Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası bölge halkının yaraları sarılmaya çalışılırken bir yandan da yeni yapıların inşası için çalışmalara başlandı. Artçı sarsıntılar devam ederken bölgede inşaat yapılması ise tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, deprem bölgesinde inşaatların yapılacağı alanlarla ilgili yer seçimine dikkat çekti.
Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden Prof. Dr. Tekin Gültop, yeni başlayacak inşaatların sık kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, "Kılcal çatlaklar oluşabilir. Betonarme yapılarda bunlara özellikle dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca betonarme bir yapı betondan ibaret değil; beton bir kalıbın içinde donatı malzemeleri var, boyuna donatılar çelikten oluyor ve enine donatılar. Yeterince sıklıkla büyük bir özenle yapılması gerekiyor. Belli bir mukavemetin ulaşılmasından sonra bunlarda bir zarar olmayabilir. Beton dediğimiz malzeme oldukça çatlamaya müsaittir. Esas yapılarda mukavemeti sağlayan, beton-çelik birliğidir. Çeliğin mukavemeti betondan çok daha fazla olduğu için onun yerini asla yadsıyamayız" diye konuştu.
"UMUT VERMEK ZORUNDAYIZ"
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu ise sağlam yer seçilip, inşaat alanı oluşturulması gerektiğine vurgu yaparak, "Sosyolojik açıdan baktığımız zaman oradaki insanlar mutsuz ve umutsuz. Bu insanlara mutluluk ve umut kaynağı olabilmeniz için onlara sarılmanız gerekiyor. Sadece ekmek, su vermek onları mutlu etmez. Onlara umut vermek zorundayız. O yüzden mutlaka evlerini yeniden yapacağımıza dair vaatte bulunmamız ve bir an önce de buna başlamamız gerekiyor. Sosyolojik açıdan durum budur. Bilimsel olarak baktığımızda ise eğer 5 büyüklüğünde bir deprem olmadığı sürece bu depremin süresi birkaç saniye olacaktır. Sizin inşaat yaparken döktüğünüz beton ancak saatler süren bir deprem olduğunda zarar görecektir. Dünyada böyle bir oluşum yok, böyle bir şey söz konusu değil" dedi.
"NEHRİN YANINA YERLEŞİM ALANI YAPMAYALIM"
Yeni konutları yaparken seçilecek zeminin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, "Jeolojik olarak baktığımızda ise eğer sağlam bir yer seçip inşaat alanı oluşturursak jeolojiye önem vererek yerleşim alanı seçersek inanın bunların hiçbirisi mevcut inşaat alanını etkilemez. Ben, Antakya bölgesine birkaç defa gittim. Antakya, depremde hemen hemen yıkılmış, Antakya yok. Yeni yerleşim alanlarına baktığımız zaman yeni yerleşim alanları yüksek kesimlere özellikle kayaların olduğu yere seçilmiş. Doğru bir yer seçilmiş, bize sorulmadı ama doğru seçilmiş. Bu bölgede yerleşim için tespit edilen alanlar doğru alanlardır. Ancak şu uyarıda da bulunmak istiyorum; lütfen, yeniden vadinin içerisine taşınmayalım. Özellikle Asi Nehri’nin sağına ve soluna yeninden yerleşim alanı yapmayalım. Ne belediye ne de devletimiz buna izin vermemeli. Bu konuda bir daha taviz vermememiz gerekiyor" diye konuştu.