?>

Prof. Dr. Ergün Seyfeli: "3 kişiden biri hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil"

Prof. Dr. Ergün Seyfeli: "3 kişiden biri hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil" Prof. Dr. Ergün Seyfeli: "Hipertansiyonla mücadelede sofradan tuzu kaldırın" "40 yaşına kadar 2 yılda bir ve sonrasında yılda bir kez tansiyon ölçümü yapılmalı" Acıbadem Kayseri Hasta

Sağlık - 2 yıl önce

Prof. Dr. Ergün Seyfeli: "3 kişiden biri hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil"

Prof. Dr. Ergün Seyfeli: "Hipertansiyonla mücadelede sofradan tuzu kaldırın"

"40 yaşına kadar 2 yılda bir ve sonrasında yılda bir kez tansiyon ölçümü yapılmalı"

KAYSERİ - Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, hipertansiyonun tıp literatüründe 'sessiz katil' olarak adlandırıldığını vurgulayarak, "Tansiyonun kendine has bulguları olmadığı için sessiz ilerleyen ve tedavisinde geç kalınan bir hastalık. Hastaların 3'te 1'i hastalığının farkında değil" dedi. Tuz ve tansiyon arasındaki ilişkiden dolayı günlük tuz tüketimini 5-6 grama kadar düşürmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Seyfeli, hipertansiyon hastalarının sofralardan tuzu kaldırmasını önerdi.

Türkiye'de nüfusun yüzde 20'sinin yani yaklaşık 15 milyon kişinin hipertansiyon hastası olduğuna işaret eden Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, "Tansiyonu kanın damar duvarına yaptığı basınç olarak tanımlayabiliriz. Ortalama kan basıncımız 120'ye 80 milimetre civa (mmHg) kabul edilmektedir. Bunun 140'a 90 milimetre civa ve üstünde olması hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır. Hipertansiyon kardiyak risk faktörü olarak en sık karşılaştığımız hastalıklardan bir tanesi hatta birincisi diyebiliriz" dedi. Dünyada yaklaşık 1,5 milyar insanın hipertansiyon tanısıyla yaşadığını ve her yıl yaklaşık 9 milyon insanın da hipertansiyona bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiğini ifade etti.

"Geç fark edildiği için hastalar tedavisiz kalıyor"

Hipertansiyonun kendine has bulguları olmadan ilerlemesinden dolayı tıp literatüründe 'sessiz katil' olarak adlandırıldığını belirten Prof. Dr. Seyfeli "Aslında teşhisi çok kolay olmasına rağmen maalesef hipertansiyon hastalarının yaklaşık yüzde 50'si tansiyon hastası olduğunun farkında bile olmaması çok yüksek bir rakam. Son zamanlarda özellikle sosyal medyada farkındalığın oluşturulması ve dijital tansiyon aletlerinin de yaygın kullanılmasıyla birlikte bu oranın yüzde 30'a kadar düştüğünü de söyleyebiliriz. Yine de insanların 3'te 1'i tansiyon hastası olduğunun farkında bile değil. Burada en önemli sebeplerden bir tanesi de hastalığın sessiz seyretmesi. Bu sessiz seyirden dolayı maalesef bu hastalar tedavisiz kalıyor ve olumsuz bir tabloyla karşımıza geliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Seyfeli, hastaların genellikle baş ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma, halsizlik, çarpıntı ve bazen de burun kanaması şikayetleriyle hekime başvurduğunu ve tansiyon ölçtürmeyi ise pek akla getirmediklerini sözlerine ekledi.

"Kontrol altına alınırsa riskler yüzde 50 azalır"

Hipertansiyonun kontrol edildiğinde risklerin yüzde 50'ye kadar azaltılmasının mümkün olduğunun altını çizen Prof. Dr. Seyfeli, hipertansiyon hastalarının kalp yetmezliği, kalp krizi, kardiyak aritmi, ani ölüm ve yine beyinle ilgili felçle, bazen de böbrek yetmezliği ve körlük nedeniyle kliniğe başvurduğunu söyledi. Hipertansiyon değerleri kontrol altına alınmayan hastalarda daha çok komplikasyon olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Seyfeli, "Aslına bakıldığında tansiyon modifiye edilebilir yani değiştirilebilir bir hastalıktır. Çünkü yapılan çalışmalar hipertansiyonu kontrol edebildiğimizde özellikle ilaçlar ve yaşam tarzı değişikliği ile risklerin neredeyse yüzde 50 oranında azaldığını gösteriyor" dedi.

"İlaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği çok önemli"

Hipertansiyon tedavisinde 2 önemli nokta olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Seyfeli şunları dile getirdi:

"Bunlardan biri ilaç tedavisi, diğeri de yaşam tarzı değişikliği ve beslenme. Yaşam tarzı değişikliğinde özellikle hipertansiyonun obezite, şeker hastalığı ve kolesterol ile birlikte olduğunu söyleyebiliriz. Bu risk faktörlerini ortadan kaldırdığımızda hipertansiyon ile mücadelede önemli bir mesafe kat ettiğimizi söyleyebiliriz. Örneğin kişinin kilosunun yüzde 10'unu vermesi neredeyse bir tansiyon ilacı kadar etkili olmaktadır. Dolayısıyla bu da bir ilaç daha eksik kullanacağımız anlamına gelebilir."

"Sofradan tuzluğu kaldırın"

Hipertansiyonla mücadelede düzenli spor ve tuz tüketiminin öneminden bahseden Prof. Dr. Seyfeli, haftada en az 3-4 kere 30 ile 45 dakika tempolu egzersizlerin, hipertansiyonu kontrol altında tutmakta önemli bir rol oynadığını söyledi. Türkiye'nin tuz tüketiminde Avrupa'da birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Seyfeli, "Yaklaşık 18 gram günlük tuz tüketimimiz var. Biz özellikle hipertansiyonu olan hastalara 5 - 6 gram (yaklaşık 1 çay kaşığı) gramın altında tuz tüketimi öneriyoruz. Bu nedenle de hastalarımızdan sofrada tuzluğun kaldırılmasını rica ediyoruz. Çünkü tuzla tansiyon arasında doğrudan bir bağlantı var. Tuz tüketimi kısıtlandığında aynı obezitede olduğu gibi, kilo vermekte olduğu gibi gerçekten daha az ilaç kullanılması anlamına gelmektedir" dedi.

"Hekime danışmadan, tavsiyeyle ilaç kullanmayın"

Tedavide ilaçların kişiye özel verildiğini ve başka hastalara verilmemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Seyfeli, "Tansiyon kronik bir hastalıktır ve tedavisi de ömür boyu devam edecek bir süreç gösteriyor. Dolayısıyla ilaçlarımızı düzgün ve düzenli bir şekilde aksatmadan almamız gerekiyor. Ayrıca bir başkasına yazılan ilacın bir başka hastaya tavsiye edilmesi meselesi var. ya da "Senin ilacın iyiymiş ben de kullanabilir miyim?" diye sorulması. Biz toplumda bu tarz sorunlarla karşılaşabiliyoruz ancak biz hastaya göre ilaç tedavisi seçiyoruz. Birine verilen ilaç diğer bir hastaya iyi gelmeyebilir, daha kötü sonuçlara neden olabilir. Dolayısıyla bir hekime danışmadan kesinlikle bir başkasının ilacını kullanmamak gerekiyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Seyfeli, bütün bu bilgilerin ışığında tansiyon hastalarının ilaçlarını düzgün ve düzenli almalarını, dengeli beslenmelerini, sofradan tuzu uzak tutmalarını; 18 yaşını geçtikten sonra 2 yılda bir ve 40 yaşından sonra da yılda 1 kez mutlaka tansiyon kontrolü yaptırmalarını tavsiye etti.

Haftanın Öne Çıkanları

Son dakika... YSK Başkanı Ahmet Yener'den yeni açıklama!

2023-05-15 04:22 - Politika

Can Atalay kimdir, aslen nereli, kaç yaşında? TİP'ten Meclis'e giren Can Atalay evli mi?

2023-05-15 13:13 - Gündem

Kemal Kılıçdaroğlu onları da kovdu! İsmail Saymaz duyurdu...

2023-05-16 22:08 - Politika

Apple Music ve Harita'ya Konser Keşfetme Özellikleri Geldi

2023-05-16 23:38 - Teknoloji

İzmir'de silahlı kavga: 1 ölü

2023-05-16 06:48 - Gündem

HÜDA PAR'lı Serkan Ramanlı kimdir, aslen nereli, kaç yaşında? Asıl mesleği ne?

2023-05-16 15:13 - Gündem

Fatih Erbakan'ın eşi Beyza Molu kimdir, kaç yaşında? Beyza Molu ne iş yapıyor?

2023-05-15 09:32 - Gündem

MHP'den Sinan Oğan'a sert tepki: Başka kapıya

2023-05-16 10:53 - Gündem

Seçim görevlisi paraları ne zaman ödenir, 14 Mayıs seçim görevli ücretleri

2023-05-15 12:03 - Gündem

Osman Gökçek evli mi, boşandı mı? Osman Gökçek kaç yaşında, aslen nereli?

2023-05-15 14:28 - Gündem

İlgili Haberler

Sağlık Bakanlığı harekete geçti! Bilim Kurulu oluşturuldu

19:03 - Sağlık

Medipol Sağlık Grubu'ndan "kütletme işlemleri felce yol açabilir" uyarısı

12:07 - Sağlık

Kalın bağırsak kanserini yüzde 90 oranında önlemek mümkün

10:48 - Sağlık

Canan Karatay: Covid aşısından sonra pıhtılar, ani ölümler arttı

23:57 - Sağlık

Canan Karatay: Covid aşısından sonra pıhtılar, ani ölümler, felçler çok fazla arttı

23:28 - Sağlık

Günün Manşetleri

Burak Elmas'tan Galatasaray yönetimine eleştiri!

23:58 - Spor

Ekipler harekete geçti! Şüpheli valiz paniği

23:53 - Gündem

Canlı yayında silahlı kavga! TikTok fenomeni tutuklandı

23:47 - Gündem

Havai fişek atanlara 232 bin TL ceza !

23:42 - Gündem

TEM Otoyolu'nda seyir halindeki araç alev alev yandı

23:37 - Gündem