Hem dünyada hem de Türkiye’de milyonlarca aboneye sahip dijital içerik platformu Netflix, son dönemdeki orijinal yapımları ve oyun sektöründeki hamleleriyle epey dikkat çekiyor. Platformdaki içerik sayısının her geçen gün artması ise kullanıcı tarafında epey zorluğa neden oluyor.
Platformda yer alan içeriklerin sayısının çok olması, kullanıcının hangi içeriği izlemeye karar vereceği noktasında zorlanmasına neden oluyor. Netflix de bu durumu daha kolay hale getirmek için platform üzerinde çeşitli araçlar sunuyor. Platformun dizi veya filmin üzerine gelindiğinde içeriği ya da fragmanı direkt olarak oynatmaya başlaması birçok kişi tarafından sevilse de diğer bir taraftan da epey eleştiri alıyor. Peki, Netflix bunu neden yapıyor?
Netflix, bunu psikolojik nedenlerle yapıyor
Platform üzerinde film izleme deneyimini kolaylaştırmak isteyen Netflix, üzerine gelinen dizi veya filmin içeriğini/fragmanını direkt olarak oynatma yolunu tercih ediyor. Görünüşte epey kullanışlı görünen bu özellik, bazı kullanıcılar tarafındansa pek hoş karşılanmıyor. Ancak bunun bir nedeni var.
Netflix’in kullanıcıların tercihlerine göre her profil için ayrı bir algoritma çalıştırdığını daha önce duymuşsunuzdur. Yani özetle platform, daha önceki tercihlerinizden yola çıkarak ana sayfanızı bunları da sevebilirsiniz tadında içeriklerle süslüyor. Hatta algoritma, karşınıza çıkan yapımların kapak görsellerini bile kullanıcının sevebileceği tarzda değiştiriyor.
Binlerce filmin arasından ilginizi çekebilecek içeriklerle ekranınızı dolduran Netflix, bir de tüm bu sevebileceğiniz içeriklerden de tercih yapmanızı kolaylaştırmak için direkt olarak oynatma tekniğini kullanıyor. Bunun asıl sebebi, içerikler arasında gezinirken film hakkında size daha detaylı bir bilgi sunabilmek. Platform, kullanıcı zaten diziyle ilgileniyor olabileceği için, fragmanı izlemek de kullanıcıyı diziyi izlemeye başlamaya ikna edebilir diye düşünüyor.
Netflix’in izlediği bu yol, aslında bilimsel bir yol. Şirket, "tembellikten kaçınma" olarak bilinen psikolojik bir prensibi kullanıyor.
Peki, tembellikten kaçınma nedir?
Hepimiz tembellik hissini ve bir şeye karşı isteksizlik duymayı biliyoruz. Ancak, bir insanın neden “aylaklıktan” hoşlanmadığı da pek ala merak edilebilir bir olgu. Birbiri ardına sıralanan görevlerle yoğun bir gün geçirirken, boş oturma fikri oldukça cazip görünse de, çeşitli psikolojik araştırmaların sonuçları bunun tam tersine işaret ediyor.
Daha meşgul insanlar, araştırmaya göre daha mutlu olma eğiliminde. Boş durma ya da kendilerini meşgul edecek bir şeyler yapma seçeneği verildiğinde, insanlar genellikle ikincisini seçiyor. Bir çalışma sırasında meşgul olmak, kişilerin mutluluklarını azaltsa bile büyük bir çoğunluk bir şeyle meşgul olmayı tercih ediyor. Çünkü boş kalmak, mutluluklarını daha da azaltıyor.
Bu isteksizliğin toplumsal normlardan evrimsel alışkanlıklara kadar uzanan çeşitli nedenleri bulunuyor. Ama özetle insanlık, aslında tembellikten hoşlanmıyor.