Komik mi? “O zaman hepimiz çok komiğiz”... Bu cümle çok önemli. Neden? Çünkü bu sözü söyleyen Cimri, yani oyundaki Bay Harpagon’un parası çalınıyor ve seyirciye dönüp bu cümleyi söylüyor: “Benim durumum komik ise hepimiz komiğiz.” Doğru söze ne denir; yaklaşık 20 yıldır toplum olarak soyuluyoruz çünkü...
AĞLANACAK HALİMİZE...
Semaver Kumpanya’nın sahnelediği Molière’in ünlü eseri “Cimri” oyununu önceki akşam Fişekhane Ana Sahne’de seyrettik. Bol kahkahalı ve günümüze göndermelerin olduğu oyunun yönetmeni Tansu Biçer’in yorumu ve Serkan Keskin’in çok konuşulan “Harpagon” performansı deyim yerindeyse uçuyor. Özellikle Frosine karakterini canlandıran Sezin Bozacı’nın oyunculuğu sahneye çıktığı andan itibaren oyunu daha yukarı çıkardı ve bol alkışı aldı.
Sahnedeki dekorlar bir sürü sandıktan oluşuyor. Kostümler Cimri’ninki dışında gösterişli ve renkli. Cimri’de belli bir zümreye bakmakla bir genellemeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakıyor ve garip rastlantılara tanık oluyorsunuz.
“Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır...” Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri’yi... Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? Tüm bu soruların yanıtı oyunu gidip seyretmekte saklı.
OYUNUN KONUSU
Paris’in zengin ve cimri burjuvalarından Harpagon, kızı Elise ve oğlu Cléante’yi varlıklı kişilere vermeye niyetlidir. Halbuki Elise, babasının yardımcısı olan Valère’yi, Cléante ise maddi sıkıntılar çekmekte olan Mariane’yı sevmektedir. Çocuklarının niyetlerini bilmeyen Harpagon, onlar hakkında kurduğu planı anlatır. Ayrıca Mariane’yi kendisine ayarlaması için çöpçatan Frosine’i devreye sokar. Cléante, babasının niyetini öğrenince acele para bulmaya çalışır ve tefeciden para bulmaya çalışır. Harpagon ise sürekli çalınır korkusu ile yaşadığı altınlarını bir sandığın içinde bahçeye gömmüştür.
Sürekli yeni gelişmelerin yaşandığı oyunun sonrası bol eğlence ve üstün oyunculuklar... Oyun bittikten sonra bize iyi ki tiyatro var, sanat çok yaşa diyoruz.