Üniversitenin Başakşehir Yerleşkesi'nde "Vefatının 2. Yılında Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı" paneli Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, Duralı'nın vefat etmeden önce üniversitede felsefe dersleri verdiğini ve bölüme ciddi katkılar sunduğunu anlatarak, "Hocamız İbn Haldun Üniversitesi Felsefe Bölümü’nün tabiri caizse istikametini çizdi." dedi.
Duralı'nın akademiye ciddi katkılarda bulunduğunu belirten Arkan, "Kişisel olarak çok özel bir yeri vardı. Hocamız gerçekten ülkesi adına iddia sahibiydi. Bu iddialarını bir retorik olarak değil tarihi birikimiyle okuyarak ortaya koyardı. Olaylara, milletlere mukayeseli olarak bakıyordu. Hoca bu anlamda hakimdi, sosyal bilimlerin anlayabileceği tarzda bir felsefeci değildi." ifadelerini kullandı.
Arkan, Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı'nın Türkleri askeri ve öncü bir millet olarak tanımladığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Hoca 'tarihte bir fark yaratmışız ve gelecekte de fark yaratmaya devam edeceğiz' diye düşünürdü. Bunun için gerekli olan, çalışma, sabır, azim, gayret ve tahammüldü. O hayatı yaşarken zorlukları bir olgunluk, kemal olarak görürdü."
Prof. Dr. Duralı'nın idealist bir insan olduğunu, yeni bir medeniyet tasavvuru için önemli çalışmalar yaptığını vurgulayan Arkan, şöyle konuştu:
"Hocada bir bütünü görme, anlatabilme ve sunabilme heyecanı vardı. Hoca bir filozof olarak bütünü ilişkiler ağı içerisinde anlatmaya gayret ederdi. Bir filozof olarak en büyük misyonlarından biri buydu. Onun en temelde teklif ettiği şey yeni bir felsefe bilim anlayışının getirilmesiydi. Bilimsel bilgiye sahip olmanız ve bunu üretilebilmeniz gerekiyor. Hoca bunu katıldığı tüm programlarda anlattı. Sizin bilimsel olan bilgiyle anlamlı bir ilişkiniz olması gerekiyor yoksa gerçeklikten koparsınız."
Panelde, Prof. Dr. Mehmet Günenç, Prof. Dr. Habip Türker ve birçok akademisyen konuşma yaptı.