Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı eğitimciler iş bırakıyor.
Sendikaların ve eğitimcilerin talepleri dikkate alınmadan hazırlanan yasayı kabul etmediklerini açıklayan Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, “Eşit işe eşit ücret ilkesine ve anayasaya aykırı bu düzenleme iptal edilmelidir” dedi.
Beyazadam, İzmir genelinde öğretmenlerin yapacakları eylem ve etkinlikler ile “Geçinemiyoruz” diyeceğini ve karşı karşıya kaldıkları ekonomik sıkıntıları da gündeme taşıyacaklarını belirterek, KESK üyesi sendikaların da öğretmenlere destek vereceğini açıkladı.
2 Kasım’da yapacakları eyleme ve dile getirecekleri taleplere dair bilgi veren Beyazadam, “Eğitimciler olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacağız ve sorunlarıma dikkat çekerek Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili önemli mesajlar vereceğiz. Bizler için baştan aşağıya kabul edilemez bir yasa ile karşı karşıyayız. Bu öğretmenlik mesleğinin ekonomik ve özlük haklarını sınırlayan bir düzenlemedir. Biz bu yasanın tamamen iptal edilmesini istiyoruz. Bu düzenleme hazırlanırken Eğitim Sen ve diğer sendikalar sürece dahil edilmedi. Öğretmenlerin sorunlarını kapsayan ve çözüm getiren bir yasa değil. Biz bu talebimize dikkat çekmek amacıyla bir uyarı niteliğinde olacak şekilde iş bırakacağız" diye konuştu.
(Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam)"BU DÜZENE KARŞIYIZ"
"Getirilen sistemle birlikte öğretmenlerin kariyer basamakları denen bir sınava tabi tutulması, öğretmenlerin statülere göre sınıflandırılması öngörülüyor" diye devam eden Beyazadam, şu ifadeleri kullandı: "Bu anayasaya ve eşit işe eşit ücret ilkesine, uluslararası düzenlemelere aykırı bir uygulama. Ayrıca, üniversiteyi bitirmiş, KPSS’yi kazanmış öğretmenlerin bir yıl stajyer olarak derse girdikten sonra bir komisyon tarafından yeterliliğe tutulmasını kabul etmiyoruz. Mülakat dediğimiz bu düzene en başından beri karşıyız. Bunun dışında, 3600 ek gösterge öğretmenlerin büyük kısmını kapsamıyor. Bunun tüm öğretmenlere verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu düzenlemenin yaygınlaştırılması ve sınırlı bir kesim yerine tüm kamu emekçilerine kayıtsız şartsız tanınması gerekiyor. Son olarak da, toplumun tüm kesimleri gibi öğretmenlerin de içinde bulundukları ekonomik zorluklara ve yaşadıkları geçim sıkıntılarına dikkat çekeceğiz.”