Direksiyon, bir otomobilin en çok dokunduğumuz parçası. Yolda giderken ani bir manevra yapmamız gerektiğinde de direksiyonumuzun yönlendirmelerimize uyum sağlamasını isteriz.
Otobüslerdeki büyük direksiyonların manevraları zorlaştığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Zira tam aksine otobüslerdeki bu direksiyonlar, sürüşü kolaylaştırıyor. Bunun nasıl olduğuna geçmeden önce ise birkaç ayrıntıyı açıklamamız gerekiyor...
Torkun ne olduğunu anlamakla başlayalım.
Kısaca tork, döndürme kuvveti anlamına gelmektir. Aracınızın motorundan ve direksiyonunuzdan aktarılan güç, tekerleklerin dönmesini ve yönünün değişmesini sağlar. Tekerleklere aktarılan bu güç, aracın torkunu belirler.
Örneğin aracınızda ekstra yük varken veya yokuş çıkarken aracınız zorlanmıyorsa çekiş gücü ve torku yüksek demektir. Aynı şekilde ne kadar az devirde ne kadar yüksek hızda gidebiliyorsanız da aracınızın torkunun yüksek olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Büyük bir aracın yönünü değiştirebilmek için çok daha büyük bir güç gerekiyor.
Otobüs, tır gibi araçlar gündelik araçlara göre çok daha büyükler. Örneğin standart büyüklükte bir otobüs yaklaşık 18 bin kilogram ağırlığındadır. Yani bu kadar büyük bir aracın yönünü değiştirmek için çok daha büyük bir güce ihtiyacınız vardır.
Otomobilinizin direksiyon simidinden değil de tam ortasından tuttuğunuzu düşünün. Manevra anında aracınızı döndürmeniz çok daha zor olacaktır. Tam da bu noktada otobüslerin neden büyük direksiyon simidine sahip olduğunu anlayabilirsiniz. Büyük bir direksiyon simidi, aracın torkunu etkilediği için yönünü daha kolay değiştirmeyi sağlıyor.
Aynı büyüklükte bir aracın küçük bir direksiyonu olduğunu düşünelim.
Bu defa direksiyonu çok daha fazla döndürmeniz gerekecek ve belki de gideceğiniz yere varamadan kollarınız ağrıyacaktır. Bunun sebebi uyguladığınız gücün, otobüslerdeki devasa tekerlekleri döndürmek için yeterli dönüş gücünü oluşturamamasından kaynaklanır.
Yine aynı şekilde büyük bir direksiyon ve küçük tekerlekler de uyumsuzluğa sebep olur. Böyle bir durumda da tekerleklere giden motor torku fazla olacağından aracınız çok çabuk savrulabilir ve direksiyon hakimiyetinizi kaybedebilirsiniz.
Büyük direksiyonların belki de en önemli sebebi hidrolik olmamaları.
Hidrolik direksiyonların daha rahat bir kullanım sunduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun sebebi hidrolik direksiyonların normal direksiyonların aksine harici bir güç kaynağı kullanmasından kaynaklanır. Yani bu sayede direksiyondayken uygulamanız gereken güç çok daha azdır.
Otobüslerin bazılarında nispeten daha küçük direksiyonlar görmemizin sebebi de hidrolik direksiyona sahip olmalarıdır. Günümüzde kullanılan birçok otobüs ve büyük araçta ise hidrolik direksiyon bulunmuyor. Yani hala insan gücüne daha çok ihtiyaç var.
Peki neden otobüslerin direksiyonları neredeyse düz bir şekilde konumlandırılıyor?
Otobüslerin tekerlekleri, gündelik otomobillere kıyasla sürücü koltuğuna çok daha yakındır. Bu sebeple de direksiyonun farklı bir açıyla konumlandırılması gerekir. Basitçe anlatmak gerekirse; direksiyon simidiniz ve direksiyon bağlantınız arasında orantılı bir eğim vardır. Bu eğim, tekerleğin konumuna göre değişiklik göstermek durumundadır.
Yani tekerleğin üzerinde oturuyorsanız direksiyonu çevirdiğinizde tekerleklerin dönebilmesi için daha yatay konumlandırılması gerekiyor. Yukarıdaki görselde de direksiyonun bağlantı noktasına bakarak bu durumu anlayabilirsiniz.
Bir diğer sebebi de tabii ki sürücülerin arabayı kullanabilmesi.
Bu kadar büyük direksiyonların bir de dik bir şekilde konumlandırıldığını düşünürsek; sürücünün araç pedallarına yetişmesi neredeyse mümkün olmayacaktır. Zira ortalama üstü bir kilodaysa bacakları, koltuk ve direksiyon arasına sıkışabilir.
Yani direksiyonların bir miktar eğimli bir şekilde konumlandırılmasının bir diğer sebebi de sürücülerin direksiyonu daha rahat kontrol edebilmesini sağlamak.