İstatistik mezunu olan CHP’li Bakırlıoğlu, TÜİK’in iki yıldır yayınlamadığı ölüm sayıları ve nedenlerine ilişkin rakamları deprem felaketinin olduğu günlerde açıklamasının düşündürücü olduğunu kaydetti. Bakırlıoğlu, “2020 ve 2021 rakamlarının aynı gün açıklaması, ‘rakamlar bugüne kadar neden gizlendi ?’ sorusunu akla getirdi. Aslında rakamlar incelendiğinde gerçeklerin kamuoyundan neden kaçırıldığını görüyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığı ve TÜİK’in verilerine göre 2021’de Covid-19’dan yaşamını yitirenlerin sayısının 65 bin 198 olduğuna işaret eden Bakırlıoğlu, Türkiye’nin ölüm sayısındaki artışta AB’de İspanya, Slovenya, İtalya, Belçika’dan sonra beşinci sırada olduğunu kaydetti. Bakırlıoğlu, 2020’de AB ortalaması yüzde 11 iken, Türkiye’de ise ölüm sayılarındaki artışın yüzde 16.5 olduğuna dikkat çekti.
Salgın dönemlerinde “fazladan ölüm” rakamlarının salgın sürecinin doğru yönetilip yönetilemediğini gösteren önemli bir gösterge olduğuna işaret eden Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Toplam ölümlerin 2015-2019 ortalaması 423 bin 508 kişi. 2020’de toplam 507 bin 935 kişi ölmüş. 2020’de fazladan ölüm oranı yüzde 19.9. O yıl 84 bin 427 fazladan ölüm olduğunu görmekteyiz. Oysa Sağlık Bakanlığı’na göre 2020’de Covid-19’dan ölen yurttaşlarımızın sayısı 22 bin 136 kişi. Toplam ölümlerin 2016-2020 ortalaması 443 bin 990 kişi. 2021’de toplam 565 bin 594 kişi ölmüş. 2021’de fazladan ölüm oranı yüzde 27.3. Pandemi ölümlerinin en yoğun yaşandığı 2021’de 121 bin 604 fazladan ölüm olduğunu görmekteyiz. Oysa Sağlık Bakanlığı’na göre 2021’de Covid-19’dan ölen yurttaşlarımızın sayısı 65 bin 198 kişi.”
(Vehbi Bakırlıoğlu)‘PANDEMİ YÖNETİLEMEDİ’
Bakırlıoğlu, bin kişi başına düşen ölüm sayısını ifade eden “kaba ölüm hızının”, 2019’da 5.3 iken 2020’de binde 6.1, 2021’de binde 6.7 olduğuna işaret etti. 2020 ve 2021’de kaba ölüm hızlarındaki artışın pandeminin Türkiye’de ne kadar büyük bir kayba neden olduğunu gösterdiğini belirten Bakırlıoğlu, şunları söyledi:
“Pandeminin yönetilemediği açıkça görülüyor. 2020’de ölüm sayısında AB ortalamasının çok üzerindeki, yüzde 16.5’lik artış bunun göstergesi. Burada dikkat edilmesi gereken durum şu: Covid-19’un en fazla 65 yaş ve üzeri insanları etkilediği biliniyor. Bu zaten sayılara da yansımış durumda. 2020’de Covid-19’dan ölen sayısı (TÜİK) 22 bin 136 ve bunun yarısından fazlası (12 bin 943 kişi) 65 yaş üstü yurttaşlarımız. Benzer durum 2021 için de geçerli. TÜİK’e göre Covid-19’dan ölen sayısı 65 bin 198 kişi. Bunun 45 bin 413 kişisi 65 yaş üstü kişilerden oluşmakta.”
‘200 BİN FAZLADAN ÖLÜM’
Bakırlıoğlu, Türkiye’de her yüz kişiden kabaca 10 kişinin 65 yaş ve üzeri yurttaşlardan oluştuğunu, AB yaşlı nüfus ortalamasının ise yüzde 20 olduğunu kaydetti.
“Pandeminin en çok etkilediği İspanya’da ölüm sayısındaki artış yüzde 18 iken her ne kadar hızla yaşlanan bir nüfusa sahip olsak da hâlâ Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesi olarak Türkiye’de ölüm sayısındaki artışın yüzde 16 olması açıklanması gereken bir durum” diyen Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Bu kadar genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin Covid-19 ölümlerinde 5. sırada olmaması, başka bir deyişle bu kadar ölüm yaşanmaması gerekiyordu. Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin gerçekleri yansıtmadığını sürecin başından beri ifade etmiştik. Olaya bu açıdan bakarsak Türkiye’de pandemi yönetiminin çuvalladığını görmekteyiz.
Sağlık Bakanlığı Covid-19 nedeniyle ‘82 bin ölüm var’ derken, TÜİK 87 bin ölüm olduğunu açıklıyor. Fazladan ölüm oranı hesaplamalarına göre ise iki yılda olması gerekenden 200 bin fazladan ölüm olmuş.”
Bakırlıoğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı hesaplamaya göre ise Türkiye’de Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin gerçek sayısının 264 bin olduğuna işaret etti.