazım. Hemen oksijen tedavisine başlanması ve sağlık merkezine kaldırılması lazım. Genelde aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrıları, görme bozukluğu gibi belirtiler verebilir. Kazazede çoğu zaman bunu anlamıyor, anladığında da iş işten geçmiş olabilir. Çok fazla yerinde yapılacak bir müdahale yok. Açık havaya çıkarmak zemine toprağa hastayı yatırmak ve bir an önce oksijen tedavisine başlamak dışında tedbir alınarak bu tür faciaların önüne geçilebilir. Özellikle baca temizliğinin çok düzenli olarak rutin yapılması şart” ifadelerini kullandı.