Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada ceza alan 11 azmettirici ve kamu görevlisinin, 'Anayasayı ihlal' ve 'FETÖ üyeliği' suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Hrant Dink cinayeti faili olarak hüküm giydiği davada tahliyesinin ardından hakkında ek iddianame hazırlanarak bu davaya dahil edilen Ogün Samast, duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandı. Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolçu, Tuncay Uzundal, dönemin emniyet müdürleri Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer, dönemin Trabzon TEM şube müdürlüğü görevlisi Adem Sağlam da duruşmaya SEGBİS ile katıldı.
Hrant'ın Arkadaşları'ndan Bülent Aydın'ın aktardığına göre, duruşmada Ogün Samast’ın savunmasında "Daha önceki beyanlarıma ekleyecek sözüm yok” dedi. Samast sık sık “cinayetin çok geçmiş kaldığını” savunarak bazı kritik noktaları 'hatırlamadığını' öne sürdü.
Cinayete giden süreci anlatan Samast, “Yasin arkamız sağlam, sıkıntı yok dedi. Bu işi yapmazsan bedeli ağır olur dedi bana. Devletten kimseyle tanıştırmadılar beni. Yasin ve Erhan sık sık konuşuyordu. Yasin’in konuşma ve hareketleri her görüşmeden sonra sık sık değişiyordu. Eski ifadelerim doğrudur ama şimdi hatırlamıyorum” dedi.
Rahat ol sana kimse bir şey yapamaz
Cinayet günü yaşananları da aktaran Samast, “Olay yerinde beni takip edenler vardı. Fotoğraflarını da gösterdiler bana sonra. Yasin’i aradım. Korkma onlar bizden sen devam et dedi. İsim geçmedi ama devlet arkamızda rahat olun dedi Yasin hep bana. Samsun’da alındığımda korktum. 16 yaşındaydım. Rahat ol sana kimse bir şey yapamaz demişlerdi bana” diye konuştu.
Ramazan bey ve Ali Fuat’ı tanımıyorum
Ramazan Akyürek’in avukatının sorusu üzerine Samast, “Ramazan bey ve Ali Fuat’ı tanımıyorum. Onlardan talimat almadım. İsimlerini Erhan ve Yasin’den duydum” yanıtını verdi.
Samast'ın ifadesinin ardından Ali Fuat Yılmazer avukatı Hrant Dink cinayetine giden süreci ve hedef haline getirilmesini özetledi: "Erhan Tuncel ve Ogün samast’a gelmeden önce, İstanbul ve Trabzon’daki görevliler zaten gerekenleri yapmamışlar. Gerekli önlemler alınmadığı için bu cinayet işlenebildi. O yıllarda ortada bir kumpas değil gerçekten de bir eylem planı vardı. Hrant Dink’in öldürülmesiyle Ergenekon örgütü bizce amacına ulaşmıştır. Maksat gerçeğe ulaşmaksa bu yönlerine bakmak lazım. Bu davada henüz gerçeklere ulaşılmadı.”