Gençler, yaşlılar, okuma yazma bilmeyenler, gayrimüslimler… Herkesin baktığında anlayabileceği şekilde çikolata kartları dağıtılıyordu.
Görsel ağırlıklı olan bu kartlar, çocukluğumuzdan kalan futbolcu kartlarına benzetebiliriz. Hazırsanız, başlayalım!
Lombart çikolatalarının içerisine bir adet kart koyuyorlardı.
Fransız bir çikolata markası olan Lombart, Osmanlı pazarında da yerini almıştı. Başlangıçta çikolatayla ününü kazanan bu kartlar, zamanla ilaçlar, losyonlar ya da içecekler gibi aklınıza ne gelirse kullanılmaya başlanmıştı.
Bu kartlar da tıpkı sakızlardan çıkan futbolcu kartları gibi seriler halinde basılır, seriyi tamamlayanlara hediyeler verilirdi. Tanıdık geldi değil mi?
Bu kartlarda âdeta sanat yatıyordu.
Basit, gösterişsiz ve uğraşsız bir reklam kartından çok daha fazlasıydı. İnsanlar, bu kartlara baktıklarında gidemedikleri ülkeleri bile görebiliyorlardı. Döneminin çok ötesinde bir fikir olduğu su götürmez bir gerçek.
O dönemlerin meşhur kartlarının bazılarıyla sizi baş başa bırakalım.
Dönemine göre ne kadar başarılı olduklarına siz karar verin.
Her kart farklı bir hikâye anlatıyor.
Kartlar, tabiri caizse bir ansiklopedi görevi görüyor.
1204'te İstanbul'un camilerle doldurulduğu bir tasvir.
Ayasofya'ya geçmiş bir bakış.
Osmanlı ve Rumeli topraklarını anlatan küçük bir çocuk.
Sizin favoriniz hangisi oldu?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: