Ankara'da bir mekanda sahneye çıkan müzisyen Onur Şener, şarkı isteği yüzünden çıkan tartışmada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı personeli iş müfettişi İlker Karakaş (35), Ali Gündüz (36) ve TAİ’de elektrik mühendisi Semih Soyalp (36) tarafından cam bardakla boğazı kesilerek öldürüldü.
Olaya karışan bakanlıkta iş müfettişi İlker Karakaş (35), Ali Gündüz (36), savunma sanayi alanında elektrik mühendisi Semih Soyalp (36) ile Gözde G. ve Jale E. gözaltına alındı. 'Hakaret' ve 'görevi yaptırmamak için direnmek' suçlarından kaydı bulunan İlker Karakaş, 'taksirle yaralama' suçundan kaydı bulunan Semih Soyalp ve suç kaydı bulunmayan Ali Gündüz, 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Olay anında yanlarında bulunan Gözde G. ile Jale E. ise savcılığın tutuklama talebine rağmen Ankara Nöbetçi 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Savcılık, şüphelilerin emniyet ve savcılık ifadelerindeki çelişkiler nedeniyle serbest bırakılmalarına itiraz ederek, tutuklanmalarını talep etti. Ancak mahkeme, bu talebi reddetti.
Öte yandan Onur Şener’in katledilmesinin ardından olayın yaşandığı geceye dair Şener'in sevgilisi Pelin Tolunay’a ait olduğu iddia edilen ifadeler ortaya çıktı.
"SORUŞTURMA AKIBETİ AÇISINDAN KAYGILIYIZ"
Olay gecesi Şener’in yanında bulunan sevgilisi Pelin Tolunay’ın avukatı Deniz Vural müvekkili ile ilgili çıkan haberlere ilişkin Cumhuriyet’e konuştu.
Açıklamada “Müvekkilimin haberi ve rızası olmaksızın, kendisinden edinildiği izlenimi verilerek yapılan bazı haberlerin, müvekkilimin kişisel hak ve hukukuna dönük ihlalleri bir yana, olay soruşturmasının akıbetini etkilemesi kaygısı taşımaktayız” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tamamı ise şöyle:
Kamuoyunun bildiği üzere, 1 Ekim 2022 günü müzisyen Onur Şener’e ve yanında bulunan sevgilisi Pelin Tolunay’a yönelen vahşi saldırı eylemi neticesinde Onur Şener yaşamını yitirmiş, müvekkilim Pelin TOLUNAY yaralanmıştır. Müvekkilim halen Onur Şener’i yitirmenin şoku ve acısı içindeyken, bir yandan da adaletin tesisine katkı sunmaya çabalamaktadır.
Bu süreçte başta sanat camiası olmak üzere toplumun geniş kesimlerinden gelen taziye ve dayanışma mesajları acımızı bir nebze hafifletmektedir. Toplumun haber alma hakkını da bu çerçevede, kamuoyu vicdanının oluşması bakımından önemsiyoruz.
Ancak, müvekkilimin haberi ve rızası olmaksızın, kendisinden edinildiği izlenimi verilerek yapılan bazı haberlerin, müvekkilimin kişisel hak ve hukukuna dönük ihlalleri bir yana, olay soruşturmasının akıbetini etkilemesi kaygısı taşımaktayız.
Özellikle müvekkilimin soruşturma aşamasında vermiş olduğu ifadenin yalnızca belirli bölümleri alıntılanarak yapılan bazı haberlerde, şüphelilerden yalnızca birinin aktif eylem içerisinde olduğu kanısı uyandıracak şekilde özensizce haberleştirildiği görülmüştür.
Belirtmek isteriz ki, gerçekleşen cinayette, tüm şüphelilerin eylem ve irade birliği içinde davranarak elim sonuca etkili olduğu ve tüm şüphelilerin yargılanarak cezalandırılmaları gerektiği kanaatindeyiz.
Bu nedenlerle, müvekkilimi temsilen ve onun adına tarafımca yapılmamış hiçbir açıklamaya itibar edilmemesini; Ceza Muhakemesi 151. Madde bağlamında soruşturmanın sağlıklı biçimde yürütülmesine zarar verilmemesi ve adaletin yanıltılmamasına hassasiyet gösterilmesini sağlamak üzere bu açıklamayı yapmak zorunluluğu doğmuştur.
www.idrak34.com