TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, özelleştirilen ya da kamunun terk ettiği alanların öneminin şimdi ortaya çıktığına dikkat çekti. Cumhuriyet’in, Fransa ve Almanya’nın enerjide özelleştirmeyi rafa kaldırmasını duyuran “Liberalizmden kamuculuğa” manşeti, AKP iktidarında art arda elden çıkarılan kamu değerlerini yeniden gündeme getirdi.
‘GÖLGELEME YAPILDI’
Türkyılmaz Türkiye’nin kamulaştırmaya dönmesi gerektiğini belirterek “1980’den bu yana izlenen neoliberal politikalar, 2002 sonrası hızlandırıldı. Yoğun şekilde özelleştirme yapıldı” dedi. Devletin elindeki termik, hidroelektrik santralların, petrol rafinerilerinin özelleştirildiğine dikkat çeken Türkyılmaz, “Enerji sektöründe kamu etkinliği azaltıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yurttaşları bir an bile olsun düşünmedi. Tüm kararlar şirket çıkarları doğrultusunda gelişti. Denetleme teşkilatı 2011’de bir gecede kapandı. Resmen gölgeleme yapıldı” diye konuştu.
MALİYETLER FIRLADI
Türkiye’nin enerjide 2020’de 28.2 milyar dolar olan ithalat faturasının 2021’de birden 50.4 milyar dolara fırladığına dikkat çeken Türkyılmaz, “2022’de de durum son derece vahim. Fiyatlar yükselmiş, ilk beş aydaki rakam 40 milyar dolar. Yıl sonundaki rakam 100 milyar dolar olur. Türkiye bu kadar büyük bir rakamı enerji ithalatı için ödeyecek” dedi. Türkiye’nin kendi enerji ihtiyacını karşılamada en önemli kaynak olabilecek güneşte potansiyelinin sadece yüzde 3’ünü kullanvdığını kaydeden Türkyılmaz, plansızlıkla bir yere varılamayacağını vurguladı. Elektrik ve gaz fiyatlarının astronomik düzeyde arttığını belirten Türkyılmaz, özelleştirmenin yoksulluk getirdiğine işaret etti. Tüm bunların yaşanmaması için “mutlaka kamulaştırma” dediklerinin altını çizen Türkyılmaz, şunları söyledi:
‘YENİDEN KURULMALI’
“Temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin üretimi, temini, satışı ve dağıtımı kamu eliyle sağlanmalı. Zaman içinde özelleştirilen ya da kamu tarafından terk edilen alanların ne kadar önemli olduğu şimdi ortaya çıkıyor. Sümerbank, Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Çay-Kur, Türkiye Şeker Fabrikaları, SEKA gibi temel ihtiyaç maddelerini üreten kuruluşlar, Türkiye Gübre Fabrikaları, Türkiye Yem Sanayi gibi tarımsal sanayinin girdi kısmını örgütleyen, düzenleyen, geliştiren kurumlar, PETKİM, TÜPRAŞ, Demir Çelik Fabrikaları (ERDEMİR ve İSDEMİR), Seydişehir Alüminyum gibi sanayinin en fazla ihtiyaç duyduğu ara malı üreten işletmeler, TELEKOM gibi enerji ve iletişim kuruluşları ile kapatılan ya da işlevsizleştirilen özel ihtisas bankaları (Etibank, Sümerbank, Halk Bankası, Ziraat Bankası, Emlak Bankası) yeniden kurulmalı, devletleştirilmeli ya da işlevsel hale getirilmeli. ‘Tekrar kamusal planlama, kamuculuk’ diyoruz. Bu mümkün, yeter ki uygulamaya niyetli siyasal kadrolar olsun.”
Türkyılmaz, kamunun elinden çıkarılan her şeyin yeniden kamuya döndürülmesi gerektiğinin altını çizerek “Kamu zarar eder” söyleminin bir yalan, safsata olduğunu vurguladı.
‘ŞEFFAFLIK’ UYARISI
Türkyılmaz, “KİT’ler zarar eder, tekerlemesinin yarattığı kompleksten bir an önce arınılmalı ve yeni kamu kurumları sektör temelli olarak kurulmalı. Her düzeyde kamulaştırma, yeniden kamu anlayışı ama şeffaf, açık bir kamulaştırma. Siyasi iktidarın arka bahçesi, yemlendikleri, kendi adamlarını doldurdukları yer olmamalı. Diğer sosyal fayda yaratan alanlarda da oluşturulacak güçlü kamusal kuruluşlar ve yapılar yoluyla, kamu tekrar hemen her alanda lokomotif olmalı” ifadelerini kullandı.
www.idrak34.com