Çanakkale'de bir otelde, Kazdağları'nın biyolojik çeşitliliğinin korunmasına yönelik çalıştaya katılan Ateş, gazetecilere, 2023 yılı orman yangını sezonu öncesinde hazırlık çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.
Hava araçları filosunu tekrar faaliyete geçirdiklerini belirten Ateş, "Helikopterlerimiz, uçaklarımız tanıtılacak. Bu tabii peyderpey yürüyecek bir süreç. Bunun yanında kiralık hava araçlarıyla, helikopter, uçaklarla hava gücümüzü kurduk. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Onun dışında da kara araçlarımız, arazözlerimiz ve pikaplarımızla yeni filomuza 300 araç daha kattık. Bunların da yangın bölgelerimize dağıtımını yaptık. Personel eksiğimiz olan yerlerde işçi alımlarımızı tamamladık, onlar da görevlerine başladı." dedi.
Ateş, iklim ve hava şartlarının lehlerine olacağı, ormanların en az zarar göreceği bir sezon geçirilmesini temenni etti.
Araç envanterine ilişkin bilgi veren Ateş, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sezon 70'e yakın hava aracımız olacak. Bazıları kiralık olduğu için değişiyor. Yangına hassas bölgeler dediğimiz, Hatay'dan Çanakkale, İstanbul'a kadar kıyı şeridinde konuşlanıyorlar. İçeride de Kütahya, Balıkesir, Bursa, Eskişehir ve Ankara gibi yerlerde, yangına hassas ormanların bulunduğu yerlerde hava araçlarımız konuşlanacak. Bir kısmı mayısta, bir kısmı haziranda başlayacak. Hassasiyetlerine göre, riskli döneme göre hava araçlarının bazıları da temmuzda göreve başlamış olacak. 15 Mayıs'tan, 1 Haziran'dan itibaren tüm ülke genelinde kara araçlarımız ve kara ekiplerimiz nöbet tutmaya başlayacak. Kulelerimiz 1 Mayıs'tan itibaren gözetleme yapacak."
"Özellikle rüzgarlı ve kuru havalarda açıkta ateş yakılmaması" uyarısıRecep Ateş, Türkiye'de insansız hava araçlarının (İHA) ormanların gözetlenmesinde de kullanılmasına değinerek, yaklaşık 6 yıl önce deneme amaçlı başlattıkları çalışmayı bu sene 8 araçta uygulayacaklarını açıkladı.
İHA'ların çalışma yönteminin, uzaktan ve en küçük bir duman görüldüğünde bile yakınlaştırma yöntemiyle koordinat vermesi olduğunu vurgulayan Ateş, şunları kaydetti:
"Vatandaşlarımızın tüm bu önlemlere karşı tekrar dikkatli olmasını istiyoruz. Çıkan yangınların yüzde 98'i insan kaynaklı. Belki büyük bir bölümü kasıtlı değil ama ihmallerimiz, bir piknik ateşi, işte 'Tarlanın kenarında bir ateş yakalım.', 'Anız, hasat sırasında bir çay demleyelim.' fikriyle yaşanıyor. Bunlar özellikle rüzgarlı havalarda karşımıza büyük sorunlar olarak çıkıyor. Dolayısıyla bunlara dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle rüzgarlı ve kuru havalarda açıkta ateş yakmamalarını özellikle rica ediyoruz. Doğal zenginliğimiz, yurdumuzun süsü olan ormanları birlikte koruyabiliriz. Birlikte başarabiliriz bunu. Hep beraber üzülmemiş oluruz. En son yaşadığımız deprem felaketinde olduğu gibi afetler var yeryüzünde. Doğasında var işin ama bu servetleri, bu doğayı korumak için akılla ve bilimle hareket edersek, önceden tedbirlerimizi alabilirsek hep beraber başarırız ve en az hasarla atlatırız diye ümit ediyoruz."