Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu BaşkanıProf. Dr. Süleyman Pampal, Hatay’da bulunan fay hatlarına ilişkin yıllarcaçalışma yaptığını, Doğu Anadolu fay hattında enerji biriktiğini ve meydanagelen depremin sürpriz olmadığını söyledi.
2010 yılında Hatay’da düzenlenen konferansta, bölgenindepremsellik açısının önemine vurgu yaptığını anlatan Pampal, 'Hatay İlininDepremselliği, Deprem Tehlikesi ve Riskleri' ile 'Depremler Doğal Afet midir?Depremlerle Baş Edebilmek’ isimli kitaplarında bölgede büyük depreminbeklendiğini vurguladığını söyledi.
Pampal ayrıca 'Hatay İlinin Depremselliği, Deprem Tehlikesive Riskleri' kitabında kendi çizdiği harita ile de bölgede meydana gelecekdeprem ile etkilenecek yerler ve Savrun fayının risk açısından önemini ortayakoyduğunu söyledi.
'ORTA MARMARA FAYI KIRILMAK İÇİN BEKLİYOR'
Pampal, 7.6 büyüklüğündeki depremin olduğu fay hattınıdoktora tezinde çalıştığını kaydederek, "Yıllardır konuşuyoruz, bölgenindepremselliğini biliyoruz. Kuzey Anadolu fayı dünya ölçeğinde en önemli, endiri, deprem yaratan faylardan biri. 1939 Erzincan depreminden sonra 10’unüzerinde 7’den büyük yıkıcı etki yapan deprem üretti. Doğudan başladı, batıyaşu anda İstanbul'un Avrupa yakasının hemen güneyinde kıyıya 15 kilometremesafede 1866’da kırılan Orta Marmara fayına kadar geldi. Bu fay da kırılmakiçin bekliyor İstanbul’u tehdit eden tehlikenin kaynağı olarak" dedi.
'BU DEPREMLER YEDİSU FAYINI ETKİLEYEBİLİR'
Pampal, Doğu'da da Erzincan ile Karlıova arasında Yedisufayının kırılmamış bir parça olarak beklediğine dikkat çekip, "Bu da1700’lü yıllarda kırılmış, enerjisini biriktirmiş, tekrarlanma süresinitamamlamış, kırılmak üzere. Bu depremler onu da etkileyebilir. Hatay’a kadargelen fay, buradan Kahramanmaraş’a uzanıyor, Doğu Anadolu fayı ile birleşiyor.İskenderun-Hatay arasından Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Bingöl üzerindenKarlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile birleşiyor. İkinci depremi yapan fayı,doktora tezi olarak ele almıştım. Adana’dan başlayarak Göksun’a doğruisimlendirdiğim bir fay Savrun fayı. Doğu Anadolu fayı ile kesişiyor. Bu ikifayın kesiştiği yer zaten Arap, Anadolu ve Afrika levhalarının kesiştiği yer.Bu ufak tefek bir kırık değil. Biz yıllarca bu bölgenin tehlikesini dilegetirdik. Hatay’da 2010 yılında bir konferans vermiştim, onu kitap olarak dayayımladık" diye konuştu.
'2 YIL ÖNCE, FAY KIRILACAK, DİYE SÖYLEDİK'
Pampal, kırılan fay hatlarına ilişkin şöyle konuştu:
"Kırılmanınbaşladığı yer Pazarcık bölgesi, Doğu Anadolu Fayının kırılmak üzere olan birbölgesiydi. Oradan da Gölbaşı-Sincik segmenti var. Onun kuzeyi 2 yıl önceElazığ-Malatya’yı vuran depremde kırılmıştı. 6.8 büyüklüğünde depremyaratmıştı. Korktuk, depremden sonra sıklıkla dedik ki 'Doğu Anadolu fayıkırılıyor, yırtılmaya başladı, güneye doğru devam edecek, Sincik Gölbaşı veGölbaşı Türkoğlu topun ağzında'.
Gölbaşı Türkoğlu’nun üzerinde durmamızınnedeni orada 1115 ve 1513’te 2 deprem olmuş. 40 bin can kaybı var Maraş’ta olandepremde. 1513’te yeniden kırılmış. O günden bugüne 510 yıl geçmiş. O kadar çokenerji birikmiş ki kırıldı kırılacak, bir sebep bekliyor. Sivrice-Pütürge oldu,güneye doğru stres yükledi. 'Kırılacak' diye bunu bu açıklıkta dile getirdik.Bazı arkadaşlar bile 'beklemiyorduk' diye laflar diyorlar, yadırgıyorum. Bölgeyiiyi tanımadıkları anlaşılıyor."
'ZEMİNİN DEPREMİ BÜYÜTME ETKİSİ'
Prof. Dr. Pampal, depremin bu kadar hasar vermesinin başlıcanedeninin depremin büyüklüğü, boşalan enerjinin büyüklüğü olduğunu vurguladı.
Pampal, "Yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybettiği 19 Ağustosdepreminden 8-10 kat daha büyük. 9 saat sonra Elbistan civarında 7.6’lık ikincideprem tam tüy dikti, sildi süpürdü. Bu 2 depremi biraz daha derinlemesineincelersek; depremler çok sığ, Marmara depremine göre yarı yarıya daha sığ,yüzeye daha yakın bir kırılma oldu, yapılar devrilmedi göçtü. Altan dalgalar vuruncabina neredeyse yukarıya doğru uçar, kalkar ve yeniden düşer, bina göçer. Üstmerkezden uzaklaştıktan sonra yapılar devrilir, deprem kuvveti bu defa yanalolarak gelir. Hasarı etkileyen en önemli faktör depremin büyük olmasınınyanında zeminin depremi büyütme etkisi; 3 kata kadar büyütüyor ve buna yapıdayanmıyor, hele bizim gibi kötü yapılmış yapılar asla dayanmıyor. Bu yerleşimalanlarımızın neredeyse tamamı alüvyon zeminler üzerine kurulmuş ve ağıryapılardan oluşuyor; betonarme çok katlı. Depremde hissedilen şiddet 7.7, 7.6değil, bunu 3 ile çarpın" diye konuştu.
'YENİ KIRILMALAR SÜRPRİZ OLMAZ'
Prof. Dr. Pampal, özellikle Hatay'da çalıştığını anlatarak,"Fayların karakterlerini biliyorum. Tehlike tamamen geçmiş değil, devamedebilir, oralarda stres arttı. Bir de kuzeye doğru Elbistan, Ekinözü, Sürgüfayını kesen Malatya fayı var. Yukarı doğru gidiyor sonra sağa dönerek Ovacıkfayı olarak Kuzey Anadolu fayına ulaşıyor, Tunceli, Malatya, Elazığ, Bingöl.Bir de Karlıova ile Erzincan arasında Yedisu fayı zaten kırıldı kırılacak. Bubüyük levha hareketleri sonrası, altüst olan o bölgenin yer kabuğundaki stresbu hatlar boyunca arttı. Buralarda yeni kırılmalar olursa bu bizim için sürprizolmaz. Buralarda tehlikenin geçmediğini söyleyebiliriz" dedi.