Çevreye duyulan hassasiyet son yıllarda daha önce görülmeyen seviyelere ulaştı. Elbette bu durum, bilim dünyasında da belirgin olarak görüldü. Özellikle plastik atıklara ve bu atıkların yok edilmesine odaklanan bilim insanları, son yıllarda plastiğin yerini alacak malzemeler geliştirmek için araştırmalarına devam ediyorlar.
Bu malzemelerden biriyse ‘şeffaf tahtalar’ idi. Çevreye olan etkisi, yenilenebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir olduğundan fazlasıyla düşük olan şeffaf tahtalar, bugün yeni bir araştırmayla gündeme getirildi.
Şeffaf tahtalar, plastiklerin yerini alabilir:
Science of the Total Environment dergisinde yayımlanan araştırmada bilim insanları, şeffaf tahtaların plastiklerin yerini alabileceğini açıkladı. Araştırmaya göre malzeme, plastiklerin kullanıldığı araç camları, ambalajlar, biyomedikal cihazlar ve çok daha farklı ürün ve alanlarda kullanım potansiyeline sahip olabilir.
Öte yandan bu, şeffaf tahtanın çevreye hiçbir zararı olmadığı anlamına gelmiyor. Bilim insanlarına göre şeffaf tahta, halen cama göre daha az çevre dostu bir malzeme konumunda. Fakat teknolojinin gelişmesi ve malzemenin iyileştirilmesiyle birlikte şeffaf tahtanın üretiminde çevreye verilen zarar azaltılabilir.
Şeffaf tahta üretiminde odunlardan ligninin alınması için günümüzde genellikle metakrilat polimerden yararlanılıyor. Fakat bilim insanları, son çalışmalarında bu yöntem yerine sodyum kloritin kullanılması ve odunun daha sonra epokslanması yönteminin uygulanmasıyla çevreye verilen hasarın azaltabileceğini ifade etti.
İlk olarak 1992 yılında Alman bilim insanı Siegfried Fink tarafından üretilen ve günümüze kadar sürekli geliştirilen şeffaf tahtalar, inşaat, enerji depolaması, esnek elektronikler ve paketleme gibi alanlarda kullanıldı.